Aralık 22 2024 22:32:28
menu_open.gif Ana Menü
menu_open.gif
Üye İstatistikleri
cem zeren17 Hafta
Kababel...49 Hafta
Bay-Nos...49 Hafta
454545112 Hafta
mustafa...158 Hafta
Admin175 Hafta
Deniz S...187 Hafta
Alican201 Hafta
haydar ...207 Hafta
ORHAN A...222 Hafta


Bugün: 0
Dün: 1
Bu Hafta: 0
Bu ay: 0
Bu yıl: 0
Son Üyemiz : Mustafa Basal

bullet.gif Çevrimiçi Ziyaretçiler: 1
bullet.gif Toplam Üye Sayısı: 660
menu_open.gif Galeriden Seçmeler
menu_open.gif Forum Başlıkları
En Yeni Forum Başlıkları
bullet.gif BİLİMİN GÜCÜ - İSMAİ...
bullet.gif Selam
bullet.gif TÜRKiYE NEREYE GiDiYOR?
bullet.gif BAKINIZ NE GÜZEL SÖY...
bullet.gif GÖNÜL BURCUMDUR
En Fazla İlgilenilen Başlıklar
Henüz Başlık Oluşturulmamış.
menu_open.gif En Son İncelemeler
İnceleme Bulunamadı
menu_open.gif
Köçek Kömü Köyü
menu_information.png Başlığı Görüntüle
Köçek Kömü Köyü Sitesi » Forum » Gözlem-Düşünce-Tartışma
SİLİVRİ HEEY SİLİVRİ!
Kullanıcı Adı
Parola
Kayıt S.S.S. Üye Listesi Bugünkü Mesajlar Arama

Başlığı Yazdır

04-12-2011 11:42 ÖÖ SİLİVRİ HEEY SİLİVRİ!
Kullanıcı Avatarı

celalilhan

Acemi Üye


Mesaj Sayısı: 35
Katılım Tarihi: 16.11.10

Uyarı seviyesi 0
ZİNDANDA BİNBİR GECE

İnsan kendini yeterince eğitmemiş, örgütleyememişse, karanlıkta boğulması için zindanlara tıkılması gerekmez. Öyle kimselerin günü ve gecesi gibi onlardan bağımsız çalışması gereken bilinci de karanlıktır doğal olarak. Gece ve karanlık ayrı şeylerdir çünkü. Gece hep sabaha gebe, bilinçteki karanlıksa koyulaşmaya, çürümeye, kıyıcılıkla bilenmeye gebedir. Yıllarca hapislerde yattıktan sonra çıkar çıkmaz ortalığı kana bulayanları, eskisinden beter çalanları, öksüz bıraktıkları çetelerinin başına yeniden geçenleri düşünün. Bir de düşünen, düşündüğünü yazıp insanların yararına sunan, bu yüzden, çeteleşmiş devlet yönetimlerince zindanlara atılan yurtsever, aydınlanma / aydınlatma sevdalısı insanları. Zindana tıkılmak onların ışıklarını söndüremediği gibi, inadına aydınlandıklarını, elmas gibi parladıklarını, bıçak gibi keskinleştiklerini görürsünüz. Hiçbir güç onların bilinçlerde yer etmesini, çevresine ışık saçmasını, yağmur bereketiyle insanların üstüne yağmasını önleyememiştir. O, soy insanların dünkü öncülerine vereceğimiz örneklerin başında; Pir Sultanlar, Namık Kemaller, Ziya Paşalar, Nazım Hikmetler vb. yer alır.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri yaşanan mücadeleler, kan / ter içinde verilen onca savaşımdan sonra geldiğimiz yere bakın. Mafyalaşmış bir yönetim, hızla yoksullaştırılmış, gericiliğin kucağına itilmiş bir halk, gölgesinden korkan, okuryazarlar ve azımsanmayacak sayıda aydın. Özellikle yazınsal alanda boy gösteren, ödüllü ödülsüz, genç / yaşlı entel kümelenmeler. Şiir mi tartışılıyor, tartışmanın toplumsal sorunlardan olabildiğince uzak, kuramsal düzeyde, suya sabuna dokunmadan kotarılması gerekiyor. Roman mı, öykü mü konuşuyorsunuz, biçem sorunundan öteye geçmemeye özen gösterilmeli. Siyasete, hele günlük siyasete asla girilmemeli, yanından bile geçilmemeli. Öğrencilerin polis copuyla, biber gazıyla, tekme-tokatlarla yerde sürünmesi onların konusu dışında, siyasetçileri ilgilendiren sorunlardır çünkü.
Hangi nedenle olursa olsun, kürsüden topluma seslenen her aydının, havadan sudan, sanattan edebiyattan söz ederek, yaşanan / yaşatılan çağ dışılıklara değinmeden yerine oturması akıl alır gibi gelmiyor bana. Ülkede ne ayyuka çıkmış hukuksuzluk ne iç-dış soygun, ne emperyalist yönlendirmeler sonucu geleceğimizin ipotek altına alınması vb. sorun var bunlara göre. İnsan haklarıyla da gericiliğin okşanması, toplumun (bin türlü nedenle) ayrıştırılması, birbirine düşürülmesi bağlamında ilgilenirler yalnız. Aydınları bu denli ağır eleştirdiğimiz için haksızlık ettiğimizi düşünmesin kimse. 2010 yılında yazdıkları, konuştukları, haksızlığa başkaldırdıkları için mafyalaşmış bir yönetim tarafından Ergenekoncu adı takılarak Silivri Zindanlarına tıkılan yurtseverlerin görmezden gelinmesi en ince söyleyişle bile beyinlerin yumuşayıp pelteleşmesinden, dahası kokuşmasından başka bir anlam taşımaz.
Silivri Zindanlarında yatanlar ki önemli bir bölümü, tutsak edildikleri iki / üç yıl içinde dört-beş cildi bulan kitaplar yazmış, bilinciyle dolup taştıkları bilim ve insanlık için yüreklerini çıra gibi yakmayı, aydınlatmayı sürdürmüşlerdir.
Okur-yazar olarak, Bin Bir Gece Masallarına gösterdiğimiz ilginin bir bölümünü olsun, bin bir gecesini yakınmak bir yana, savaşımını daha kararlı sürdürmekten geri durmayan Silivri ZindanlarıNdaki yurtseverlere yöneltmelerini beklemek hakkımız olsa gerektir. Çeşitli nedenlerle bundan kaçınan aydınlara yukarda yaptığımız adlandırmaların bile az geleceğini iç rahatlığıyla söyleyebilirim. Celal İlhan / ANKARA
 
Atlanilacak Forum:
Forum powered by fusionBoard
menu_information.png Bu Başlığı Paylaş
URL:
BB Kodu:
HTML:
menu_information.png
Köçek Kömü Köyü