Yeni Bir 10 Aralık Geldi,
İnsan Haklar İhlalleri Devam Ediyor.
İnsan haklarıyla ilgili içi boş söylemleri dinleyeceğiz yine bu
hafta. Kimi köşe yazarlarının,kimi siyasilerin anlamsız iyimserliklerini
okuyacağız,dinleyeceğiz. Oysa insan haklarıyla ilgili uygulamalar
ağıtlarla,acılarla,işkencelerle,yangınlarla ve ölümlerle doludur.
İnsan haklarını doğanın yapısıyla ve toplumsal yaşamla içiçe
kaynaştırarak değerlendirmek, çözüme kavuşturmak gerekir. Eğer doğanın suları
kirliyse, ormanlar yakılıyor ve hayvan türleri katlediliyorsa o toplumda
insan hakkından söz etmek yanlıştır.
İnsan hakları işkence ve baskı ile sınırlı değildir. İnsanların
sağlık,eğitim,sanat ve kültür,demokratik ve ekonomik haklarının göz ardı
edilmesi insan hakları ihlalidir.
Savaş ve terör doğanın varlıklarını katlediyorsa, insanları birbirine
karşı kışkırtıp düşman ediyorsa, susuz, işsiz, ilaçsız bırakıyorsa:evinden ve
yurdundan göç ettiriyorsa, inancı ve kültüründen ötürü ilköğretim okullarında
dahi baskı görüyorsa, üniverstte ögrencileri oruç tutmadığı için
katlediliyorsa, Alevi oldukları için insanlar bürokraside haksızlığa
uğruyorsa, yerel yönetim hizmetlerinden yoksun bırakılıyorsa o toplumda ve
ülkede insan haklarından söz edilemez.
İnsanların işgücü,emeği, inancı ve kültürü belirli güçler tarafından
hortumlanıyor, asimile ediliyor ve yok sayılıyorsa ve bunu yapanlardan hesap
sorulmuyorsa orda insan hakları biçimseldir.
Mafia, çete ve siyaset içiçeyse, faili meçhul cinayetlerin perde arkası
ortaya çıkarılmıyorsa, olayların kanıtlar yok ediliyorsa orda insan hakları
özürlüdür.
Töre cinayetleriyle, gelenek ve feodal yapının kalıntılarıyla kadınlar
baskı altına alınıyorsa orda insan haklarından söz etmenin ayıbı ile
karşılaşırız.
Irkçılıkla, siyasal dincilikle,dil, cins ve renk farklılıklarıyla
insanlar kamplara ayrıştırılıyorsa orda insan hakları sorunludur.
Bir toplumda çocuklar sokaklarda mendil satıyorsa, eğitim yerine
boyacılık yapıyorsa, en ağır işlerde çalıştırılıyorsa, çöp bidonlarında ekmek
arıyorsa,kimileri buralarda cinsel tacize uğruyorsa,uyuşturucu tuzağına
düşürülüyorsa o toplumda insan hakları biçimseldir.
Demokratik örgütlenme, basın ve düşünce özgürlüğü yasaklarla
sınırlandırılmışsa, insan hakları insan hakları içi boş sözcüklerde kalır.
İnsan hakları ile uygulamalar dünyanın her yerinde özütlü ve
yasaklıdır, işkencelidir.
Dünyanın genelinde ve ülkemizin özelinde kendini aydın ve demokrat
sayanlara, demokratik kitle örgütlerine, bilim adamlarına, siyasi
iktidara, muhalefet partilerine, medya sesleniyor ve diyoruz ki:
'ülkemizi ve dünyamızı bu ayıplardan, katliamlardan, asimilasyondan, pisliklerden kurtaralım.İnsanca ve özgür yaşanabilir bir ülke ve dünya oluşturmaya çalışalım.
Bunca korkulu, bunca özürlü, bunca utançlı ortamda hepimiz sorumluyuz.
Sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye çalışalım.Birdahaki 10
aralıklarda acıları yaşama günü olarak değil insanca yaşamın onur günü olarak kutlayalım.
Saygılarımla.
Emel Sungur
Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı
www.safakaltun.com
Mesaj Sayısı: 114 Katılım Tarihi: 03.10.06 Konum: ankara Yaş : 81
DEĞERLİ DOSTLAR,
SAYIN VAKIF BAŞKANIN BARIŞ VE İNSAN HAKLARI KONUSUNDAKİ SÖYLEDİKLERİNE KATILMAMAK İÇİN İNSAN OLMAMAK GEREKİR.
HEPSİNE YÜREKTEN KATILIYORUM.
ANCAK; SAVAŞTAN, BARIŞTAN, İNSAN HAKLARINDAN SÖZ EDERKEN, HER GÜZELLİĞİN BAŞDÜŞMANI EMPERYALİZİME VURGU YAPMAMAYI, YANIBAŞIMIZDAKİ KANGÖLÜNÜ BİZE YILLARDIR İZLETEN, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ADINDAKİ DÜNYANIN EN BÜYÜK TERÖR ÖRGÜTÜNDEN SÖZ ETMEMİYİ, ÇOK CİDDİ BİR AYMAZLIK SAYDIĞIMI BELİRTMEK ZORUNDAYIM.
İNSANLIK SORUNLARI; BIRAKIN DERNEK BOYUTUNDAKİ KARŞI ÇIKMALARI, ULUS DEVLETLERİN KENDİ BAŞLARINA VERDİKLERİ MÜCADELELERLE DAHİ ÜSTESİNDEN GELİNEBİLECEK BOYUTLARI ÇOK ÇOK AŞMIŞTIR.
BU YAŞAMSAL SORUNUN KAVRANMASI İÇİN EN BAŞTA ANTİEMPERYALİST BİR BİLİNCE İHTİYAÇ VARDIR. DEMOKRATİK ÖRGÜTLER OLARAK, BU BİLİNCİN UYANDIRILMASI GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ OLDUĞUNU ASLA GÖRMEZDEN GELMEMELİYİZ.
SAVAŞA KARŞI OLMAK VE İNSANHAKLARINA SAHİP ÇIKMAK YETMEZ.
GEREK BU YAZIYI KALEME ALAN ARKADAŞIMIZIN, GEREKSE SİTEMİZDE YAYIMLAYAN KARDEŞİMİZİN BU BİLİNCİ GÖSTERMESİNİ BEKLEMENİN HAKKIMIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.
KİMSEYİ KIRMAK VE SUÇLAMAK NİYETİNDE OLMADIĞIMI ÖZENLE BELİRTMEK İSTERİM.
HER BİRİNİZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ BİR DEĞERSİNİZ KUŞKUSUZ.
EN KÜÇÜK BİR AYDINLATMA ÇABASININ BİLE SAYGIDEĞER OLDUĞUNA İNANANLARDANIM. SEVGİYLE / DOSLUKLA KALIN.
Ozan Kardesimden bana gelen cevabi sizlerle paylasmak istedim.
S.A.
"Dünya İnsan Haklari" gününde, maalesef hala memleketimizde ve dünyada insan hakki ihlalleri süregelmektedir. Kökeninden, inancindan ve fikirlerinden dolayi insanlarimiz baskici, ayrimci muamelelere tabi tutulmaktadirlatr. Hatta, bazen yasamlarina hünharca kasdetilmektedirler. Dahasi, cezaevlerinde iskencelere, sürgünlerde zulümlere gark olmaktadirlar. "Dünya Insan Haklari Günü"nde , İnsan Hakki temasi ile ilgili bir eserimizin, bestemizin dizelerini degerli dotlarla paylasmak istedim.
İnsanligin özgür, kardesce ve baris icinde bir arada yasayabilecegi gercek Insan Haklarinda bulusmak dilegimle, Siir , türkü tadinda selam-sevgilerimizi yolluyorum turnalarin kanadinda!...
CAN KARDEŞİM!...
Nerede can yansa, içim cız eder
Kim olursa olsun CAN kardeşimdir
Dünya konup göçmek ile hız eder
Yeryüzü evinde HAN kardeşimdir
Dünya tapu değil, kimseye kalmaz
Her çiçek güzel gül, bağında solmaz
İnsanlıkta 'ırk din' ayrımı olmaz
Şafaklarda doğan TAN kardeşimdir
Firavundan kalma yasaklar kalksın
Sarı başak, kara toprak uyansın
Dostluk, barış, sevgi aşka boyansın
Davamız Evrensel ŞAN kardeşimdir
Şiar can'da estim, tenlere doldum
Doğu batı, kuzey güney kip oldum
Dört iklim, beş kıta müsahip oldum
İnsanlık cem'inde KAN kardeşimdir
Her yürek taşıyan CAN kardeşimdir!
Söz ve Müzik: Ozan ŞİAR Can
Yorum: Ozan ŞAH TURNA
Solistler ve Almanca çeviri: ŞAFAK&ŞİRİN Müzik www.safakaltun.com
Sevgili Celal Abiciğim, Savaş ve terör doğanın varlıklarını katlediyorsa
diyor yazar arkadaş, burda savaşa ve teröre karşı tavır açıkca bellidir.
İnsan haklarını savunan her insan şiddetin silahlısınada, sözlüsünede karşıdır. Her insan kendine göre haklıdır. Ama şiddeti savunanlar haklı olamaz, hiçbir zaman gerçek insan hakları savunucusu değillerdir.
Özele gelirsek, yani ülkemizde ki sorunlara. Ne bugünkü türk rejimlerinin kürt politikası savunula bilir türde, nede PKK nın terörü. Bu tava meselesi gibi bence! İkisininde altı karadır. İnsan haklarının savunulduğu ortamda, savaş ve terör kahrolmalıdır.
İnsan Haklarıyla İnsandır!
Selamlar.
www.safakaltun.com
Mesaj Sayısı: 114 Katılım Tarihi: 03.10.06 Konum: ankara Yaş : 81
SEVGİLİ ŞAFAK,
BEN, ARKADAŞIN SAVAŞA VE TERÖRE KARŞI OLMADIĞINI MI SÖYLEDİM? KESİNLİKLE HAYIR.
BARIŞTAN, İNSAN HAKLARINDAN SÖZ EDERKEN, BU İKİ TEMEL HAKKIN YERYÜZÜNDEN SİLİNMESİ İÇİN MİLYARLARCA DOLAR YATIRIM YAPAN EMPERYALİZİM VE ONUN KILICI AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNDEN SÖZ ETMEMESİNİN AYMAZLIK OLDUĞUNU SÖYLEDİM.
YOKSA BANA, "ARKADAŞ ÖYLE DEMİŞ OLABİLİR AMA SEN ADB'Yİ KAST ETTİĞİNİ ANLASAN NE OLUR SANKİ" Mİ DEMEK İSTİYORSUN? ABD'Yİ ÜSTÜ KAPALI SUÇLAMAYA NE GEREK VAR A KARDEŞİM.
YAZIMI BİR KEZ DAHA OKU İSTERSEN.
ARTIK ŞUNDAN KORKAR OLDUM SEVGİLİ ŞAFAK:
YURT DIŞINDAKİ ARKADAŞLARIMIZ, ABD'NİN YÜKSEK YOĞUNLUTAKİ PROPOGANDALARINA KANIP, EMPERYALİST BATININ, İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU OLDUĞUNA İNANIYORLAR HER HALDE.
VAZ GEÇEMEYECEĞİM BİR İNANCIM VAR BENİM:
DÜNYADA NE KÖTÜLÜK VARSA, EMPERYALİZMİN VE ABD'İN ESERİDİR.
AYRICA İŞİ ABD'YE YÜKLEYİP YERLİ UŞAKLARINI GÖRMEZLİKTEN GELMEK YANLISI DA OLMADIĞIMIN BİLİNMESİNİ İSTERİM.
SEVGİYLE DOSLUKLA KAL CANIM.
Sevgili Abiciğim ve sevgili Özlem,
Emperyalizm insan hakkı savunur mu? Elbette hayır! Bu Amerikan Emperyalizmide olsa, Japon Emperyalizmide olsa aynıdır. Bu bir sömürü düzenidir hepimiz bilmekteyiz. Mesele İnsan Hakları meselesi olunca, insanlığın çağdaş bir kültürü oluşmuştur. Bu kültürde maalesef ki Arabistanda değil Avrupa da AYDINLANMA dediğimiz çağ ile başlamış, sonra İnsan Hakları Beyannamesi yayınlanmış, bunuda birçok ülke benimsemiş, kabüllenmiştir. Bu Beyanname çerçevesinde ülkeler ANAYASALARINI yeniden şekillendirmekteler. Evrensel ilkeleri yasalarına almakta ve insana daha fazla değer vermeye çalışmaktalar.
Elbette Amarikanın Pentagon projeleri öncülüğünde diğer ülkelerde yaptıkları insan haklarına aykırı davranışlardır. Bunun da dillendirilmesi önemlidir. Fakat bizim ülkemizde ki insan hakları ihlalleri bizim kendi öncelliğimiz olduğundan, bizler öncelikle, Kürt Meselesini, Alevi Meselesini, Polisin farklı kesimden yurttaşlarımıza karşı ayrımcı tavrını, kadınlar ve çocukların, emekli ve yetimlerin sorunlarını ön plana çıkarmalıyız. Ve bu hafta içerisinde çeşitli toplum örgütlerinin düzenlediği etkinliklere dikkat çekerek, katılarak, elimizden gelen çabayı ülkemiz insanları için yapmak zorundayız.
Her fırsatta dış güçler hikayesi bana biraz gerçekleri çarpıtmak, asıl konuları örtbas etme kurnazlığı gibi gelmektedir. Bu gün İNSAN HAKLARI günüdür. Kendi eksiklerimizi oturup konuşalım. Edirneden Hakkariye, Ardahandan Marmarise kadar insanlarımızın çeşitli sorunlarına çözümler ne olmalıdır onları tesbit edelim. Böylesi günler önemlidir. Kıymetini bilelim.
Osmanlı imparatorluğu kendi eğemenliğini devam ettirmek için birkaç bahanesi vardı.
-Gavur icadı bize haramdır!
-Din elden gidecek
Yani bizim altbilincimizde böyle bir saplantı tarihler boyu ola gelmiştir. Her sorunun kaynağı dış güçler fobisi Osmanlının bilimi ve çağı kaybetmesine sebep olmuştur. Bugün de aynı hatalara düşmeyelim artık. Türkiye Cumhuriyetinin eksikleri vardır, bunları tartışalım!
BELLİ DEĞİL
Şu devri alemi seyrana çıktım
Ova belli değil bağ belli değil
Suları kurumuş ırmağa baktım
Bahçe belli değil bağ belli değil
Dünyalara girdim kimisi kaçık
İnsanlara baktım hayali küçük
Kimisi kapanmış kimisi açık
Zaman belli değil çağ belli değil
Bozuldu meyvenin sebzenin tadı
Aromadan artık eser kalmadı
Çorba yaptım kıvamına gelmedi
Yemek belli değil yağ belli değil
İnsanlar bölünmüş hep kısım kısım
Yüzlerden kaybolmuş tatlı tebessüm
Nerde kaldı benim atlas libasım
Oya belli değil tığ belli değil
Hürafa bilime günah taşıyor
Hakkikat oturmuş buna şaşıyor
Muska reçeteye rakip koşuyor
Tuzak belli değil ağ belli değil
Türban reklamında cumhurun eşi
Hacı hoca dolmuş devletin başı
Yurttaş unutulmuş kul olmuş kişi
Gerçek belli değil büğ belli değil
Şafak Altun halkın yanına vardım
Birkaç cümle ile halini sordum
Yaşarmı yaşamaz kulları gördüm
Ölü belli değil sağ belli değil
Sevgi ve saygı dolu selamlarımla.
Ozan Şafak Altun www.safakaltun.com