---

Kimler vardı, kimler yoktu?
SERDAR KIZIK
Ankara Tandoğan'da tarihi bir gündü.
Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetinin, Türk Devriminin bekçileri Anadolu'nun dört bir yanından gelip, yüz binlerle sel olup aktılar.
Tehlikenin farkındaki bu ülkenin aydınlık insanlarının yaktığı çoban ateşleri büyüdü, karanlığı yırtan meşale oldu.
Suskun denilen gençler, özellikle kadınlar tehlikeli gidişe el koydu.
Bu dipten gelen dalga oyunları ve planları bozmuştur.
Bütün siyasi partiler, bütün örgütler, bütün kuruluşlar hesaplarını yeniden gözden geçirmek durumundadır artık.
Bazılarının Çankaya hesapları da suya düşmüştür.
Tarihi bir gün yaratan sessiz çoğunluk, ülkeye damgasını vurmuştur...
Anadolu'nun dört bir yanında televizyonlardan, radyolardan haber bekleyen, evlerini bayraklarla donatan, çeşitli nedenlerle gelemeseler de yürekleri Ankara'da atan, tehlikenin farkında olan yurttaşlar da Tandoğan'daydı.
Kimler karşıydı Cumhuriyet mitingine, kimler yoktu?
Küreselleşmenin, emperyalistlerin bilinçli bilinçsiz destekçileri, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen Amerikan uşakları, aynı hesaptaki AB yalakaları, Soros 'un çocukları yoktu...
Karşı devrimciler, foncular, dönekler, sahte demokrat ve solcular, beyinlerini ve kalemlerini küresel düzene satan ve kiralayan hainler, liboşlar, enteller, turuncu giysili ikinci cumhuriyetçiler yoktu...
Ilımlı İslamcılar, karanlık ortaçağın sevdalıları, F tipi örgütler, tarikatçılar, dinciler, Amerikan desteğiyle koltuklarında oturanlar, terörist başına "sayın" , şehitlere "kelle" diyenler, BOP'un eşbaşkanlık görevini üstlenenler ve yandaşları yoktu...
Bölücüler, emperyalistlerin kucağında sözde bağımsız devletten söz eden, işgalci ABD'nin kuklaları Talabani ve Barzani 'yi "doğal lider" görenler, onları kucaklayanlar, selam, sevgi ve saygı gösterenler yoktu.
Tandoğan'a koşup bu yürüyüşe katılanları, ülkelerine sahip çıkan antiemperyalistleri, devrimcileri, yurtseverleri, solcuları, ulusalcıları, Kemalistleri "darbecilere destek vermekle" suçlayanlar yoktular. Çoluk çocuklarıyla bu görkemli yürüyüşte yer alan öğretmen, mühendis, mimar, hekim, kamu çalışanı, işçilere karşın, "mitinge katılmayın" çağrısı yapan DİSK'in, KESK'in, Eğitim-Sen'in, TMMOB'nin, TTB'nin koltukçu ve tabansız yöneticileri yoktular...
Türkiye'de bu büyük yürüyüşle yeni bir süreç başlamıştır artık.
Saflar netleşmektedir.
"Ne o, ne bu" yalanıyla aslında emperyalizmin değirmenine su taşıyan, tarafsız, suskun, tehlikenin farkında olmayanlara da, bir derstir aynı zamanda Tandoğan.
Dipten gelen dalganın karşısında taraf olmayan, bertaraf olabilir...
Tandoğan'ın Türk halkına yansıtılması konusuna gelince, sık sık gözümüze çarpan "satılmış medya" pankartlarının varlığını belirtmek, tek başına yetecektir kuşkusuz.
(Cumhuriyet Gazetesi / 15 nisan 2007)