Gönderen
Admin - 23-04-2012 23:37
#1
Bu yazımda yaşamımızı en çok etkileyen bir konudaki görüş ve bilgilerimi paylaşmak istiyorum sizlerle. Hepimiz konuşmalarımızla karşımızdaki kişi ya da kişileri etkilemek isteriz. Ama bunu yapmak için gerekli bilgiye, donanıma, deneyime sahip olma konusunda fazla bir çaba da göstermeyiz. Konuşmalarımızda seçtiğimiz sözcüklerin gücünü, etkilerini pek hesaba katmayız. Bu da bizi çevremizde yeterince etkili olamama, yeterince sevilip sayılmama konumuna taşır. Kafamızda ve kalbimizde kurguladığımız, arzuladığımız, içinde olmayı düşlediğimiz pembe dünyayı yaşayamaz hale sokar. Ancak, buna meydan vermemenin büyük ölçüde elimizde olduğunu da bilmeliyiz. Burada yaşamı kolaylaştıracak, dünyamızı güzelleştirecek, hem kendimizi hem de muhataplarımızı mutlu edecek bazı ip uçlarına değinmek istiyorum.
Sözcükler insanlar üzerindeki etkinin en geçerli araçlarıdır. Yerinde ve zamanında sarfedilen iyi ve doğru seçilmiş bir sözcük arzulanan en etkili sonucu sağlayabilir. Kaldıki biz konuşmalarımızda seçtiğimiz sözcüklere, etkili olmaktan öte iyi, güvenilir birisi olmak için özen göstermeliyiz. Davranışlarımızı ve ses tonumuzu da sözcüklerimizle uyumlu kılabiyorsak yaşamımızın akışı ve rengi değişir. Bunu başardığımızda karşımızdakinin bizi dinlediğini,bizi önemsediğini, bize değer verdiğini farkederiz. Çevremizdekilerin bize gereksinimleri olduğunun farkına varırız.
İnsanlarla iletişimde seçilen sözcükler sandığımızdan daha çok önem taşır. Bizi önemsizleştiren, güçsüzleştiren, küçük düşürecek olan ve karşımızdakilere aynı duyguları (aşağılama, rencide etme,duygularını ve düşüncelerini küçümseme, incitme vb.) yaşatabilecek sözcük ve tümcelerden uzak durmağa özen göstermeliyiz. Sözcüklerin büyüleyici bir gücü vardır. Bu gücü kullanmasını bilmek dünyanın en değerli hazinesine sahip olmakla eşdeğerdedir. Bazen tek bir sözcükle karşınızdakileri fethedebilir, etkiniz altına alabilirsiniz. Kullandığımız sözcükler bizi güçlendirir de, güçsüzleştirir de. Konuşarak iletişim kurmak insana özgü niteliklerin başında gelir. Sözcükleri yerli yerinde kullanmak, önce de belirttiğim gibi hayatı güzelleştirir. kötü söz söylemek, hakaret etmek, küfür, kavgaya davetiye çıkaran şözcükler hem bizi, hem de karşımızdakileri sıkıntıya sokar. Derviş yunus ne kadar veciz ifade ediyor şu dörtlükte:
Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ede bir söz
Dilimizde pozitif (olumlu) etkiye sahip pek çok sözcük var. Bunlar sevgi, saygı, güven, bağlılık (sadakat), başarı, güzellik, umut ve heyecan içeren sözcüklerdir. Birkaç örnek vermek gerekirse: Seni seviyorum, sana güveniyorum, yaptıgın işe saygı duyuyorum, pekçok güzelliği kişiliğinle bütünleştirmişsin, Umut ve heyecanını yitirme , senden çok şeyler umuyorum vb. Buna karşılık zorunlu olmadıkça kullanmamamız gereken negatif etkili sözcükler ise: karamsarlık, korku veren, zayıylık, Kirlilik, çirkinlik, üzüntü, imkansızlık, zorluk, sönüklük, bitkinlik duyguları yayan sözcüklerdir. Bu tarz sözcükleri kullanmak bir yarar sağlamadığı gibi, bizi olumsuz noktalara taşır. karşımızdaki kişi ya da kişilerde yaratacağı antipati de cabası. Bu arada yalan içeren sözcüklerden kaçınmak gerektiğini söylemem gereksiz. Çünkü yalan ne kadar hızlı yol alırsa alsın, gerçek onu bir gün mutlaka yakalar.
Kırıcı, hakaret içeren sözcükler insan ruhunda derin yaralar açabilir. Zehir gibi bir sözün sarfedilmesi en coşkulu ortamlarda bile havanın buz kesmesine yeter. İçinde yaşadığımız toplum ne yazık ki sevgi sözcüklerinin kullanımında son derece cimri, son derece başarısızdır. Buna karşın başarıyı köstekleyen, çekemeyen hatta engelleyen sözcükleri bulup söylemekte de oldukça usta bir yapımız var.Örneğin: Sen adam olmazsın, Senden bi bok olmaz, Senin aklın ermez, Sana mı kaldı, Boyundan büyük işlere burnunu sokma, Sen kim başarmak kim? vb. sıkça kullandığımız sözcüklerdir. Bu tarz sözcüklerdeki aşağılama imaları karşımızdakilerin cesaretini, hevesini kırar, onlarda işe yaramazlık duygularını geliştirir. Bu olumsuz durumları yaratmamak için çok basit bazı önerilere uygun davranmak bile bize çok şey kazandırabilir. Örneğin;
Beni anladın mı? yerine "Anlatabiliyor muyum? Sen benim kim olduğumu biliyor musun? ( Çok itici bir cümle) yerine "Bu konuda bilgili olduğumu söylememim aceba bir yararı olur mu?"
Sen de kim Oluyorsun? yerine "Değerli birisi olduğunuzdan kuşku duymuyorum ama..." Sen gelirken ben gidiyordum. yerine " Bu konuda daha önce şöyle bir olay yaşamıştım. Lütfen anlatmama izin verin. Ben sana gösteririm. yerine "Umarım ilerde ikimizin de daha sakin olduğumuz bir anda yeniden tartışabiliriz."
Ben sana demiştim zaten. yerine " Sizi bu konuda uyardığımı söylememi kabalık saymazsınız umarım." vb.
Daha bunlara benzer pek çok sözcük ve söylemler sıralanabilir. Umut veren, yüreklendiren, sevinç veren, mutluluk veren sözcükleri, önce en yakınnımızdakilere, kullanmayı hep yarına bıraktığımız için ömrümüzün KEŞKE lerle dolu hale gelmesine izin vermemeliyiz. Güzel dilimizin güzel sözcüklerini her zaman kullanmayı, böylece yaşamımızı güzelleştirmeyi, birazcık bir çabayla, sağlayabiliriz. meşhur atasözümüzü unuthep aklımızda tutalım; Tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır.
Herkese sevgiler, saygılar Mutlu ve sağlıklı kalın.
Düzenleyen:
Admin - 23-04-2012 23:37