Ocak 15 2025 13:42:21
menu_open.gif Ana Menü
menu_open.gif
Üye İstatistikleri
cem zeren21 Hafta
Kababel...52 Hafta
Bay-Nos...52 Hafta
454545115 Hafta
mustafa...161 Hafta
Admin178 Hafta
Deniz S...191 Hafta
Alican204 Hafta
haydar ...210 Hafta
ORHAN A...226 Hafta


Bugün: 0
Dün: 3
Bu Hafta: 0
Bu ay: 0
Bu yıl: 0
Son Üyemiz : Mustafa Basal

bullet.gif Çevrimiçi Ziyaretçiler: 9
bullet.gif Toplam Üye Sayısı: 660
menu_open.gif Galeriden Seçmeler
menu_open.gif Forum Başlıkları
En Yeni Forum Başlıkları
bullet.gif BİLİMİN GÜCÜ - İSMAİ...
bullet.gif Selam
bullet.gif TÜRKiYE NEREYE GiDiYOR?
bullet.gif BAKINIZ NE GÜZEL SÖY...
bullet.gif GÖNÜL BURCUMDUR
En Fazla İlgilenilen Başlıklar
Henüz Başlık Oluşturulmamış.
menu_open.gif En Son İncelemeler
İnceleme Bulunamadı
menu_open.gif
Köçek Kömü Köyü
menu_information.png Başlığı Görüntüle
Köçek Kömü Köyü Sitesi » EDEBIYAT » EDEBIYAT
' Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi'
Kullanıcı Adı
Parola
Kayıt S.S.S. Üye Listesi Bugünkü Mesajlar Arama

Başlığı Yazdır

17-02-2007 09:44 ÖS ' Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi' | Düzenleyen safak altun 17-02-2007 11:47 ÖS
Kullanıcı Avatarı

ozlem ibis

Acemi Üye


Mesaj Sayısı: 44
Katılım Tarihi: 08.10.06
Konum: ankara
Yaş : 38

Uyarı seviyesi 0
Yaşamak, peki nasıl insanca mı? Yoksa ezilerek, hor görülerek mi? İki şekilde de yaşıyoruz değil mi? Tabi yaşamaksa ikincisi.

Toplum hayatını derinden etkileyen dönemler her zaman edebiyatımızın konusu olmuştur. Uzunca bir süre köy romanları yazılmış, bu romanlardaki gerçekler de bir takım çevreleri rahatsız ettiği için bu romanlar ya yasaklatılmış ya da toplatılmıştır. Peki, 1950 lerde başlayan bu yasaklamalar günümüzde devam etmiyor mu? Elbette ediyor ve en canlı örneğini üniversiteye başladığım yıl yaşadım. Elimde Fakir Baykurtun Yılanların Öcü vardı. Milliyetçi Muhafazakâr anlayışa sahip olduğu hemen anlaşılan bir hoca beni uyardı ve o kitabın yakılması gerektiğini söyledi. Varsın söylesin dinleyen kim!

Ne köylü olabildik ne de şehirli gibi yaşayabildik. Bu cümle hiç de uzak olmadığım bir çevrenin sessiz çığlığıydı. Köyden kente göçün hız kazandığı yıllarda bizim köyümüzden de yurtdışına göçler başlamış ve birinci kuşak Almanya, Hollanda, Avusturya yolarını tutmuştu bile. Köyden kente gitmeden, köyden Avrupaya gitmiştik ve doğaldır ki bazı uyumsuzluklar yaşamıştık. Bu hayatlar yazılmalıydı kuşkusuz ve edebiyatçılar yıllarca bizim kendimize bile itiraf edemediklerimizi, kâh sevinç çığlıklarımızı, kâh sessizce içimize akıttığımız gözyaşlarımızı yazdılar, iyi ki de yazdılar ölümsüz kıldılar.

Köy sorunsalı, kent çıkmazı, gurbet acısı yazıldı çizildi, üzerinde konuşuldu çözüm aranmaya çalışıldı. Bulundu mu bilinmez. Bunlar aslında bize uzak sorunlar değildi; fakat burnumuzun ucundakini, işçi sorunsalını, görmezden geldik, önemsemedik. İşte bu bağlamda belki de Celal İlhan ile gurur duymamız gerekir, İlhanın Ateşle Dans kitabını okuduğum zaman içimden bir şeylerin koptuğunu fark ettim. İlhan gömleğini alın teri ile yıkamış onurlu insanların öykülerini yazmıştı. Hepsinde kişiler, zaman, mekân farklıydı belki ama ana izlek aynıydı. Şerefle hayatta kalmaya çalışmak, yaşamak, yaşatmak, fakat insanca.

Öyküler, ilahi bakış açısı yerine kahraman anlatıcı ya da yazar anlatıcı tarafından sunuluyor bize yani öyküleri okurken İlhan, okuru okuma eyleminin dışında bırakmak yerine okura bazı parçalar sunmakta ve bu parçaları okura tamamlatma şansı vermektedir. Başarılı öyküler yaratmanın en önemli kuralını kullanan İlhanr17;ın üslubu da çok başarılı.

Şu günlerde İlhanın ikinci kitabı, Dokunan Öyküler adıyla Ürün Yayınların dan çıkacaktır. Umarım İlhanın usta kaleminden yazıya aktardıkları onun içinin birazcık olsun yeğnilmesini sağlamıştır. Sevgili İlhana bir küçük edebiyatla.

Özlem İBİŞ
 
Atlanilacak Forum:
Forum powered by fusionBoard
menu_information.png Bu Başlığı Paylaş
URL:
BB Kodu:
HTML:
menu_information.png
Köçek Kömü Köyü