Köçek Kömü Köyü Sitesi

Gönderen safak altun - 13-01-2009 23:35

Adamın çocuğu olmamaktadır. Bir çok doktura gider çare yoktur. Karısına başlar sitemler yapmaya. Kadın artık çıldıracaktır. Komşuların dan birisi mahallede bir üfürükçü hocadan bahseder. Son çare diyen kadın ertesi gün üfürükçüye varır. Derdini anlatır. Üfürükçü kadını özel dergah bölümünde tedavi edeceğini açıklar ve o odaya geçerler. Üfürükçü başlar okumaya, üfürmeye, tükürmeye. Bu arada kadın soluduğu hafif koku sayesinde uyumuştur. Uyandığında bıyıklarını kıvıran üfürükcü hoca, hadi geçmiş olsun, dokuz ay sonra beklediğin bebeğe kavuşacaksın der. Üç gün sonra kocanla aşkı alem yaparsan , allah size nur topu gibi bir bebek verecek der. Sevinerek eve gelen kadın üfürükçü hoca efendinin dediğini aynen uygular. Ve gerçekten de bir kaç hafta sonra hamile olduğunu anlar. Dokuz ay sonra nur topu gibi güzel bir oğlan çocukları olur. Çocuk bir yaşına gelince kadın kocasıyla şifalı üfürükçü şeyhine teşekür ziyaretinde bulunur. Bu ziyarette adamın dikkatini çeken en ilginç olay, bu çocuk hazretli üfürükçü hoca efendilerine çok benzemektedir! Bunu kadında keşfetmiştir. Evlerine dönerken hoca efendinin nuru oğlumuzun simasına düşmüş diyerek, hayretlerini gizleyemezler.

Nefes etmek, nüsha (muska) yazmak, fala bakmak, cin ve peri çarpmalarına, yılan sokmalarına, her türlü hastalıklara karşı ilaç vermek suretiyle, saf insanları dolandırmayı meslek edinen kişilere üfürükçü denir. Üfürükçülerin tesbit edilmiş diğer marifetleri şunlardır: Kurd ağzı bağlamak, kaybolan kuzuyu bulmak, çalınan veya kaybolan eşyaları geri getirmek, gelecekten haber vermek, su ve yiyeceğe okunup üflenmiş bazı nesneler katarak, karı koca arasını açmak veya bulmak, aşıkların ayağına sevgililerini, getirmek, kara büyü ile adam öldürmek. Görüldüğü gibi bilimin ruhuna tamamen aykırı olan, bu tür uygulamalar, eğitimsizlik nedeniyle, bir çok insanı kendine kurban seçmekte ve bu işi yapanlar, kısa zamanda servet sahibi olmaktadırlar. Ancak, bu tür olaylara inanan entellektüel kesimden kişilere de rastlanmaktadır; bizce bu, her insanda az veya çok mevcut bulunan majik yönden kaynaklanmaktadır. Bundan onbeş sene önce, ABD'de yapılan bir anket sonucunda, Amerikan halkının, 250. 000 civarının bu tür batıl inançlara sahip olduğu görülmüştü. Uzay çağını yaşayan ileri bir ülkedeki 250. 000 bâtıl inanç sahibi, insanın ruh dünyasını oluşturan dinamiklerin henüz yeterince keşfedilemediğini gösterir.

Üfürükçülük Aleviler içerisinde de yaygınlaşmaktadır. Kalkan olarak bir yanına Atatürk`ü bir yanına Hz. Ali`yi alan hurafeci, üfürükçü ermiş donunda ki toplumsal haşereler, insanlarımızı zehirleyip uyutmak ve kandırmaktadırlar. Atatürk şunu söylemiştir; "Ben manevi miras olarak, hiçbir ayet, hiçbir dogma , hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Dünya da her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında kılavuz aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır."

Saf insanları kandırma metodu olan üfürükçüler, Spiritüalizmi hayalperestlik ve hokus pokusla degiştirip yada karıştırıp "Hakikat bu" olarak tanıtanlara çok kolay bir ispat yolu var. James Randi'nin senelerdir sundugu 1.000.000 Dolari almayi hala kimse beceremedi. Vallahi bizim sayın üfürükcü hocalarımız madem öyle inanılmaz kuvvetlerle insanları iyileştiriyor, alsınlar artık şu 1 Milyon dolari, hastalara harcasinlar ve bizim gibi akılsız, duygusuz, hissiz insanlarıda sonunda uyandırsınlar. O Milyonla ne altın paralar alınır, ne kadar insan iyi edilir diye düsündükce bu fikrime git gide dahada hayran oluyorum.
Madem insanlık, doğruyu söyleyip, insanlara yardım etmekse, sanıyorumki sayın üfürükcü hocalarımız yakında bu ödülü kazanıp hepimizi memnun eder ve birde bu kabiliyetiyle Türkiye`mizi tanıtır! Bu arada bizlerde hemde bu marifetlerini görür hemde bu kritiklerimizden dolayı utanırız.