Gönderen
Admin - 18-12-2005 19:39
#1
Sevgili Köylülerim Merhaba!
Bu yaz yaptığımız köy pikniğinde söylediğim gibi sizlere özelliklede köyümüzün gençlerini ilgilendiren bazı önerilerim var. Ne yazıkki uzun zamandır yazmayı planladığım önerilerimi işlerin yoğunluğundan dolayı ancak şimdi yazabiliyorum kusura bakmayın.
Yazmam bayağı uzun sürdü ama malesef işlerden ancak başımı kaldırabildim.
Hemen köyde bahsettiğim konuya gireyim:
Köy derneğimizin çok güzel çalışmaları var, fakirlerimize yardım ediyor, irili ufakli etkinlikler yapıyor ama bence yaptığı etkinlikler arasında belkide en güzeli her sene düzenlenen Köy Pikniği.
Herkes yılda birde olsa toplanıyor, kendisinin olmasa bile babasının dedesinin yaşadığı yerleri gorüyorö akrabalarıyla ve köylüleriye görüşüyor hatta bazılarıyla özellikle gençlerle belkide ilk defa orada tanısıyor. Bütün bu yakın tanıdıklarıyla yemesi, içmesi, halay çekmesi de bir ayrı güzel oluyor tabiki.
Inanırmısınız ben hangi arkadaşıma veya tanıdığıma bundan bahsetsem herkes bizim köydeki bu birliğe hayret ediyor ve takdirle karşılıyor.
Birlikte toplanmak, piknik yapmak, halay çekmek çok güzel. Benim önerim bu paylaşımı başka boyutlara da taşıyıp özellikle gençler arasında bir iletişim ve bilgi ağı kurmak.
Önerimin detayları şöyle:
Ben bizim sülalede hemen hemen ilk üniversite okuyan kişiyim. Hem lisede hem üniversitede okurken etrafimda fikrini alabileceğim, beni ve benim durumumu anlayacak ve dogru tavsiyelerde bulunacak pek kimse yoktu ve malesef ben bunun eksikliğini çok çektim.
Bana bu tavsiyeleri verebilecek insanlar ya yanımda değildi, yada etrafımdaki insanların bilgi düzeyi benim sorunlarımı çözecek kadar yeterli değildi.
Herşeye kendi kendime karar verdim. Ama kendi kendime bildiğim şeyler zaten çok az olduğu için ve genelde içinde bulunduğun iş veya ders yoğunluğunda detaylara gömülüp olayların en onemli noktasını bazen gözümden kaçırdığım için hatalar yaptım.
Hem okul hayatında hemde iş hayatında durum böyleydi. Kör gibi el yordamıyla yönümü bulmaya çalıştım. Şansım yaver gittide birlikte okuduğum ve çalıştığım arkadaşlarım, müdürlerim, çalıştığım sirketler iyi çıktıda başarılı olabildim.
Yanlış anlaşılmasın bunu annemi babamı veya başkalarını eleştirmek için yazmıyorum, onlar ellerinden geleni fazlasıyla yaptılar, biz kendi çocuklarımız için onların bizim için yaptığı fedakalığı yapabilirmiyiz bilemiyorum. Ama sonuçta bizler (benim kuşağım) köyden büyük şehire göçmüş bir neslin ilk fertleriyiz ve dolayısıyla bu problemleri yaşamamız çok normal. Üstüne üstlük birde alevi olmanın getirdiği bastırılmışlık var onu da unutmamak lazım.
Düşünüyorumda o zamanlar bana tavsiyelerde bulunup az çok doğru yolu gösterecek birileri olsaydı herşey benim için hem daha kolay olur hemde başarıya belkide daha çabuk ulaşırdım.
Bütün bu yukarda bahsettiğim şeyler doğrultusunda benim aklıma bizim köylüler arasında iletişimi, bilgi paylaşımını ve işbirliğini arttıracak bazı organizasyonlar yapılabileceği geldi.
Mesela gençlere yönelik, "Köçekkömü Köyü Gençlik Toplulugu" ve işçi ve iş adamlarina yonelik "Köçekkömü Ücretli Çalişanlar ve İş Adamları Topluluğu" kurmak ilk akla gelen fikirlerden birkaçı.
"Köçekkömü Köyü Gençlik Toplulugu" nun amacı henüz okuyan veya okulu bitirip daha yeni iş hayatına atılmiş köylüler arasında bir iletişim köprüsü kurup onların birbirlerinin tecrübelerinden faydalanmalarını sağlamak olur diye düşünüyorum.
Mesela üniversite sınavına gireceksem ve atıyorum Eskişehir Anadolu Üniversitesini yazmayı düşünüyorsam bu topluluk sayesinde bizim köyden burada okuyan veya daha önce okumuş kişlerle irtibat kurup hem üniversite hemde seçeceğim bölüm hakkında bilgi sahibi olsam iyi olmazmı?
Yada diyelim ki Eskişehir Anadolu Üniversitesini kazandım, gene aynı şekilde hem üniversite, hem orada bulunan yurt imkanları hemde şehir hakkında bu kişilerden bilgi almam ve oraya gidince bana ilk etapda alışana kadar yardım etseler iyi olmaz mı?
Bir başka durumda söyle olabilir, diyelimki ben daha yeni üniversiteyi bitirdim, varsayalım mimarlık bölümünü ve Ankara da iş arıyorum. Gene aynı şekilde daha önce mezun olmuş ve çalısan köylülerle bağlantı kursam da onlar bana hem iş bulmamda hemde mesleki kariyerime nasıl devam etmem konusunda yardım etseler fena mı olur?
Bütün bunların hepsi "Köçekkömü Ücretli Çalişanlar ve İş Adamları Topluluğu" içinde aslında geçerli.
Bir çok kişinin aklından artık iletişim çağındayız, internetde araştırırsanız 5 dakikada istediğiniz bilgiye ulaşıyorsunuz bu dediğiniz organizasyonları kurmaya hiç gerek yok diye bir düşünce geçebilir.
Ama bence bu düşünce hem dogru hem yanlış çünkü internetde her bilgeye ulaşıyorsunuz ama hangi bilginin gerçekten doğru olup olmadığını bilemiyorsunuz.
Ulaştığınız bilginin dogrulugunu ancak o olayı yada durumu birebir yaşamış insanlar en doğru bilir.
Benim önerdiğim şey ise bu insanlar arasında bir iletişim sistemi kurabilmek.
Böyle bir iş içinde önce bir bilgi bankası oluşturmak lazım, araştırırsak bizim köylü gençler arasında bu konuda bilgi ve eğitim sahibiö bize yardım edecek bilgisayar veya elektronik mezunu birisi belki de çıkar.
Bütün bunun yanı sıra aslında ana amaç insanlar arasında toplum bilincini, yardımlaşmayı ve iletişimi arttırmak böylece daha organize ve bilinçli bir birlik haline gelmek.
Gençler arasında böyle bir topluluk kurmanın bir faydasıda şu olur diye düşünüyorum:
Üniversitede okurken karşılaştığım en büyük zorluk aile yaşantimiz, kültürümüz ve okurken bize verilen eğitim ve hayat felsefesiyle ilgili celiskileri cozmek oldu. Mesleğm ve hayatta yapmak istediklerim ile, ailem ve ailemin beklentileri ve arzulari arasinda bir denge kurmak aslında hiç kolay olmadı.
Etrafımda bir sürü örnek vardı, bazıları aileleri ne isterse ona gore yasadılar, ben neyim bu hayatta ne yapmak istiyorum diye hiç düşünmediler. Bazıları ise sadece hayatta kendi yapmak istediklerine önem verip ailelerini ve çevrelerini silip attılar.
Bence bu iki seçenekde aslinda dogru degil.
Insan isteklerini yapamıyorsa bence yasamasının hiç bir anlami yok.
Öteki taraftan insanın ailesine, çevresindeki yakin topluma bir faydası yoksa bununda aslında hiç bir önemi yok çünkü böyle insanlar saman alevi gibi parlayıp sonra sönüveriyorlar ve sonar kimse onların adını bile hatırlamıyor.
Tahminim bu çelişki sadece benim yaşadığım bir çelişki değil, benim gibi ve bizim köylü gençler gibi anne babası köyde doğup sonra büyük şehre göç etmiş, kendisi şehirde doğup yetişmiş gençlerin hemen hemen hepsinde bu problem az yada çok var.
Ben kendim bu çelişkiyi bir şekilde çözdüğümü düşünüyorum ve kendi tecrübemlede diğer gençlere yardım edebileceğimi düşünüyorum. Eminimki bu konuda boyle düşünen kişide sadece ben değilim.
Aslında benzer problemler Almanya da doğup büyümüş gençler içinde var. Onlar da kendi aralarında benzer bir organizasyon kurup birbirleriyle bilgi paylaşımını sağlayabilirler.
Aklımdan geçenler hemen hemen böyle şeyler. Bu konuda düşünüp öneri, eleştiri ve yardımlarınızı aşağıdaki e-mail ve telefon adreslerinden bana ulaştırırsanız çok sevinirim,
Saygı ve sevgilerimle,
Okan Arslantürk (Höke)r11; Sarıgillerden Çaputbaşın oğlu Mehmet Arslantürk(Höke) ün oğlu
Moskova r11; 15 Aralık 2005
Kontak detayları:
Okan Arslantürk
Cep Tel: +7 495 991 38 04
e-mail:
Not:
Beni tanımayanlar olduğunu düşünerek kısa bir özgeçmişimi ekledim:
1972 yılında Ankara da doğdum.
İlk okulu Ankara-Siteler Akagundüz İlkokulunda,
Orta okulu Ankara-Mürted Tahsinşahinkaya ilköğretim okulunda,
Liseyi Ankara Lisesinde okudum.
1994 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirdim.
1998 den beri devamlı olarak yurdişinda Rusya ve Türk Cumhuriyetlerinde önceleri Turk sirketlerinde daha sonra yabanci sirketlerde dizayn şefi olarak çalıştım.
2005 Şubat ayında uzun zamandır çalıştığım Moskova da kendi dizayn, proje ve danışmanlık şirketimi kurdum.
Halen Moskova da çalışmaya ve yaşamaya devam ediyorum.