
celalilhan
Acemi Üye

Mesaj Sayısı: 35
Katılım Tarihi: 16.11.10
 |
Aşağıdaki yazı, Libya da çalışan İnşaat Mükendisi
bir arkadaşın gönderdiği notlardan oluşturuldu.
LİBYA DA NELER OLUYOR?
Yıllardır Türkiye nin inşaat başta olmak üzere birçok sektörüne iş sağlayan Kuzey Afrika ülkesi Libya bir iç savaşın eşiğinde.
Tunus ta başlayıp Mısır da devam eden olayların nereye sıçrayacağı çok da belirsiz değildi. Daha Mısır olayları yeni başlamışken, Amerikalıların Libya da çanak anten üzerinden uydu bağlantısıyla internet çözümü pazarlamasına girmeleri yeni hedefin Libya olduğunun ipuçlarını vermişti. Birkaç haftaya kadar olaylar sebebiyle Libya nın internet ve telefonları susacak, şimdiden size uydu internet sistemi satalım.
Libya da yaşayan, orada iş yapan tüm yabancılar çok iyi bilir ki, Libya'da muhalefet yapacak sosyal bilince sahip organize bir kitle yoktur. Ülkede birçok kamu hizmeti ücretsiz olarak, veya sembolik fiyata devlet tarafından sağlanmaktadır. Halk oldukça mütevazi sayılabilecek şartlarda yaşamaktadır. Eğitim seviyesi görece düşük, buna karşılık rahat ve huzurlu, biraz da fazla çalışmayı sevmeyen insanların ülkesidir Libya.
Ülke; oldukça karmaşık bir demografik yapıya sahiptir. Ülkede aralarında bir çeşit paylaşım sağlamış olan kabileler, en büyüğü Kaddafi nin ailesi olmak üzere aileler söz sahibidir. Her türlü muhalefet yasaklanmıştır. Halk çok büyük oranda apolitiktir.
Diğer taraftan resmin tamamını görmek gerekir: Libya yıllardır kapısını Batılı sömürgecilere kapalı tutmuştur. Kendi petrolünü kendisi satmakta, buradan saglanan parayla altyapı yatırımlarına hızla devam etmektedir. Ne ilginç bir çelişkidir ki, Libya nın petrol gelirinin, kendisinin en büyük düşmanı ABD nin sayesinde arttığı söylenebilir. Çünkü, 2. Irak savaşı sonrasında hızla yükselen petrol fiyatları sayesinde Libya nın yıllık petrol geliri 50 Milyar Dolar seviyesine çıkmıştır. Bu sayede ülke hızla gelişmeye, otoyollar, havaalanları, üniversiteler, hastaneler, enerji tesisleri, arıtma tesisleri, oteller, alışveriş merkezleri, demiryolları yapımına başlanmıştır. Büyük inşaat projelerinin büyük bir kısmı Turk İnşaat Firmaları tarafından yapılmakta, dolaylı olarak, Türkiye den milyarlarca dolarlık malzeme ihracı sağlanmaktadır.
Pastanın büyük dilimini alan Türkiye için Libya, vazgeçilmez bir pazar ve iş alanıdır. Binlerce Türk işçisi ve Mühendisi için kazanç kapısıdır. Lezzetli Libya pastasının diğer büyük dilimi İtalya nındır. Hem tarihi bağlar, hem de coğrafi yakınlık sayesinde İtalya Libya nın en büyük tedarikçilerinden birisidir. Denizaltı petrol ve gaz boru sistemi ile Libya nın avrupaya sattığı enerji İtalya üzerinden dağılmaktadır. İtalya ayrıca kaliteli inşaat malzemeleri ile Libya pazarında lider durumundadır.
Son yıllarda özellikle telekomunikasyon alanında dünya devi Çin firmaları Libya haberleşme altyapısının donanım ve yazılım ihtiyacını sağlamaktadır. Mevcut iki GSM operatörün teknik altyapısı (Libyana ve Madar) Çinli firmalar tarafından kurulmuştur. Kore li ve Hintli firmaların üstlendikleri büyük inşaat projeleri ve Rusya ile yapılan askeri ve demiryolu projeleri de bu resme eklediğimizde, Libya ın büyük projeleri hakkında genel bir fikir edinmiş oluruz.
Dikkat edilecek olursa, İngiltere, ABD, Fransa bu pastadan hemen hemen hiç pay alamamaktadırlar.
Kasabın önünde bekleyen kedi durumuda kalmak.
Her ne kadar az sayıda petrol firmaları çölde faaliyet göstermekte ise de çok sınırlı olan bu çabalar her şeye sahip olmaya alışkın, doymak bilmez ABD ve İngiliz petrol firmalarını yıllardır rahatsız etmektedir. BOP da ikinci perde. Açılış Tunus'la başladı. Çok güzel bir göz boyama. Hiç petrolü olmayan, tarım ve turizm ile geçinen bu kuzey Afrika ülkesi başlangıç için ideal bir seçim. Öyle ya, doğrudan Libya da böyle bir kışkırtmaya girmek yerine dünya ve Libya kamuoylarını olaya alıştırmak ve ısındırmak lazım. Denilebilir ki, eğer Tunus halkı bu süreci iyi yönetebilir ve hazır bir diktatörden kurtulmuşken ülkeyi düze çıkaracak başarıyı yakalayabilirse, bunu ABD nin Libya petrolü üzerindeki azgın isteğinde Tunus a piyon rölü vermesine borçlular. Tunus ve Mısır daki olaylar kamuoyunu öyle alıştırdı ve ısındırdı ki, evet artık Libya'ya sıra gelebilirdi. Olayların öncelikle Trablus a 1100 km uzak olan Bingazi de başlatılması çok akıllıca. Hem ülkenin en büyük 2. Kenti hem de Kaddafi nin ana üssü Trablus tan, ve doğduğu kent olan Seret ten müdahale edilemeyecek kadar uzak.
Olayların çok önceden beri planlandığı ve hazırlık yapıldığı belli. Kitlelerin üzerine ateş açan askerlerin acemiliği ve eğitimsizliği de provakatörlerin ekmeğine yağ sürünce, ateş birkaç günde bacayı sardı.
Şimdi dünya kamuoyunun dikkati, ABD'nin Libya petrolünden aslan payını almak için oynadığı bu oyunu görmek yerine, Kaddafi nin paralı askerlerinin aldığı maaşlara çekiliyor. Ekranlarda Afrikalı lejyoner dehşeti. Konun özünü görmek istemeyen gazetelere fotoroman fırsatı. Meydanlar ceset doldu
Evet, Kaddafi nin uyguladığı taktik, insanların hedef gözetilmeden vurulması, kabul edilebilir değil. Fakat, olayı Kaddafi nin paralı askerlerinin cinayetleri penceresinden görmek at gözlüğünden bakmaktan farksız.
Irak'ta yüzbinlerce sivili öldüren Amerikanın paralı askerlerinden hiç bir farkları yok.
ABD'nin plani belli ki, olayların iyice tırmanmasını bekleyip, NATO yu da işin içine sokarak insan hakları gerekçesiyle Libya ya girmek. Nedense ABD Irak ta insanları öldürürken, Amerikanın paralı askerleri Bağdat Müzesini talan ederken, binlerce Iraklı kadına tecavüz ederken, insan hakları diye bir kavram yoktu. İşin ilginci, bizim TV'lerin ve gazetelerin de olayı Kadafi nin paralı askerlerinin vahşeti perspektifinden gömeye devam etmesi. Bol sömürüler0;
Peki, bundan sonra Libya Türkiye için önemli pazar olmaya devam edecek mi? Türk Firmaları aynı kolaylıkla Libya da iş alabilecek mi? Bunun için çok erken. Ama, taşlar yerine oturduktan sonra Libya da ana yüklenici olmaya devam etmek yerine Amerikalıların taşeronu olmaya çalışma durumunda kalacaktır. |