'Bir hiçim ben bir hiçim, şu alemde bir hiçim, alem benim içimde, ben alemde bir hiçim.' diye aklımda bir tekerleme oluştu. Benim görevim türkü üretmek. Aylar sonra SU TV de hiçlik konusu tartışıldı, tartışılmakta. Ben pek takip edemedim, ama İnternet üzeri yaptığım araştırmada, çok derin bir konuya balıklamasına daldığımın farkına vardım. Yok aslında ben bir felsefi görüşün kenarından geçmekteyim. Bu türküde ki hiçlik anlayışı nihilist anlayışa komşu ama ondan uzaktır. BİR HİÇİM
Yanarım için için / Bir hiçim ben bir hiçim / İnsan olmak mı suçum / Bir hiçim ben bir hiçim / Bir hiçim ben bir hiçim/ Şu alemde bir hiçim/ Alem benim içimde/ Ben alemde bir hiçim/ Alemi kuran olsam / Cana can veren olsam / Ulu bir eren olsam / Bir hiçim ben bir hiçim / Pırlanta taşım olsa / Binlerce yaşım olsa / Krallık işim olsa / Bir hiçim ben bir hiçim / Aşkım uğruna ölsem / Dirilsem geri gelsem / En son peygamber olsam / Bir hiçim ben bir hiçim / Niceleri övünür / Mala mülke sevinir / Benim içim kavunur / Bir hiçim ben bir hiçim / Ateş hava su toprak / Dörtten yeşerdi yaprak / Sonumız yine toprak / Bir hiçim ben bir hiçim / Kanmam dünya malına / Tapmam para puluna / Gerçek budur biline / Bir hiçim ben bir hiçim / Bir hiçim ben bir hiçim/ Şu alemde bir hiçim/ Alem benim içimde/ Ben alemde bir hiçim.
Aslında ben bu türküyü yapmaya çalışırken, olağan üstü hırsla paraya, pula tapanları, olağan üstü bir hırsla kendini dünyanın merkezine koyanları, olağan üstü bir gericilikle fanatizmi yaşayan ve kendi doğrularını bu alemin bir tek doğrusu sananları vs. eleştirmek istedim.Sonuçta öleceğiz, ölüncede beyaz bir kefenden başka yanımızda götürecek hiç bir şeyimiz olmuyor anlamında, ozanca türkülü bir yorum yapmak istedim. Her dem doğru konuşmakla gerçeklere ulaşamayız, aslında yanlışlar yaparak, yanlışlar üzerinde tartışarak, asıl gerçeklere ulaşabilmekteyiz.
Selamlar
NİHİLİZM
Neden ...Bir olayı meydana getiren etken.
Neden kavramını ilk olarak öznel nedenler ve nesnel nedenler olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Nesnel nedenler, insanın bilinç ve iradesinden bağımsız olarak etken olan nedenlerdir. Örneğin yoksul bir köylünün bilgisiz kalmasının nedeni böylesine nesneldir, onun bilinç ve iradesinin dışındaki yaşam koşullarından doğmaktadır. Öznel nedenlerse nesnel nedenlerin insan bilincindeki yansımasına dayanan insansal faaliyetlerdir. Örneğin bireyin şu ya da bu siyasayı izlemesinin nedeni böylesine özneldir,onun bilinç ve iradesine bağlıdır. İkinci olarak temel nedenler ile temel olmayan nedenler diye ikiye ayrılabilir.bir etkinin zorunlu ve öznel niteliklerini temel nedenler rastlantısal niteliklerini temel olmayan nitelikler gerçekleştirebilirler. Örneğin bir uçağın uçuşundan da temel neden uçağın motorudur, temel olmayan neden pervanelerdeki bir bozukluktur. Üçüncü olarak ise dış nedenler ve iç nedenlerdir. Bir nesne ya da olaya başka neden ve olaylarca yapılan etkiler dış nedenler bir nesne ya da olayın geliştirici iç çelişkileri iç nedenlerdir. Örneğin ısı bir yumurtanın civcivleşmesi için dış neden, tohumsa, iç nedendir. Dış ve iç nedenler birbirleriyle bağımlıdır. Birinin etkileyebilmesi öbürünün varlığına bağlıdır ve biri öbürüne dönüşebilir..
****
Hiççilik olarak da bilinir. 19. yüzyılda Rusya da Çarl II. Alexander ın hükümdarlığının ilk yıllarında ortaya çıkan, şüpheci temellere dayalı felsefe anlayışıdır. Ortaçağ'da bazı heretiklere yakıştırılan bu terim, Rus Edebiyatında ilk kez Nedejin in bir makalesinde Puşkin için kullanıldı.
Katkov ise nihilizmin ahlaki ilkelerin tümünü yadsıması nedeniyle toplumu tehdit ettiğini ileri sürmüştür. Nihilist Bazarov, bu terimin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Zamanla 1860'ların ve 1870'lerin nihilistleri, geleneklere ve toplumsal düzene başkaldıran, düzensiz, dağınık, bakımsız, inatçı kişiler olarak görülmeye başlandı. Bundan sonra da Alexander'ın öldürülmesi ve mutlakiyetçiliğe karşı yeraltı örgütlerinin başvurduğu siyasi terörler birlikte anılır.
Nihilizm, temelde estetizmin bütün biçimlerini yadsıyor, yararcılığı ve bilimsel usçuluğu savunuyordu. Toplumsal bilimleri ve klasik felsefe sistemlerini bütünü ile reddediyordu. Yalın olgucu ve maddeci bir tutumla, yerleşik toplumsal düzene başkaldırıyı temsil ediyor; devlet, kilise ya da aile otoritesine karşı çıkıyordu. Yalnızca bilimsel doğruları temel alıyor, ancak bilimin bütün toplumsal sorunların üstesinden gelebileceğini ve bütün kötülüklerin cehaletten kaynaklandığını kabul ediyordu. Nurullah Güngör
*****
kainattaki tüm oluşumların devinim oldugu bulundu önce( veya düşünüldü). denildi ki herşey deviniyor ve değişiyor. zıtlar, birlik için devindikçe yeni olgular tezahür ediyor ve gözlediklerimiz de dahil herşey diyalektikte olup bitiyor. buna bir de entropi eklendi. devinim çoğu kişinin sandıgı gibi hiçbirzaman iyiye gitmez. zıtlar birbirine dönüşür fakat. öyleyse kötü, diyalektik olarak iyiye mi tekabül eder? hayır, aynı nedenden dolayı da iyi-kötü izafidir. öyleyse bu devinim kötüye değil bozunmaya dogrudur ve her bozunma da kötü değildir. herşey döner, akar, değişir. ancak değişmeyen ve değişkenlikten söz edilmesine engel bir karşılığı olmama durumunda. devran döner ve fakat entropi gereği çürümüşlüğe. işte değişimin yönünün bozulmaya dogru oldugunu hissetmektir nihilizm. çöküşün şarkısını söylerken mutlu olmak, gördüklerinden kaugılanmak ama yeni olmadan da duramamaktır. her "yeni" kötüdür oysa. acı çekmekten memnun olmak (anlamış olmanın mutlulugu) ve anlama geri dönmektir, hiçliktir. akım olarak değerlendirilirse de bi zamanların modası, şimdinin yeniyetmelerinin büründüğü bir varoluş şeklidir. singularity
her şeyi yok sayan felsefelerin bütünü...tanımazlığın hat safhada olduğu düşünce sistemi..karşı çıkışın felsefesidir: özellikle ahlak konusunun üzerinde fazlaca durmuş olmasından ve ahlak olgusunu yok saymasıyla birlikte her türlü otoriteye karşı çıkması da tepki görmüş, yine de bir dönem çok tutulan bir felsefe olmasına engele olunanamamış...menfi bir felsefe olmasının yanısıra genel-geçer bilginin de olmadığını savunarak da kendisini çürütmüş...siyasete uyarlanmış hali anarşizmdir. anarşizm de aynı şekilde kendisini tüketmiştir.schopenhauer, nietzsche, dostoyevski, turgenyey gibi bir çok savunucusu var... onlar da sonradan bu felsefeden uzaklaşmışlar, başka yerlerde düşünceyi aramışlardır...yakından ilişkili olan düşünce, bence, ismiyle ters olsa da varoluşçuluktur... negatifwww.safakaltun.com
Mesaj Sayısı: 114 Katılım Tarihi: 03.10.06 Konum: ankara Yaş : 81
Sevgili Şafak,
Güzel bir açılım oldu bu yazı.
Senin gibi ben de Nihilizm konusunu incelemiş değilim. Zaman zaman bu felsefeyi savunan arkadaşlarla karşılaşıyor tartışıyoruz. Türkçesi hiççilik mi dervişlik mi yoksa boşvermişçilik mi tam bir sonuca varabilmişte değilim.
Senin şiirini eleştirmek aklımdan bile geçmedi. Bana ne düşündürdüğünü anlatmaya çalıştım. Belkide anlatamadım seni üzdüm ya da yanıt vermek zorunda bıraktım.
Hepimizin bazen herşeye boş verdiği zamanlar oluyor. Bu o kişinin nihilist olduğunu göstermez ki.
Ama iyi oldu. Nihilizmin nemenem bir şey olduğu konusunda birşeyler öğrendik hep beraber. Teşekkürler.