ismaililhan
Yeni Üye
Mesaj Sayısı: 3
Katılım Tarihi: 24.05.10
Yaş : 82
|
SEVGİLİ SİTE ÜYELERİ,
KARDEŞLERİM, KÖYDAŞLARIM,
Araya giren uzun yaz tatili nedeniyle devamına söz verdiğim mektubumu yazmakta geciktim. Özrümü kabul edeceğinizi umuyorum. Yine umuyorum ki herkes gönüllerindeki bir yaz mevsimini geride bırakmış olsun.
Yaz başından beri siteye bugün girebildim. Ve hemen yazıyorum.
Bu arada siteden öğrendiğim acı-tatlı haberler için de iki cümle ile samimi duygularımı iletmek istiyorum. Yeni mutluluklara adım atan tüm eşe, dosta en iyi dileklerimi yolluyorum. Kaybettiğimiz değerli insanlarımızın yakın çevresine de baş sağlığı dileklerimle içten üzüntülerimi iletmek istiyorum.
Özellikle Duran Ağanın ölümünden duyulan üzüntüyü yakınlarıyla yürekten paylaştığımı duyuruyorum.
Bu mektupta yine çağdaş, iyi, kaliteli ve saygın bir insan olmanın gereklerinden söz etmeğe devam edeceğim. Bu gerekleri yaşamımızın temel ilkeleri olarak da benimseyebiliriz. Bence bu ilkelerin başında "Dürüst Olmak" geliyor. Dürüstlük önce kendimizde, sonra da çevremizde bize güven yaratır. Bunu yaşamımızın bir ilkesi haline getirdiğimizde ailemizin ve çevremizin saygı ve güvenini kazanırız. Siz teslim etmedikçe de bu güven ve saygınlığı kimse elinizden alamaz. Dürüst olmayan davranışlarsa tüm kazanımlarımızı siler süpürür. Samimi olmayan ilişkilerle, sahtekârlıklarla, düzenbazlıklarla uzun süre ayakta kalamayız. Gelişmiş ülkelerde bu tür davranışlar cezasız da kalmaz. Ne acıdır ki bizde bu tür kişiler, davranışlar ve ilişkiler, bırakın ceza görmeyi avantajlar, primler sağlamaya artarak devam ediyor.
Bir başka önerim de; Empati'nin (duygudaşlık) öneminin kavranmasıdır. İyi, doğru, başarılı bir iletişim için empati kesinlikle gerekli hatta zorunludur. Bilindiği gibi empati; karşınızdaki gibi düşünmek, davranmak, onun doğrularını önyargısız irdelemek, olayları onun bakış açısı ile değerlendirmek diye tanımlanabilir. Kısacası, kendinizi karşınızdakinin yerine koymaktır. Ortaya çıkan sorunları çözerken bu yolu denemek bize önemli kazanımlar sağlayabilir. Buna karşılık, muhatabımızı sindirme, ezme, yoketme gibi aksi tutum ve tavırlarla kalıcı bir başarı elde etmek olası değildir sanıyorum. Özellikle makam ve mevki sahibi olduğumuzda, makamın bize sağladığı gücü, kuvveti zorunlu olmadıkça asla kullanmamamız gerektiğine inanıyorum. Bu gücü yerli-yersiz kullanırsanız çevrenizde gerçek bir bağlılık, sadakat yerine içten bir nefret duvarı yaratırsınız. Doğal olarak bunun da sonucu başarısızlıktır, verimsizliktir. Özellikle başarılarıyla gururlandığım genç kardeşlerimin bu düşüncelerimi dikkate alacaklarını umuyorum.
Bir sonraki mektubumda kaldığım yerden devam etmek umuduyla herkese sonsuz sevgi ve saygılarımı yolluyor, öpüyorum. Başarılı, sağlıklı ve mutlu kalın. İsmail İLHAN |