safak altun
Yönetici
Mesaj Sayısı: 171
Katılım Tarihi: 31.08.06
Konum: Hamburg
Yaş : 65
|
Öykü, İngilizce de Story, Fransızca da Histoire, Nouvella, Almanca da ise Geschichte, Erzeahlung anlamına gelmektedir. Öykü, bir olay ve konuyu kısaca anlatır. Bu olay gerçekte veya hayalde yaşanmış, olabilir. Konuları değişik olaylardan oluşabilir. Öykücü, olay ve konuyu okuyucuya kısaca aktarabilendir. Öykücünün gücü, öykülerin de kullandığı ifade ve ölçü tekniğine bağlıdır. İş bununlada bitmiyor, toplumsal yapı, yazıldığı dil, olay ve karekterler iyi bilinmelidir. Bu özellikleri kendinde bulunduran her insan öykü yazarı olamaz. Öykücü, insanlık ve edebiyat tarihini iyi bilmek zorundadır. Homerosun İlyadasını okuduğu gibi, çağımızın yenilerinide tanımak, yazın tarihini ulus ve uluslar ötesi düzeyde özümsemesi gerekmektedir. Bolca okuyan, bolca edebi bilgiye sahip olmaklada öykücü olunmaz. Öykücü, kendine özge bir estetik anlatım sanatına sahip olmalıdır. Bu onun öykücü karekterini belirler. Okuyucu okuduğu öyküyle yazarını bir bütün olarak görür. Bu romanda da böyledir. İnce Memeti, Yaşar Kemal den kim ayrı tutabilir? Gerçek öykücü yazdığı konuyu kendinde ve toplumda yaşayabilendir.
Öykücülük, yalnız günümüz edebiyatına özge bir yazın şekli değildir. Uzun bir tarihi geçmişi ve bu tarih içinde anlatım şeklinden, yazın türüne olduğu kadar, türlü bir dönüşüm süreci geçirmiştir. Dede Korkut masallarından, Ferhat ile Şirine, klasik masallardan günümüze kadar yaşadığı evrim süreci, öykünün edebiyat tarihimizde ki gelişim sürecini oluşturmaktadır. Günümüz öykücülüğünün en değerlü ustası Sebahhaddin Ali olmuştur. Öykücülükte onu zirveye ulaştıran nedenlerden en önemlisi, Almancayı çok iyi öğrenmekle, dünya edebiyatı klasiklerini erken okumuş ve gerçekcilik akımını çok iyi tanıması, özümsemesi, eserlerine yansıtabilmesine bağlıdır. Türk edebiyatında birçok öykü yazarı vardır. Bunlar içinde toplumsal konuları işleyenlerde olmuştur. Öykücülerimiz arasına yeni katılan Adile Erkan hepimizi içten sevindirmektedir.
Yarım Kalmak adlı öykü kitabı, Kum Yayınları tarafından yayınlanan Adile Erkan, 1956 Yoygat Köçekkömü Köyünde doğmuştur. Köylümüz olduğu için ayrıca kendisiyle gurur duymaktayız. Bu ilk öykü kitabında, tam 22 tane öyküsü yayınlanmıştır. Ayakkabı, Bir Nisan Şakası, Mevsim Son Bahardı, Sevgilim, Kavuşma, Bir Masal Gibi, Kedi, Kız İsteme, Mıhonun Öyküsü, Üç Günlük Oğlan Mutluluğu, Fidan, Ferhat, Hemşeri, İki Ton Kömür, Ekranlar Ülkesinde, Palto, Seviyor Sevmiyor, Teldeki Güvercin, Uzaklara, Yarım Kalmak, Umut Apartmanı. Bu öykülerin bazılarını, Kül Öykü, Damar Edebiyat Sanat Dergisi ve Şiir-Öykü dergilerinde okumuştuk.
Hepsini bir kitapta toplayarak yayınladığı için kendisine teşekür ediyorum.
Sanat ve edbiyatla ilgilenen insan yaşamla barışıktır. Edebiyat insana dünyayı dahada çok sevdirir. İnsanın aklı gelştiği gibi hisleri, duyarlılığıda gelişir. Yalnız bir kitabın yazılması kadar, yayınlanmasıdı zahmet gerektirir. 12 Eylül döneminde eşini kaybeden Adile Erkan, acı ve zorluklarla tek başına mücadele etmesini becerdiği kadar, biricik oğlunuda büyütüp, topluma değerli bir insan olarak kazandırmıştır. Öykülerinin çoğunluğu yaşanmış olaylardan kaynaklanmaktadır. Bu olayların anlatımında kullandığı dil, sade ve arı, herkesin anlayabileceği düzeydedir. Toplumcu gerçekçiliğe bağlı anlayış, düşünce ve duygu zenginliğinden yalıtlanmamıştır. Olaylar anlatılırken, gerçek olan neyse sadelikle yazıya dökülmüştür. Kahramanların günlük yaşamımızda sürekli varoluşları, aslında bize kendi hayatımızı anlatmaktadır. Bu öykücülük anlayışıyla Adile Erkan, toplumcu öykücülerimiz arasına katılmakta ve bizler kendisinden daha nice edebi eserler beklemekteyiz.
Kendisini tebrik ediyor, bu kitabı hemen okumanızı öneriyorum.
Hamburg dan
Ozan Şafak Altun
www.safakaltun.com |
Ana Menü
Home
Ana Sayfa
Üyeler İçin
Web Sitemizden
İletişim
Bugün: 0
Dün: 3
Bu Hafta: 0
Bu ay: 0
Bu yıl: 0
Son Üyemiz : Mustafa Basal
Çevrimiçi Ziyaretçiler: 10
Başlığı Görüntüle
Yarım Kalan Öyküler ve Adile Erkan
