GÖZÜ VE GÖNLÜ ALINTERİNDE BİR YAZAR, CELAL İLHAN
Daha çok işçi öyküleri yazarı diye tanıdığımız (iki kez Abdullah Baştürk İşçi Edebiyat Ödülü alan) Celal İlhan; Ateşle Dans 2005, Dokunan 2007 ve Grevden Dönenin! 2009 adlı öykü kitaplarından sonra yeni bir öykü kitabıyla karşımızda. “Dili Yüreğinde”
Celal İlhan, kitabına koyduğu adla da okuruna, yönünü ne yana çevirdiği konusunda ipucu vermek istiyor belli ki. Dil Derneği üyesi İlhan, arı-duru, anlaşır dille yazma yanlısı, sevdalısı bir yazar. Üç kitabında da önceliği emeğe, yaratıcılığa, alınterine verdiği açık. Buna koşut olarak, öykülerinde; Türkçeye (diline), onun gelişmesine, serpilmesine, saygınlık kazanmasına yüksek bir özenle yaklaştığını görüyor ve izliyoruz. Her yeni çıkan kitabında, bir öncekine göre dilde nasıl incelikler ve gelişmeler sağladığını dikkatli okur açık olarak görecektir. İçinden çıktığı Anadolu insanını yazın dünyasına abartısız taşımayı başaran bir yazar Celal İlhan.
“Dili Yüreğinde” adlı kitabından yaptığımız kısa bir alıntı yukarıdaki değerlendirmenin haklılığını göstermeye yeter diye düşünüyoruz.
“Türküler…ağuyu bal eden türküler...ilaçların en hası ve en hayırlısı türküler. Can alan, can veren, yerine göre sığınabileceği yoksul bir kulübe, yerine göre saltanat sürebileceği, balkıyan saraylara benzeyen türküler. Başına gelen büyük acılara, yıkımlara türkülerle; Pir Sultan’la, Derviş Yunus’la, Âşık İzzet’le, Veysel’le, Mahsuni Şerif’le ve daha yüzlerce ozanın yüreğinden süzülmüş deyişlerle karşı koyardı. Evvel Allah, türkülerin kendisini umarsız bıraktığını hiç anımsamıyordu. Ve hiçbir seslenişi yanıtsız kalmamıştı çok şükür.” Türküler adlı öyküden.
Kitabın kapak resmini Fotograf Galerisi Yayınlanan Kitaplar Dosyasında - Celal İlhan - Dili Yüreğinde - linkinden görebilirsiniz |