Konu Başlığı: Köçek Kömü Köyü Sitesi :: NEDEN ŞEHİT OLDULAR ?

Gönderen celalettinHANSU - 30-04-2009 08:40
#1

Sevgili dostlar Dün yine hain bir saldırı gerçekleşti ve 10 vatan evladı bu topraklar üstüne o tertemiz kanlarını akıtarak ŞEHİTLER ordusuna katıldı. Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun.Yıllardır süren bu anlamsız ve gerçek amacından sapmış savaş daha kim bilir ne kadar cana mal olacak bunu bilen birileri varsa lütfen bana açıklasın . Hiç kimse bana doğudaki sözüm ona halkların kardeşliği masalını savunmasın . Bu vatan evlatlarının suçu ne idi bundan önce şahit olan yaklaşık 30.000 olduğu söylenen insanların suçu ne idi ve neden öldürüldü.Ülkenin tüm demokratik haklarından yararlanarak meclise girmiş teröristler milletvekilliği kisvesi altında ülkeyi aldığınız belediye başkanlığı oylarıyla böleceğinizi ve sınırlar çizeceğinizimi sanıyorsunuz .Yapılan Münferit bir olayı ve soruşturmaları Protesto edip mecliste oturma eylemi yapan şerefsizler ve ona destek veren iki yüzlü ufuk uras bu olay karşısında dahi pkk yı terör örgütü olarak lanetliyemiyorsunuz.İşte sizin gibilerin eline fırsat vermemek için şehit oldular sözüm ona kürdistan sınırını çizen terörist bayan milletvekiline bu işin o kadar kolay olmadığını anlatabilmek uğruna şehit oldular. Bu vatanın bir karış toprağını kimsenin alamayacağını tüm emperyalist güçlere ve dünyaya haykırmak uğruna şehit oldular . Dahada önemlisi analarımızın avratlarımızın kızlarımızın gelinlerimizin namusları ve çocuklarımızın Özgürlükleri bağımsızlıkları uğruna şehit oldular. Bu topraklar uğruna kanını akıtmış gelmiş geçmiş tüm ŞEHİTLER'imize Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun . Kahrolsun pkk ve teröre destek veren emperyalistler . Kahrolsun kendini Demokrat kimliği altında gizleyip asıl amacı bölücülük olan Şerefsizler.

Gönderen safak altun - 30-04-2009 15:36
#2

Utandım Doğrusu

Utandım doğrusu yaşı başı ermiş bir köylümün Demokrat köylülerimize küfür etmesini, hemide 21. yy da, hemide devrimci ilerici aydınlanmayı doya doya yaşamış, kendine ilke edinmiş bir köyün demokrat evlatlarına küfür etmesi beni kaygılandırmaktadır.

Zamanın birliğinde İstanbul da böylesi külhan beyleri varmış, içer içer kafayı demler, karşılık alamadığı aşklarını hatırlayınca, o daracık sokaklarda gece yarıları avazı çıkana kadar bağırırmış. Külhan beyinden korkan mahalle sakinleri onu görünce sevdiklerinden değil, korktuklarından ona selam dahi verirlermiş. Bu kültüre özenenler memleket kurtarabilirler mi? Bilakis memleketin içine böyleleri etmektedir! Meğer öyle vatanseversiniz, gidin cepheye siz dövüşün, kimse buna hayır demez. Ama bir köyün demokrat olan evlatlarını küfüre boğma hakkınız yoktur. Bu olayla demokrat olmayı bir insanlık onuru gören masumların alakası nedir? Hemi bu ülkede sol kalmadı diye ağlanıyor, hemide solcular potansiyel suçlu görülüyor!?
Bu oyun (savaş), bu ülkeyi kötü yöneten, bu ülkeyi felakete sürükleyen RTE rejiminin seçim sonrası başlattığı o bilinen oyunlarının bir başka versiyonudur. Kendilerine gelince bizi halk seçti, halkın iradesi der feryat ederler, hasımlarına gelince olmadık hileyi-tuzağı reva görürler. Olmaz böyle iki yüzlülük!

İki yüzlülük tüm ülkeyi kasıp kavuran bir kangren hastalığına dönüştü. Bu kaostan karlı çıkanlar, riyakarlığın en alasını yapan AKP ve F tipileridir. Ülkesini vatanını, halkını ve demokrasiyi herkesden daha çok sevdiğini sanan bazıları ise bu kaos da birbirine düşerek, asıl bölücülerin ekmeğine, yobazlığa ve gericiliğe, bağnazlık ve faşistlere hizmet etmekteler.

Fakir halkın oğlu doğuda ölür, zengin AKP çocukları gemiler satın alır, Amerikalarda mastır yapar ve gelir bir gün babasının tahtına oturur. Bu düzene dur demeli! Ölen askerler halkın çocukları, bu sende bende bizde olabiliridik. RTE askeri doğuya sürüyor, batıda olmadık , akla ayana gelmiyecek şekilde bu ülkeyi yönetmektedir. Hasımlarını bir sepete mantar toplar gibi topluyor, onlara etmediğini bırakmıyor, bizide yanlış hedeflerle şaşırtmaya çalışıyor.
Bu oyunlara alet olarak, kendi akrabalarımıza, özbe öz köylülerimize, insan olmanın olmazsa olmazı olan demokratlığa küfür etmeyelim. Bu ülkenin birliğine ve dirliğine asıl dinamit yerleştirenler, bu rejimin bakanlıklarını elinde tutanların kendisidir. Bu ABD işbirlikçileri, bu işçi ve emekçi düşmanı asalak gruh asıl üzerine gidilecek kesimdir. Lütfen hedefi iyi tanıyalım.
Aklı selim olanlar galayana kulak asmaz ve demokrat olmanın gururuy la, demokratik yollardan ülkemizi bu gruhun elinden kurtarmak için canla başla çalışırlar. Doğu ve batıya, kuzey ve güneye aynı his ve bilinçle sahip çıkılmalıdır. Globalizmin bölgemiz de pompaladığı ötekileştirme, düşmanlaştırma çabalarına karşı, demokratik, kardeşlik türkülerimizi inatla haykırmalıyız.

Utandım, demokrat insanlara küfür eden bir köylüm vardır diye! Ne yapalım eldeki sermaye bu kadar. Benim köyümün demokrat insanları, gurur duyduğum, yüksek okullar bitirmiş, bulundukları alanda çevresine temiz hizmet sunan yiğit insanlardır. Lütfen seviyemizi bilelim.
Herkes külhan beyi olabilir, ama herkes demokrat olamaz!
Yinede birlik, beraberlik, dirlik ve gürlüğümüzü koruma sevdasından vazgeçmeyelim.
Anlamsız bir savaşda öldürülen tüm insanlara rahmet diliyorum!

Ozan Şafak Altun
Hamburg

Düzenleyen: safak altun - 02-05-2009 13:52

Gönderen celalettinHANSU - 30-04-2009 16:29
#3

Sevgili Dostum OZAN ŞAFAK ALTUN Yazdığın şu yazıyı okuyunca gerçekten hayretler içinde kaldım .Çok merak ediyorum yukarda yazdığım yazıda ben hangi satır veya cümlede demokrat köylülerimize KÜFÜR etmişim . dahada önemlisi sizi UTANDIRACAK kadar ne yazmış ve nasıl bir düşünceye sahip olmuşum . Lütfen bunu bana izah et . Benim düşüncelerimden dolayı utanmana hiç gerek yok sizden çok acil bir açıklama bekliyorum .Siz ya yazdığımı okurken dikkatli okumadınız yada anlamak istediğiniz gibi anlıyorsunuz yazdıklarımın sonuna kadar arkasındayım .Sözleriniz gerçekten çok Tuhaf Merak etmeyin elime geçecek ilk fırsatta Cepheyede gider şehit olan aslanlarla seve seve allah nasip ederse Şehitlik şerbetini doya doya içerim . Ayrıca verdiğiniz örnekte çok saçma burda kimse külhanbeylik yapmıyor ve o kültürede özenmiyor.Çok Özür dileyerek soruyorum Askerlik yaptınızmı bilmiyorum yada Askerlik çağında evladınız varmı varsa askere gönderecekmisiniz yoksa Bedelli askerlik çıkarsa bedellimi yaptıracaksınız . Bunları açıklama zorunluluğunuz yok tabii sadece meraktan soruyorum.Yazınızın sonunda Aynen sizin cümlelerinizle ''Anlamsız bir boğuşda öldürülen tüm insanlara rahmet diliyorum'' Diyorsunuz Ne demek ANLAMSIZ BİR BOĞUŞ . Bildiğim kadarıyla Özür dileyerek telafuz ediyorum köpekler boğuşur. Vatan uğrunda ölenlere yada kendi ideolojileri uğrunda ölen kandırılmış insanlara böyle bir yakıştırma yapılırmı nerde sizin duygusallığınız ve ozanlığınız lütfen bu yazdıklarıma kızmayın . Ben tekrar söylüyorum '''Kahrolsun pkk ve teröre destek veren emperyalistler . Kahrolsun kendini Demokrat kimliği altında gizleyip asıl amacı bölücülük olan Şerefsizler.''' Bu cümleden neden alındınız ve hangi demokrat köylüye küfür etmişim .Sevgiyle kal

Gönderen celal ilhan - 30-04-2009 17:52
#4

Arkadaşlar,
Herkesi, diğerinin yazdığını daha dikkatli okumaya çağırıyorum.

Doğru söylemek gerekirse; Hansu'nun yazısında demokrat köylülerimize bir sövgü görmedim ben.
Ne gördüğüme gelince; Hansu, biraz fazlaca doygusal, hatta hamasi bir söylemle anlatmış düşüncelerini.
Bunun doğru bir anlatım olduğunu söyleyemem.
Yine Hansu, yazısını, olayları ve güncel durumu çok iyi irdelemeden ve sözcük seçimine de yeterince özen göstermeden yazmış denilebilir.
Ne mi doğru olmayan sözcükler?
Şerefsizler... Hainler... Kahrolasılar... Kanı yerde kalmayacaklar vb.

Bu söylemler, genellikle yönetici kadroların aymazlıklarını, artniyetlerini gizlemek için kullandıkları söylemlerdir çünki.

Bunlardan kaçınmak gerekir.

Hansu'nun yaptığı onların yaptığının tam tersi; içtelik ve duygusallıkla ilgili bence.

Kısacası, doğru olan; daha dikkatli ve sözün başka yönlere de çekilmesine meydan vermeyecek biçimde yazılmasıdır.

Altun'a gelince: Hansu'un sözlerini kendine ya da arkadaşlarına söylenmiş gibi algılaması çok zorlama bir değerlendirme bence.
O demokratlardan değil, öyle görünen yalancı demokratlardan söz ediyor.
Altun'un, garipsediğim bir başka yaklaşımı DEMOKRAT sözcüğüne adeta tapınır görünmesi.
Unutmayalık ki AKP'lilerin en çok kullandıkları sözcüktür Demokrat ya da Demokrasi.
Ve yine unutmayalım ki emperyalizim yıllardan beri hep demokrasi söylemiyle yürütüyor soygunlarını gericiliğini ve ılımlı islam fantazisini.

Sevgili Gençler,
Uzun yazı yazmayı sevmiyorum. Bu yazdıklarımı iyiniyetle ve dikkatlice okursanız birşeyler anlatmaya çalıştığımı göreceksiniz.
Daha öncede yazdığım gibi üslubunuza dikkat etmelisiniz.
Üslup (biçem) neredeyse öz kadar önemli ve belirleyicidir.
Her ikinizi de öpüyor içten sevgilerimi gönderiyorum.

Gönderen tuncay ayaz - 01-05-2009 22:48
#5

ne diyor oya 10 tane vatan evladı sehit olmuş o soysuzlar oldukça devam edecek bende doğuda yaptım askerliğimi şehit gördüm yaralı gördüm elime şimdi şuanda ğeçşin osoysuz şerfsizler neler yapardım
neler onlara şerefşiz bile demek en büyük küfürü etmek her türkün hakkıdır bunun içindirki bu vatanını her sınırı kanlarımızla çizilmiştir ve her zaman bu vatan için kanımız sonuna kadar akacaktır lütfen o şerefsizkeri güzel dilinize değdirmeyin paso küfür edin lanet okuyun tuncay ayaz

Gönderen Admin - 06-05-2009 21:26
#6

Merhabalar, sitemizdeki tartışma üzerine zorunlu bir açıklama!
Sitemiz ilkelerine göre yukarda küfürlü ve yargısız tek yanlı suçlamalar içeren yazıları aslında hemen silmemiz gerek, ama tartışılan konu zaman zaman köylülerimiz arasında hoş olmayan tartışmalara neden olduğu için kısada olsa hem bu sitenin sahibi hem de yöneticilerinden biri olarak görüşlerimi sunmayı zorunlu gördüm.
Tartışma aynı zamanda Türkiyede eşitlikci Demokrasinin geleceği, barışın ve emeğin geleceği açısından çok önemli olduğu için ama bu sorunlara cevaplar aranmak yerine baskalarını ve başkalarının getirdiği önerileri tartışmak yerine, subjektiv (kendimizin istediği gibi) değerlendirmelere yönelmekte ve bunun sonucu olarakta (pedagoji bilminin açıkladığı gibi) küfüre, siddete ve hatta insanları provake eden eğilimlerin gelistirilmesine kadar gitmektedir.
Böyle bir şeyi kendimize yakıştırabiliyormuyuz! Ben hayır diyorum.
Biz, bir eşitlikten yana olan demokratlar olarak, iki barıştan yana olan insanlar olarak üc (tek din, tek dil, tek ırk, tek kültür gibi faşizan öğelerin olduğu) tekçiliğe karşı olan insanlar olarak ve bu öğeleri içeren Alevi öğretisinden gelen insanlar olarak ŞİDDET ve hele hele SAVAŞ yanlısı olmamalıyız!
"Tavrımız ne olmalı öyleyse" sorusuna vereceğimiz tek cevap "BARIŞ" olmalıdır.
Şiddetin her türlüsüne, kimden gelirse gelsin karşı çıkmalıyız. Vurulan her Türkün ve her Kürdün bize insan olarak acı vermesi gerekir. Hiç bir insanın ölüme zevk için gitmediğini yada gönderilemeyeceğini (çocukca cevaplamayacaksak eğer) kabullenmemiz gerekir. Yaklaşık otuz yıldır süren bu kirli savaşta ne yazık ki hepimizinde bildiği gibi vurulan hiç bir Türk Çocuğu ve hiç bir Kürt Çocuğu ne sermayeci çocuklarıdır, ne yüksek rütbeli askerlerin çocuklarıdır. Hepsi hepsi yoksul emekci çocuklarıdır.
Biz asıl suçluların kimler olduğunu tartışmak yerine, (savaşları çıkaranın kapitalizmin, emperyalizmin ve onlarin ülkelerdeki işbirlikçilerinin kirli çıkarları, kar hırsları olduğunu bile bile ve bu kirliliklerini rdinr0;, rvatanr0;, rbayrakr0;, rşehitr0; kavramlarının arkasında gizlemeye çalışanların provakelerine geliyor ve) birimizi suçlamaya başlıyoruz. Örneğin şu soruların cevaplarını aramalıyız. Devletin üst düzeyindeki hiç birinin çocuğunun veya zengin birinin çocuğunun bu çatışmalarda öldüğüne şahit oldundumu? Erdoğanların, Demirellerin, Çillerlerin, Baykalların, Bahçelilerin, paşaların çocuklarının nasıl askerliklikten muaf edildiğini yada savaşın sürdürülmediği yerlerde askeri görevlere verildiklerini bilmeyenlerimiz varmı? Yok. Sadece bir örneği hatırlayalım: "Bilal bey kanser hastasıydı, şimdi ama Gemileri var".
Ayrıca ağabeyleri ABD istediğinde Barzanilerle ve Talabanilerle aynı masalarda al gülüm ver gülüm.yaptıklarını bilmeyenimiz varmı?. ABD nin Kürtleriyle konuşulabiliniyorda, anlaşmalar yapılabiliniyorda bizim kürtlerimizle neden anlaşılmak istenmiyor? O zaman ister istemez insanlar r0;bu savaşın arkasında başka çıkarlar yatıyor, başka korkular varr1; dediklerinde haksızmıdırlar?
Vatanı emperyalistlere nasıl sattıklarını gizlemek için (emekci işçiler, köylüler ve memurlar giderek yoksullaşırken), kendilerinin giderek artan bankalarını, ticarethanelerini, gayrimenkullerini gizlemek için, r16;Vatan elden gidiyorr17; korkusunu yayarak sürekli insanları birilerine karşı kavgaya sokmak istiyorlar (30 lu yıllardan 90 lı yılların başlarına kadar din elden gidiyor, namus elden gidiyor, bayrak elden gidiyor provakasyonlarıyla insanları camilerden katliamlara sürükledikleri gibi). Bu yaygaraların 20 yıllık olmadığını bilmemizde yarar var. Nazim Hikmetler de bu yaygaranın kurbanıydılar. Tam bağımsız bir Türkiye isteyen Denizler de, 15 16 haziranı ellerinde Türk bayraklarıyla yaratanlarda, 70 li yıllarda biz soysalistlerde kurbanlarıydık. Maraş ta, Çorum da, Sivas ta ölmemek için direnen Alevilerde kurbanıydılar. Sivasta diri diri yakılan ve devletin seyrettiği Alevilerde kurbanıydılar unutmayalım. Unutursak eğer insanlık onurumuzdan çok şeyler kaybederiz!
Elbette ve kesinlikle Vatanın bölünmesine, elden gitmesine karsi olmalıyız. Vatanın bağımsızlığından yana olalaliyız, ama şu anda vatanın bağımsızlığından bütünlüğünden söz edilebilinirmi? Vatan karış karış, fabrika fabrika, banka banka, isletme isletmele yok pahasına dış sermayeye, hükümet yandaşlarına peşkeş çekilmişken ve hala çekiliyorken ve bu peşkeşlerin faturası yoksul emekçi halka çıkartılıyorken, biz bu elden gitmiş vatanı görmezlikten gelmemeliyiz! Bütün bunları bu tür karanlıklarla örtmek isteyenlerin arkasında takılıp diğer ezilenlere karşı düşman kesilmek bize yakısmaz!
Hep birlikte yaşadık, ABD Emperyalizminin temsilcisi Obama geldi ryürü kulumr0; dedi Erdoğanr17;a. Erdoğan da hiç vakit kaybetmeden aldığı destekten cesaretlenerek hem darbeye hem de Şeriatr17;a karşı olan Türkan Saylan gibi bir bilim emekçisini, hayatını insanların aydınlanmasına, eğitimine, çağdaşlaşmasına adamış bir kanser hastasını gözaltına alarak Türkiye deki aydınlanmaya, çağdaslaşmaya karşı kendilerinin derin devletlerini yaratmaya başlamıştır. Amaç Müslüman Dünyayı emperyalizmin hizmetine sunacak olan Fethullah ın ordusunu güçlendirmek, aydınlığı susturmak ve ülkeyi karanlığa boğmak! Bizim yapmamız gereken, esas tehlikenin giderek büyüyen karanlık olduğunu bilerek insanları savasa yönlendirip ateşi körüklemek değil, tersine barışı dayatıp ateşi söndürmek olmalıdır.
r0;Tüm demokratik haklarr1;dan bahsediyoruz (ben sadece zenginler için, hükümet yanlıları için demokrasinin var olduğu görüşündeyim ama neyse); insanlar barışcıl yoldan seçilip Meclise gelmişlerse, bunu reddmi edelim yoksa bu yolun dahada ilerlemesi için destek mi verelim? Yoksa Bahçeli, Baykal veya Erdoğan gibi bunları illah "PKK terörist örgüttür" e mi zorlayalım? Bu zorlama ne getirebilir bu ülkeye? Bu insanları PKKnin bir daha o bölgeye sokmayacağını herkes biliyor. Bunlar bilindiği halde ve bu insanlar barışcıl parlamenter yolu seçmişken, neden böyle bir şeye zorlanılıyor, onlar neden tekrar şiddete sürüklenmek isteniyor, neden kürt vatandaşlar PKK`nın kucağına itilmek isteniyor, neden sürekli buna zorlanıyor, düşündürücü değilmi?
Ayrıca 70 li yılların devrimciler ve karsi devrimciler (ülkücüler) arasındaki 30 bine yakın insanın öldürüldüğü çatışmalarda, zamanın başbakanı Demirel e çatışmaların bir tarafı olan "ülkücüler" için "bana ülkücüler adam öldürüyor dedirtemezsiniz" demesine rağmen o parlementoda hala başbakan sonrada cumhurbaşkanı olarak "kutsal görevini" sürdürdügünüde unutmamaliyiz.
Bildiğimiz gibi TRT 6 kürtçe yayına başladı, Erdoğan kürtçe konuştu, Türkiye bölündümü? Keşke bunlar bu acılar yaşanmadan olsaydı, Dinazor kafalılara bu fırsatlar verilmeseydi! Ben Türkiyede demokratik hakların genişlemesinin bizleri bölmeyeceğine tam tersine birleştireceğine inanıyorum! Demokratik, kültürel ve politik hakların kısıtlanmasının ise kavgaların dahada devam etmesine ve daha fazla otuzbinlerin ölümüne neden olacağını söyleyebilirim.
Alevilerin kendi inançlarını istedikleri gibi yaşamaları kabullenilse, Alevi köylerine zorla cami yapılmasa, yoksul halktan toplanan vergilerle karanlığın imamları gönderilmese, zorunlu din dersleri kaldırılsa, 37 canın yakıldığı Madımak barbarlığın teşhir edildiği bir müze olsa vs kötü mü olur? İnsanlar dahada hümanist düşünmeye başlar, daha birlikten, dayanışmadan yana olan bir yaşama sarılırlar.
Ufuk Uras a barış ve kardeşlikten yana konuştuğu için, hiç bir Ananın ağlamasını istemeyen, hic bir çıkar beklemeyen, sadece insani olan bir bir tavır koyduğu için iki yüzlü suçlaması yapmak bence büyük yanlışlık olur ve onun savunduğu Türkiyenin emekçi halkları için istenen aydınlık, çağdaş, eşitlikten yana ve eli kanlı sermayenin ülkeden defedilmesi isteğinin reddedilmesiyle aynı anlama gelir. O insan parlamentoda bulunan ender insanlardan biridir bence. O bana göre yetimin hakkını savunan (8 yaşlarında kağıt mendil satan, sokak çocuklarını savunan), işci yi, emekçiyi, Alevileri ve hakkı elinden alınmis tüm mazlumları savunan, demokrasi düşmanı darbecilerin (Ergenekon diye başlatılan ama giderek amacından saptırılan) suçluların 12 Eylül Paşalarına kadar, Demirellere, Çilleriere, Ağarlara, Yılmazlara kadar sürdürülmasini isteyen yiğit ve namuslu ender insanlardan biridir. Lütfen birilerinin yanlış hedefler göstermelerine destek olmayalım. Keşke onun gibi bir kaç insan o Mecliste yüreklice bunları savunabilseler. Memlekt cok daha iyi yerlerde olurdu!
Barışcıl, insanca, eşitliği herkes için isteyen bir tavır ile, tartışma seviyesini tutacağımız umuduyla
Herkese selamlar

Düzenleyen: Admin - 06-05-2009 21:47

Gönderen celalettinHANSU - 07-05-2009 13:28
#7

Sevgili dostum ADMİN Yazınızın başında yaptığınız uyarı SİTE SAHİBİ VE YÖNETİCİLERİNDEN BİRİ OLARAKTAN diye başlayan uyarı inan hiç hoş olmamış.Bu site için verdiğiniz uğraşlar çabalar gayretler ve harcadığınız emekleri kimsenin gözardı etmeye hakkı yok. Bunu bildirmek ve emeklerinize teşekkür etmek istedim. Sevgili dostum yazdığım yazıdaki sizleri rahatsız eden nedir. Ölen gariban insanların emekçilerin evlatlarına Şehit olmuşlara Allahtan rahmet dilememizmi.Yoksa Ufuk Uras'ın yaptığı eylemi beğenmediğimi dtp ve pkk yandaşlarına verdiği açık desteği eleştirmemmi sizleri bu kadar rahatsız etti.Benim ufuk uras la bir derdim yok sadece o yaptığı eylemi beğenmedim kendisine yakıştıramadım ve eleştirdim buda benim en doğal hakkım .Diyorsunki dtp liler seçilmiş insanlardır tahammül etmemiz kabul etmemiz gerekir demokrasi bunu gerektirir diyorsun bu konuda seninle hem fikirim ancak acaba onlar gerçekten seçilmiş insanlarmı yoksa doğudaki düzenin pkk nın baskısı sonucu halkın gerçek iradesini yansıtmayan seçilmişlermi burası çok önemli.
Elbette BARIŞ hepimizin ortak paydası Ben yazdığım yazıda düşünüyorum acaba barışı baltalayan bir şeymi yazdım diye defalarca okuyorum kendi yazdığımı ama bulamıyorum barışa bir aykırılık .Sonra bir milletvekilini bizim sitemizde öyle övmüş öyle övmüşsünüzki inanın gidip ayaklarına kapanıp kapısında kul olasım geldi . Bizleri ve köylülerimizi bir yeremi yönlendiriyorsunuz diye düşünmeye başladım bunu samimiyetimle söylüyorum. Size ve Şafak ALTUN dostuma bir soru sormak istiyorum ama artık inanın şimdide provakatörlükle suçlanacağım diye korkmuyor değilim ama yinede soracağım açık ve net bir soru pkk terör örgütümüdür ? dtp doğudaki vatandaşlarımızın sözüm ona hakları için mücadele veren bir siyasi partimidir . yoksa terör örgütünün LEGAL şeklimidir .Bilgilendirirseniz sevinirim insanların birbirinden öğreneceği çok şey olmalı . BARIŞ İÇİNDE SEVGİYLE KALIN herkese selamlar

Gönderen Serdar Zeren - 10-05-2009 17:36
#8

YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR;
YAŞADIN MI YOĞUNLUĞUNA YAŞAYACAKSIN HERŞEYİ.
SEVGİLİN BİTKİN KALMALI ÖPÜLMEKTEN
SEN BİTKİN DÜŞMELİSİN KOKLAMAKTAN BİR ÇİÇEĞİ.

İNSAN SAATLERCE BAKABİLİR GÖKYÜZÜNE
DENİZE SAATLERCE BAKABİLİR; BİR KUŞA BİR ÇOCUĞA
YAŞAMAK YERYÜZÜNDE ONUNLA KARIŞMAKTIR
KOPMAZ KÖKLER SALMAKTIR ORAYA

KUCAKLADIN MI SIMSIKI KUCAKLAYACAKSIN ARKADAŞINI
KAVGANA TÜM KASLARINLA, GÖVDENLE GİRECEKSİN
VE UZANDINMI BİRKEZ SIMSICAK KUMLARA
BİR KUM TANESİ GİBİ, BİR YAPRAK GİBİ, BİR TAŞ GİBİ DİNLENECEKSİN

İNSAN BÜTÜN GÜZEL MÜZİKLERİ DİNLEMELİ ALABİLDİĞİNE
HEMDE TÜM BENLİĞİ SESLERLE EZGİLERLE DOLARCASINA
İNSAN BALIKLAMA DALMALI İÇİNE HAYATIN
BİR KAYADAN ZÜMRÜT BİR DENİZE DALARCASINA

UZAK ÜLKELER ÇEKMELİ SENİ, TANIMADIĞIN İNSANLAR
BÜTÜN KİTAPLARI OKUMAK, BÜTÜN HAYATLARI TANIMAK ARZUSUYLA YANMALISIN
DEĞİŞMEMELİSİN HİÇBİRŞEYLE BİR BARDAK SU İÇMENİN MUTLULUĞUNU
FAKAT NE KADAR SEVİNÇ VARSA YAŞAMAK ÖZLEMİYLE DOLMALISIN

VE KEDERİDE YAŞAMALISIN NAMUSLUCA, BÜTÜN BENLİĞİNLE
ÇÜNKÜ ACILARDA SEVİNÇLER GİBİ OLGUNLAŞTIRIR İNSANI
KANIN KARIŞMALI HAYATIN BÜYÜK DOLAŞIMINA
VE DOLAŞMALI DAMARLARINDA HAYATIN SONSUZ TAZE KANI

YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR
YAŞADINMI BÜYÜK YAŞAYACAKSIN; IRMAKLARA, GÖĞE, BÜTÜN EVRENE KARIŞIRCASINA
ÇÜNKÜ, ÖMÜR DEDİĞİMİZ ŞEY HAYATA SUNULMUŞ BİR ARMAĞANDIR,
VE HAYAT, SUNULMUŞ BİR ARMAĞANDIR İNSANA

ATAOL BEHRAMOĞLU

Kaçırmayalım gökkuşağını!

Gönderen Admin - 16-05-2009 20:43
#9

Kaplan Han Site ilkelerini cignedigi ve siteyi sadece bir küfürle doldurdugu icin yazilari silinmis ve üyeligi kaldirilmistir