Mart 11 2025 07:58:08
menu_open.gif Ana Menü
menu_open.gif
Üye İstatistikleri
cem zeren28 Hafta
Kababel...60 Hafta
Bay-Nos...60 Hafta
454545123 Hafta
mustafa...169 Hafta
Admin186 Hafta
Deniz S...198 Hafta
Alican212 Hafta
haydar ...218 Hafta
ORHAN A...233 Hafta


Bugün: 0
Dün: 1
Bu Hafta: 0
Bu ay: 0
Bu yıl: 0
Son Üyemiz : Mustafa Basal

bullet.gif Çevrimiçi Ziyaretçiler: 1
bullet.gif Toplam Üye Sayısı: 660
menu_open.gif Galeriden Seçmeler
menu_open.gif Forum Başlıkları
En Yeni Forum Başlıkları
bullet.gif BİLİMİN GÜCÜ - İSMAİ...
bullet.gif Selam
bullet.gif TÜRKiYE NEREYE GiDiYOR?
bullet.gif BAKINIZ NE GÜZEL SÖY...
bullet.gif GÖNÜL BURCUMDUR
En Fazla İlgilenilen Başlıklar
Henüz Başlık Oluşturulmamış.
menu_open.gif En Son İncelemeler
İnceleme Bulunamadı
menu_open.gif
Köçek Kömü Köyü
menu_information.png Başlığı Görüntüle
Köçek Kömü Köyü Sitesi » Forum » Siyaset
Alevilerin Büyük Yürüyüşü
Kullanıcı Adı
Parola
Kayıt S.S.S. Üye Listesi Bugünkü Mesajlar Arama

Başlığı Yazdır

04-11-2008 09:38 ÖS Alevilerin Büyük Yürüyüşü | Düzenleyen safak altun 09-11-2008 04:05 ÖS
Kullanıcı Avatarı

safak altun

Yönetici


Mesaj Sayısı: 171
Katılım Tarihi: 31.08.06
Konum: Hamburg
Yaş : 65
ALEVİLERİN BÜYÜK YÜRÜYÜŞÜ
ALİ YILDIRIM

Alevilerin büyük yürüyüşü! Buna insanlık için büyük Alevi yürüyüşü de diyebiliriz.

Aleviler 9 Kasımda Ankara'da Sıhhiye Meydanı'nda olacaklar. Çok yalın, çok açık, çok net bir istemleri var. Bir kez daha tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya temel taleplerini açıklayacak, ifade edecekler:
ALEVİLER EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI İSTİYOR!
Evet 21.yüzyılda "eşitlik" talebinde bulunmak, "eşit yurttaşlık hakkı" istemek gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken çok trajik bir durum!
Eşitlik, insanların eşitliği, yurttaşların eşitliği! Tüm yasal düzenlemelerin, Anayasal ilkelerin, uluslar arası insani sözleşmelerin ilk maddesi: Eşitlik! Ama sözkonusu olan Aleviler olduğu zaman ne yasa, ne anayasa, ne sözleşme kalıyor ayak altına alınmayan, çiğnenilmeyen, ihlal edilmeyen! Buna Alevilerin yazgısı diyebilir miyiz? Hadi dün deniliyordu. Aleviler kendilerine yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları, eşitsizlikleri bir şekilde sineye çekiyorlardı.
Ama bugün, bu saatte, 2008 Türkiyesinde kim Aleviye "sana eşitlik meşitlik yok kardeşim" diyebilir? Bu sözü duyan hangi Alevi eyvallah deyip başını öne eğer!

Evet Eşitlik!
Bütün yurttaşlarına eşit davran ey iktidar!
Bak Anayasa, 10.Madde ne yazıyor: "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir."! Hal böyle iken bu "herkes"in arasında niye Aleviler yok! Aleviler Cumhuriyetten, laiklikten, demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten yana oldukları için mi herkes eşitken neden Aleviler eşit değil!

Evet eşitlik!
Alevilerin inançları red edilerek, yok sayılarak eşitlik ihlal ediliyor!
Alevilerin inanç merkezleri red edilerek eşitlik ihlal ediliyor!
Alevi çocuklarına zorla din dersi verilerek eşitlik ihlal ediliyor!
Alevi köylerine, Alevi inancını asimile etmek için zorla camiler yapılarak eşitlik ihlal ediliyor!
Alevilerin kabesi olan Hacı Bektaş Tapınağı Alevilere verilmeyerek eşitlik ihlal ediliyor!
İnsanlar Alevi olduğu gerekçesiyle ayrımcılığa tabi tutularak eşitlik ihlal ediliyor!
2 Temmuz 1993'te İnsanların katledildiği Madımak Oteli bir kebapçı dükkanı olarak çalıştırılarak eşitlik ihlal ediliyor!
Devlet yalnızca bir dini/mezhebi finanse ederek eşitliği ihlal ediyor!

Alevilerin eşit yurttaşlık hakları ihlal edildikçe Türkiye'de gerçek anlamda laiklik anlayışı yerleşmiyor, oturmuyor.
Alevilerin hakları hukukları yok sayıldıkça gericilik tüm karanlığı ile güzel ülkemizin üzerine çöküyor, aydınlık geleceğimizi karartıyor.
Alevilerin hakları yok sayıldıkça sistem çeteleşiyor, yolsuzluk yoksulluk tüm toplumu saran bir hastalık haline geliyor!

Evet eşitlik!
Evet bunun için BÜYÜK ALEVİ YÜRÜYÜŞÜ!
Ve eşitlik talebinin hemen altında bu çağrının aslında tüm Türkiye'yi kapsadığını, Alevi/Sünni/başka inançtan ya da inançsız ayrımı yapmaksızın insanların barış içerisinde, kardeşçe, insanca yaşayacakları bir ülke özlemini ifade eden "YOLSUZLUKTAN VE YOLSUZLUKTAN ARINMIŞ LAİK DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE" talebi yer alıyor!
Alevilerin büyük yürüyüşünün pankartlarında:
Demokrasi yazıyor!
Laiklik yazıyor!
Özgürlük yazıyor!
Cumhuriyet yazıyor!
İnsanca yaşanacak bir Türkiye yazıyor!

Aleviler eşitlik istiyor!
AKP iktidarı Alevileri yok sayıyor, red ediyor.
AKP iktidarı Alevilerin hakkını hukukunu çiğniyor!
Demokrasi için, Laiklik için, Cumhuriyet için AKP iktidarından kurtulmak gerekiyor. AKP iktidarını süpürmek gerekiyor.
9 Kasım Pazar AKP iktidarını süpürmenin startının verileceği gün olacaktır! Aleviler süpürmeye başlıyor, AKP karanlığından kurtulmak isteyen tüm yurttaşları yanlarında görmek istiyor!

Aleviler 9 Kasım Pazar 2008
Derya Sazak Siyaset Günlüğü


Ankara'da bugün Alevi Bektaşi Federasyonu'nun, 'Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı' sloganıyla başlattığı yürüyüşün son etabı olan miting var.
Adalet Ağaoğlu, Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Fazıl Say gibi adların da yer aldığı, 150'den fazla yazar, gazeteci, sanatçı, akademisyen ve hukukçu mitinge destek veriyor.
Alevilerin eşit yurttaşlık, zorunlu din dersinin kaldırılması, Diyanet'in kaldırılması taleplerine destek niteliğindeki çağrı metninde, 'tek dil, din, ırk' anlayışından vazgeçilmesi ve çoğulculuğa dayanan yeni bir anayasa hazırlanması isteniyor:
''Özgürlükten, eşitlikten, çoğulcu bir toplumsal yapıdan, gerçek bir laiklikten, toplumsal barıştan yana, ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkını savunan bizler,
Çağlar boyu inkâr edilen, horlanan, dışlanan, katliam ve sürgünlerle yok edilmeye çalışılan Aleviliğe yönelik asimilasyoncu uygulama ve anlayışa son verilmesini,
Gerek AİHM ve gerekse Danıştay tarafından zorunlu din dersine ilişkin verilen yargı kararlarının derhal uygulanmasını, 12 Eylül diktatörlüğünün toplumumuza zorla kabul ettirdiği 'zorunlu din dersleri' uygulamasına derhal son verilmesini;
Laikliğin evrensel anlamına uygun olarak devletin elini dinden çekmesini, tüm inançlar ve ibadet mekânları karşısında eşit bir mesafede durmasını, bu kapsamda Sünni Diyanet İşleri Başkanlığı'nın anayasal bir kurum olmaktan ve genel idare yapısından çıkarılmasını;
Alevi köylerine zorla cami yapılması ve imam atamalarına son verilmesini, el konulmuş Alevi inanç yerlerinin ve diğer değerlerinin Alevilere geri verilmesini;
İnancı, kökeni, dili, dini, ırkı ve cinsiyeti ne olursa olsun tüm yurttaşlarımızın ayrımcılığa uğramadan temel hak ve özgürlüklere sahip olmaları için 'eşit yurttaşlık' ilkesinin yaşama geçirilmesini;
Günümüzde geçerliliğini yitirmiş 'tek dil', 'tek din' ve 'tek ırk' anlayışlarından vazgeçilerek çok kültürlülüğün ve çeşitliliğin zenginliğimiz olduğunun kabul edilmesini;
Farklılıklarımızla bir arada yaşamanın toplumsal barışı getireceğine inanarak, uluslararası belgeler ve yargı kararlarına, insan haklarına ve temel özgürlüklere dayalı eşitlikçi, özgürlükçü ve çoğulculuğu temel alan yeni sivil ve demokratik bir anayasanın oluşturulmasını;
Bu anlamda Alevi Bektaşi Federasyonu'nun 'Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı' sloganıyla ülke çapında başlatacağı 'Büyük Alevi Yürüyüşü' ve 9 Kasım 2008'de Ankara'da yapacağı mitingi destekliyor, mitingde olacağımızı ifade ediyor ve tüm duyarlı yurttaşları mitinge bekliyoruz.''
Alevilerin Büyük Yürüyüşü, Martin Luther King'in 1964'te Washington DCr17;deki eylemini çağrıştırıyor.
AB reform sürecinde AKP iktidarının direndiği alanlardan biri de Alevilerin hakları.
Ankarar17;da Obama rüzgârı esiyor.
www.safakaltun.com
 
11-11-2008 07:17 ÖÖ RE: Alevilerin Büyük Yürüyüşü
Kullanıcı Avatarı

Hasan Hoeke

Acemi Üye


Mesaj Sayısı: 19
Katılım Tarihi: 09.12.05
Konum: Hamburg
Yaş : 53

Uyarı seviyesi 0
Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkır1; mitingine katılmak için çeşitli illerden otobüs ve midibüsle gelen Aleviler, sabah saatlerinde Ankara Garı önünde toplandı. r0;Zorunlu din dersi kaldırılsınr1;, r0;Cemevleri ibadethanedirr1;, r0;Madımak müze olacakr1; yazılı dövizlerle buradan yürüyüşe geçen Aleviler, Sıhhiye Meydanır17;na ulaştı. Kortejdekiler, üst aramaları sonrasında miting alanına alındı. Miting saygı duruşunun ardından Alevi kurum yöneticilerinin r0;üçlerr1;i temsilen kürsüden beyaz güvercin uçurmasıyla başladı.
 
12-11-2008 10:30 ÖS RE: Alevilerin Büyük Yürüyüşü
Kullanıcı Avatarı

ceyhan HANSU

Yeni Üye


Mesaj Sayısı: 5
Katılım Tarihi: 09.05.07
Konum: ankara
Yaş : 37

Uyarı seviyesi 0
bununla ilgili iki başlık zaten vardı Wink yazılan bi başlıktan sohbet yürümüyomu da sürekli aynı başlıklar açılıyorWinkWink
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
 
16-11-2008 04:49 ÖS RE: Alevilerin Büyük Yürüyüşü | Düzenleyen safak altun 16-11-2008 05:01 ÖS
Kullanıcı Avatarı

safak altun

Yönetici


Mesaj Sayısı: 171
Katılım Tarihi: 31.08.06
Konum: Hamburg
Yaş : 65
ŞEYHÜLİSLAM REFERANSLI UÇ FİKİRLER

Turan Eser

Büyük Alevi yürüyüşüne 100 bin can katıldı. Türkiye'de hayat durdu, toplumsal ve siyasal ilgi Ankara'daki mitinge kilitlendi. Miting öncesi tüm ''provokasyon'' mazeretli komplocu yaklaşımlar, Alevilerin eşit haklar talebi arkasında, ''gizli hesap ve plan'' arayanların hesapları bozuldu. Çünkü Aleviler kısa ve net görünen, demokratik ve hukuksal talepleriyle Türkiye'nin karşına çıkıp sözünü söyledi. Medya kuruluşlarından Türkiye'ye yayılan haberler ve YOL TV'nin canlı yayını, bu görkemli buluşmayı evlere taşıdı. Televizyon programlarına telefonlarla katılan seyircilerin çoğu Sünni canlarımızdı. Onlar da Alevi gerçeği karşında, devletin ve siyasi iktidarların Alevilere yönelik ayrımcılık uygulamalarını kınadı. Köşe yazarları konuyu gündeme taşıdı ve uygulamaların eşitsizliğini anlattı. Siyasiler, Alevilere yönelik ayrımcılık giderilmelidir. Çünkü Aleviler ve Alevilerin dile getirmiş oldukları talepleri, Türkiye'nin vicdan sahibi olan tüm yurttaşları açısından haklı bulundu.

DİYANETİN BAKANI, İDEOLOJİK YAKLAŞIMI TERK ETMELİ VE SORUN ÇÖZMELİDİR. SORUN ÇÖZME KAPASİTESİ SINIRLIYSA, İSTİFA ETMELİDİR.

Camilerden, imamlardan ve Sünni-Hanefi inancından sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, büyük Alevi yürüyüşü ve 100 bin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının demokratik talebi karşısında, AKP hükümeti adına resmi ve statükocu ezberi olan ''bu tür uç fikirlere biz itibar etmiyoruz'' tekrarına başvuramaz. Alevi gerçeği ve sorunuyla yüzleşmelidir.
Diyanetten sorumlu sayın Bakanın bu yaklaşımında, asırladır Alevilere karşı süren negatif önyargıların lekesi mevcut. Referansları Şeyhülislam olanların, bu yönde açıklama yapması bize tuhaf gelmiyor. Ama bu Şeyhülislam referanslı açıklamalar ''demokratik, laik ve hukuk devleti'' iddiasında olan ve Türkiye cumhuriyeti devleti adına yapılması tam anlamıyla skandaldır. Bakanlık önyargı ve çatışma üreten makam değildir. Bakanlık 100 bin insanın ortak akılla ürettiği ve başkentin göbeğinde gün boyunca sahiplendiği demokratik ve hukuksal taleplerini ''itibarsız uç fikir'' olarak, çirkince tanımlayıp, olumsuzlayamaz. Buna hakkı yoktur. Bakanlık makamı sorun çözmek için vardır. Orası, sorun çözme yerine sorun yaratma makamı değildir. Devlet adına, hukukun ve demokrasinin evrensel ilkelerine bağlı kalarak sorun çözme becerisine sahip olmayan bir bakan, o makamı işgal etmemeli ve derhal istifa etmelidir.
Türkiye'de yaşayan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında, etnik, inançsal, renk, cinsiyet ayrımı yapmadan, Anayasanın 10. maddesinde kendisini ifade eden ''eşitlik ilkesini'' fiilen uygulamak olmalıdır. Devlet adına ''Bakanlık" yapan kişinin dili mezhepçi ve ayrımcı olamaz. Bakanlık ve hükümet dili önyargıya dayalı çatışma dili değil, gerçeklerle yüzleşebilen ve sorunu insan hakları savunucusu bir yaklaşımla, hukuku ve demokrasiyi referans alarak çözmek olmalıdır.

YALANI BIRAKIN, TÜRKİYE SİZİ DİYALOGDAN KAÇAN KİMLİĞİNİZLE TANIYOR.

Sayın Bakan gerçekleri değil, kamuoyunu aldatmayı amaçlayan demeçler veriyor. Kamuoyunu yanıltmak için ''Bu vatandaşlarımızın sıkıntıları konusunda onlarla görüşüyoruz ve diyalog halindeyiz'' diye yalana başvurmaktadır. Bu açıklamanın gerçekle uzaktan, yakından bir ilişkisi yoktur.
Gerçek şu; 7 yıllık AKP hükümeti bugüne kadar, Alevi-Bektaşilerin en kitlesel ve çatı kurumları olan Alevi Bektaşi Federasyonu'na, 10 Avrupa ülkesinin Federasyonlarında oluşmuş Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'na, 75 şubeli Alevi Kültür Dernekleri'ne, 55 şubeli Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri'ne, 30 şubeli Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı'na randevu vermemiştir. Diyalog içinde olmamıştır. AKP hükümetin bakanı, kamuoyunu bu türde yanlış bilgi ve yalanlarla yanıltamaz. Aleviler ve onların temsilcileri 9 Kasım'da Ankara'daydı. Kimsenin sayın Yazıcıoğlu'nun bu gizli ve sanal Alevi diyalogdan haberi yoktur. Öyle görünüyor ki, sayın Bakan Türkiye Alevilerini ''aşırı uç'' bulmuş olmalı ki, dışarıdan ''ılımlı uç'' Alevi ithal etmişte onlarla diyalog kuruyor. Acaba sayın bakanın Alevi toplumundan ve onun kurumlarından gizli bir ajandası mı var? Öyleyse bunu derhal kamuoyuna açıklamalıdır.
www.safakaltun.com
 
17-11-2008 01:09 ÖS RE: Alevilerin Büyük Yürüyüşü
Kullanıcı Avatarı

ceyhan HANSU

Yeni Üye


Mesaj Sayısı: 5
Katılım Tarihi: 09.05.07
Konum: ankara
Yaş : 37

Uyarı seviyesi 0
2 Temmuz 1993: Sıvas'ta Katliam Zamanı
2 Temmuz 2008: Katiller İçin 'Zaman Aşımı' Zamanı!

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Sivas Katliamı Davası'nda 4 Kasım günü yapılan duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek, "2 Temmuz 2008'de tüm sanıklar hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmesini" talep etti.


Savcının talebiyle Sivas Katliamı sanıklarının da zamanaşımı ile kurtarılması gündemdedir.


Mahkeme 19 Aralık'a ertelendi. Müdahil avukatlar, zamam aşımı süresinin 22.5 yıl olarak hesap edilmesi gerektiğini vurgulayıp, daha da önemlisi "Bu bir katliam suçudur, insanlık suçudur" diyerek katillerin aklanmasının kabul edilemeyeceğini belirttiler.
Zaman aşımı bir yanıyla, oligarşinin katliamı üstlenmesidir. Çünkü, açıktır ki, "zaman aşımı" oligarşinin katillerini kurtarma operasyonlarından birisidir. Madımak Davası'nda, bugüne kadar "yakalanmayan" sanıklar bu şekilde kurtarılmaktadır
Fakat, Sivas Katliamını halkların beyninden silmek mümkün olabilir mi? Elbette ki, bu mümkün olmayacaktır. Fakat, sadece "zaman aşımı" ile kurtarılmaya çalışılanları değil, katiller güruhunu yönlendirenleri, koruyanları, bugün kurtarmaya çalışanları da belleklerimizden silemeyecekler.
Oligarşinin mahkemeleri "zaman aşımı" uygulayarak, adaletle uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını gösterse de, halk bu adaletsizliği kabul etmeyecektir..Halka karşı işlenen suçlarda, zaman aşımı, hukuki bir zorunluluk değil, politik bir tercihtir. Oligarşinin tercihidir. Zaman aşımı bir hukuksuzluktur, adaletsizliktir ve oligarşi, hukuksuzluğunu, adaletsizliğini hukuk perdesi ardında gizlemek istemektedir.

Hukuk, katilleri aklıyorsa hukuk halk düşman- larını cezasız bırakıyorsa, o hukuk ve hukuku yapanlar, tarih karşısında "meşru" değillerdir.
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
 
10-12-2008 12:00 ÖS RE: Alevilerin Büyük Yürüyüşü
Kullanıcı Avatarı

safak altun

Yönetici


Mesaj Sayısı: 171
Katılım Tarihi: 31.08.06
Konum: Hamburg
Yaş : 65
Aleviler AKP`nin açılımına kapalı 09-12-08
SULTAN ÖZER /EVRENSEL

Aleviler, `kültür ve inançlarının yüzyıllardır hiçbir egemen güce dayanmadan yaşatıldığını vurguladı.

AKP Hükümeti, "Alevi açılımı"na destek bulmak için girişimlerine sürdüredursun, geniş Alevi kesimlerini temsil eden Alevi örgütleri ve dedeleri ise AKP`nin "Alevi açılımı"na kapalı olduklarını ve "dedelere maaş", "Madımak`ın kültür merkezi olması" gibi "tuzaklara" düşmeyeceklerini ilan ettiler.

Alevilerin en geniş kesimini içinde barındıran Alevi Bektaşi Federasyonu`nun (ABF) bir araya getirdiği Alevi örgütü temsilcileri ve dedeler toplantısında net yanıt çıktı: "AKP iktidarının taleplerimizin içini boşaltma, anlamsızlaştırma hamlesi boşa çıkarılacak!" Toplantının sonuç bildirgesi AKP`ye yanıt oldu. Bildirgede, 9 Kasım mitinginden sonra Alevilerin taleplerinin tartışılmaya başlanması "olumlu" olarak nitelendirildi. Ancak miting sonrası oluşan toplumsal tazyikten sıyrılmak isteyen AKP iktidarının, miting bileşenlerinin hiç gündemlerinde olmayan ve asla dillendirmedikleri "dedelere maaş, Kültür Bakanlığı`nda Alevi temsili" gibi düzenlemeleri de içeren bir paketi açıkladığına vurgu yapılan bildirgede, "AKP iktidarı izliyoruz ki, aslında bilinçaltında olan Sünni hegemonik düşünce tarzının ifadesi sayılabilecek talihsiz yaklaşımını sürdürmektedir" denildi. Bildirgede, "AKP iktidarı Madımak Oteli`nin kültür merkezine dönüştürülebileceğini söyleyerek aslında Sünni muhafazakar tabanının nabzını okşamakta, gericilerin şeriat özlemcilerinin insanlık tarihine eklediği utanç sayfasını koparıp atmaya çalışmaktadır" denildi.

Taleplerimizin içi boşaltılmak isteniyor
AKP`nin seçim öncesinde Alevilerden oy alabilmek ve aynı zamanda Alevilerin yükselen taleplerini sulandırmak amacıyla gündeme getirdiği, "Madımak Oteli kültür merkezi olabilir" fikrinin asla ve asla kabul edilemez olduğunun altı çizilen bildirgede, "AKP, Alevilerin laiklik ve vicdani eksende yürüttüğü istemleri saptırmaya çalışmakta, kamuoyu AKP`nin siyasileşmiş dinsel ideolojisi ve bakış açısıyla yönlendirilmek istenmektedir. Bu anlamda AKP iktidarının taleplerimizin içini boşaltma, anlamsızlaştırma hamlesi boşa çıkarılacaktır" denildi.

"İnanç ve kültürümüz üzerinde yürütülen dolaylı ve direkt asimilasyon çabalarına son verilmeli" denilen bildirgede, insan hakları ve temel özgürlüklerin hiç tartışmasız meşru haklar olduğundan hareketle, "inanç ve kültürlerini yasaklayan her türlü yasa, yönetmelik, kararname ve genelgenin değiştirilmesi, Alevi kültür ve inancının yasal güvenceye kavuşturulması" istendi.

Madımak utanç müzesi olsun
İkinci maddede, kamusal yaşamdan başlamak üzere okul, işyerleri gibi sosyal ortamlarda her türlü ayrımcılığa son verilmesi, üçüncü maddede Madımak Oteli`nin utanç müzesi olması istemleri yer aldı. Kültür merkezi önerisine karşı çıkılarak, "Madımak Oteli bir daha böylesine utanç verici bir vahşetin yaşanmaması için orada yakılan canlarımızın anısının yaşatılacağı bir müze olmalıdır" denilen bildirgede, bir vicdan meselesi olan bu taleplerin sulandırılmasına, saptırılmasına izin verilmeyeceği ifade edildi. Bildirgede ayrıca, "Alevilerin inanç ve ibadetini yürüttüğü kutsal mekan" olarak tanımlanan cemevlerinin yasal güvenceye ve Türkiye`de ibadethane statüsünde olan bütün mekanların sahip olduğu haklara sahip olması da istendi.

Alevilerin diğer talepleri

Bildirgede diğer talepler şöyle sıralandı:

* 12 Eylül Anayasası`nın antidemokratik bir dayatması olan zorunlu din dersleri bir insan hakları ihlalidir. AİHM`in verdiği karar, AKP Hükümeti tarafından uygulanmalı, zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.

* Alevi köylerinin okul, yol, su vb. temel gereksinimleri "Köyünüze cami yapılmasını kabul ederseniz bunları da yaparız" yaklaşımıyla idari ve politik malzeme yapılmamalı, Alevi köylerine cami yapımından vazgeçilmelidir.

* Hacı Bektaş Dergahı Alevi kültür ve inancının Serçeşmesidir. Dergahımızın yönetimi, bakımı ve Alevi toplumu ile olan inançsal, kültürel ilişkisi, Alevi Bektaşi Federasyonu`na bırakılmalıdır.

* Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı, yerine hiçbir dini ve inancı finanse etmeyen, görevi sadece din ve inançlar arasında denetimi sağlamak olan "Din ve İnanç İşleri Üst Kurulu" kurulmalıdır.

* 12 Eylül`ün ürünü antidemokratik `82 Anayasası kaldırılmalıdır. Toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak; çoğulcu, katılımcı, demokratik, gerçek laikliği esas alan, çok kültürlülüğü ve çok inançlılığı koruyan yeni bir anayasa yapılmalıdır.


www.safakaltun.com
 
06-01-2009 09:05 ÖS RE: Alevilerin Büyük Yürüyüşü | Düzenleyen safak altun 07-01-2009 09:02 ÖS
Kullanıcı Avatarı

safak altun

Yönetici


Mesaj Sayısı: 171
Katılım Tarihi: 31.08.06
Konum: Hamburg
Yaş : 65
Asimilasyon sofrasına oturmayacağız

AKP tarafından organize edilen "Alevi İftarı"na Cem Vakfı, Ehlibeyt vakfı ve benzeri birkaç kurumun katılacaklarını bildirmesi Alevilerden tepki aldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, "Biz Aleviler, AKP`nin asimilasyon sofrasına oturmayacağız" diyerek tepkilerini ortaya koydu. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Ali Balkız ise AKP`yi Alevileri bölmeye çalışmakla suçladı.
AKP tarafından organize edilen "Alevi İftarı"na Cem Vakfı, Ehlibeyt vakfı ve benzeri birkaç kurumun katılacaklarını bildirmesi Alevilerden tepki aldı. Alevilerin matem ayı olan Muarrem ayında orucun tutan Aleviler için geçen yıl Ankara`da iftar veren AKP bu yıl iftarı İstanbul da Feshane de düzenliyor. "Alevi İftarı"na başta Cem Vakfı, Ehlibeyt vakfı gibi kurumların katılacaklarını bildirmesi Alevilerden büyük tepki aldı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bir yıl önceki yemeğe katılmayan Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan`ın, bu yıl iftarda bulunacağını söylediğini belirterek, "Bu buluşma Dolmabahçe Sarayı`ndaki hangi gizli pazarlıkların meyvesidir?" diye sordu. Doğan`ın 2 Temmuz, Maraş Katliamı gibi anmalarının hiçbirinde yer almadığını ve kendisine politik bir gelecek kurmak istediğini belirten Gümüş, "Geçen yıl `Bu iş hallolursa Süleymaniye de şükür namazı kılacağım` diyerek aslında niteliğini ortaya koyan Reha Çamuroğlu`nun üstlendiği misyonun Alevilerin sorunlarını çözmek değil Alevilerin asimilasyonuna ortaklık olduğu görülecektir" dedi.

Gümüş, yıllardır bedel ödeyerek Alevilerin kimlik mücadelesini verdiklerini vurgulayarak, "Biz Aleviler, AKP`nin asimilasyon sofrasına oturmayacağız. Kendisine Alevi diyen, Kerbela`nın acısını yüreğinde hisseden tüm Alevi canlarımızı da bu utanç sofrasında bulunmamaya çağırıyoruz" dedi.

ABF: AKP Alevileri bölmeye çalışıyor

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız ise Cem Vakfı`na yönelik olarak eleştirilerde bulunarak AKP ve Cem Vakfı`nın Alevileri kendi içlerinde bölmeyi ve etkisizleştirmeyi amaçladığını savundu. Balkız, AKP`nin "Alevi İslam"ı yaratmayı çabaladığını ifade ederek, "Alevi İslam denilen şey; Ilımlı İslam`dır. Bu proje ABD'ye aittir. Her ABD projesi gibi tehlikelidir. Şeriata doğru sürüklenmek istenen Türkiye de, Aleviler de bu proje kapsamına alınmak istenmektedir" dedi.

"Bu iftar Aleviliğin asimilasyonun bir parçasıdır"

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ise Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan`a yüklenerek, derdinin hak almak değil para almak olduğunu savundu. Kenanoğlu, AKP´nin Alevi İslam`ı oluşturmaya çalıştığını ileri sürerek, "Biz Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği olarak bu iftarı Aleviliğinin asimilasyonun bir parçası , Alevilerin 9 Kasım' da Ankara' da haykırdığı talepler konusunda hiçbir adım atmayan AKP'nin seçimler öncesindeki bir siyasi şovu olarak görüyor ve bu İftara katılmayacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz" dedi.

Cumhuriyet - 6 Ocak 2009

***********************

* Cumhuriyetçi Eğitim Merkezi Vakfı (Cem Vakfı) ile AKP elele.
* Şeriata doğru tehlikeli gidiş.
* 12 İmam Matem Orucunda yine siyasi şov.
* Yoldüşkünleri yine sahnede

Değerli Basın Mensupları;

Anımsanacağı üzere; 9 Kasım 2008 tarihinde, Ankara-Sıhhiye Meydanında "Ayırımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı" talebiyle, barışın dilini konuşmuş, yurdun dört bir yanından 135.000 Alevi yurttaşın katılımıyla, tarihimizde ilk kez güçlü bir miting yapmıştık.

Bu mitingimizde;
- Diyanet İşleri Başkanlığı Lağvedilsin,
- Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın,
- Cemevlerimiz yasal statüye kavuşturulsun,
- Alevi köylerine cami yapılması ve imam atanması
politikalarından vazgeçilsin,
- Madımak Müze olsun
- Başta Hacıbektaş Dergahı olmak üzere, değerlerimiz biz
sahiplerine iade edilsin,
Başlıklarından oluşan taleplerimizi dile getirmiştik.

Biz, miting hazırlıklarımızı yaparken; başta Cem Vakfı Yöneticileri olmak üzere, adları "Alevi" kendileri gerici olan kimi çevrelerin engelleme çabaları; iktidar yanlısı, Fettullah güdümlü, adları malum gazetelerin manşetlerine; "Sivas ve Gazi`yi planlayan eller, yeni
oyun peşinde", "Önce Aleviliği öğrensinler, sonra Alevi haklarını arasınlar." benzeri sözlerle yansımıştı. Bu provakatif söylemlerin boşa çıkarılması üzerine; Cem Vakfı taktik değiştirmiş; "Mitingi düzenleyenlerin Alevi olmadığı" nı iddia etmiştir. Bu iddialarının inandırıcı olmadığını anlayınca da, bir kez daha taktik değiştirerek, mitingimizi sahiplenmeye, taleplerimizi en iyi kendilerinin savunabileceklerini, çözebileceklerini söylemeye
başlamışlardır.
Bu aşamada Diyanet`ten sorumlu Devlet Bakanı Sayın Yazıcıoğlu` nun; "Biz Aleviliği tanımlamak istemiyoruz, onlar kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa kabulümüzdür, muhataplarımızla konuyu görüşeceğiz." dediği de, daha dünün gerçeğidir.
Federasyonumuz; sorunun çözümü için AKP iktidarı ile basın yoluyla görüş alış verişinde bulunmak yerine; yazılı randevu talebinde bulunarak, doğrudan bir temas beklerken, "bağcıyı dövmek değil üzüm yemeyi" murat etmişken; bütün bu süreçlerde, özenli bir dil seçmişken; gelecek günleri ve olacakları merakla bekliyor iken; bir sürpriz gerçekleşti: Sayın Başbakan içeriğini ve ayrıntılarını, kamuoyuna açıklananların dışında bilmediğimiz bir gündemle Cem Vakfı ile Dolmabahçe`de buluştu.
Ama iş burada bitmedi.
Dolmabahçe'de evsahibi Sayın Başbakan iken, 28 Aralık 2008'de bu kez İzzettin Doğan`ın ev sahipliğinde Bostancı Gösteri Merkezi'nde canlı yayında AKP-Cem Vakfı buluşması gerçekleşti. Bu toplantıda AKP-Cem Vakfı sözcülerinin üzerinde anlaştıkları, her bir konuşma bir öncekinin devamıymışçasına sundukları şey: Aleviliğin İslam içi olup olmadığı konusuydu. Çünkü hem AKP, hem Cem Vakfı bu noktadan hareketle, Alevileri kendi içlerinde kolayca bölebileceklerini, mitingimizi etkisizleştirebileceklerini, taleplerimizi sulandırarak geçiştirebileceklerini hesaplamışlardı. Oysa Federasyonumuz; Aleviliğin
"İslam içi mi, dışı mı" tartışmasından bu süreçte, uzak durmuştur. Çünkü; Federasyonumuz, bu tartışmanın; taleplerimizin savuşturulması, ertelenmesi adına, Sayın Ecevit te dahil, tüm siyasiler tarafından kullanıldığının ayırdındadır. 72 Millete bir nazar ile bakan Alevilerin, Aleviler arasındaki farklı yorumlara da; bir nazarla bakmaması düşünülemez. Konu çok basittir: "Madımak Müze olsun" demekle; İslam`ın içi/dışı olmanın ne ilişkisi vardır?
Bizler Alevi Bektaşi Federasyonu olarak; Laiklik ve demokrasi istedik. Bu ilkenin biz Alevileri ve toplumun ötekileştirilmiş bütün gruplarını, olması gereken hak temelli vatandaşlık bağlamında eşitleyeceğini biliyoruz. Oysa; Cem Vakfı, Dolmabahçe görüşmesinin bir devamı niteliğinde olan Bostancı toplantısının, sonuç bildirgesinde ne istedi:
- Genel Bütçeden Alevilere de pay, istedi.
- Din Dersleri zorunlu olsa da olmasa da fark etmez dedi.
- Cemevlerinin inşası için maddi destek, istedi.
- İnanç uygulamalarını ve Cemevlerimizi yönetecek bilgili kişilerin
yetiştirilmesi amacıyla, okullar açılmalı dedi.

"Diyanet İşleri Başkanlığı", "Madımak Oteli", "Alevi Köylerine
Cami Yapılması ve İmam Atanması", "Hacı Bektaş Dergahı" konularında ise hiçbir şey söylemediler.
Görülüyor ki İzzettin Doğan ile aramızda epeyce fark var. Bu farkın temel kaynağı, Alevilik anlayışımız değil, laiklik anlayışımız nedeniyledir. Biz; devlet dinden elini çeksin dedikçe, devlet dini örgütleyemez, dine yatırım yapamaz dedikçe; Cem Vakfı "Bize de para,bize de para" demektedir. AKP ile Cem Vakfı doğrusu bu konuda anlaşmış gözüküyorlar.
Birbirlerine misafirliğe gidip geliyorlar. Yarın da "Muharrem İftarı"nda bir daha buluşacaklar. Alevi geleneğinde, 12 İmam Matem Orucunda, böylesi şölen, şov yoktur diye, bir yıl süreyle seslenmiştik. Nitekim Cem Vakfı da ikna olmuş ve geçen yılki "Muharrem İftarı" na gitmemişti. Demek ki bu sene bu konuda da anlaşmaya vardılar. Kim bilir gelecek sene daha hangi konularda yeni yeni anlaşmalar yapacaklar? Belki sırada; Fettullah`ın yanına bir İzzettullah yaratma projesi vardır."Laikliğe Karşı Mücadele`nin odağı haline gelmiş olan AKP", Cem Vakfı'nı da yanında sürüklüyor. İzzettin Doğan kendine gelmelidir. İzzettin Hoca bunun farkına varmalıdır. "Alevi İslam" denilen şey; "Ilımlı İslam" dır. Bu proje ABD`ye aittir. Her ABD projesi gibi tehlikelidir. Şeriata doğru sürüklenmek istenen Türkiye`de, Aleviler de bu proje kapsamına alınmak istenmektedir.

Hani Aleviler Laikliğin sigortasıydı?
Yarınki "İftar Sofrası" Hızır Paşa sofrasıdır. Aleviler Pir Sultan duruşu sergileyerek, Hızır Paşa sofrasına oturmayacaklardır. AKP Cem
Vakfı nı para pul ile etkisizleştirebilir, ama Alevileri asla.
9 Kasım da söylediğimiz her söz hala Sıhhiye Meydanı` nda
yankılanıyor, önümüzü aydınlatıyor ve bizler her sözümüzün arkasındayız.

Saygılarımızla.
ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU (ABF)
Ali BALKIZ
Genel Başkan
www.safakaltun.com
 
Atlanilacak Forum:
Forum powered by fusionBoard
menu_information.png Bu Başlığı Paylaş
URL:
BB Kodu:
HTML:
menu_information.png
Köçek Kömü Köyü