#1
Aşk güzeldir, aşkı yaşamak daha güzeldir. Aşk gençlerin gözünü körde edebilir. Bu körlük zihinsel, duygusal ve düşünsel körlüktür ki göz körlüğünden daha beter olabilir. Aşk da yalnız sahip olma hissi etkinlik kazanırsa, sevgi orda biter. Aşkın bittiği yerde kin ve nefret hakim konuma geçer. Kinin, nefretin aşk görünümüne dönüşmesi tehlikeli sonuçlar yaratabilir.
Bir alman deyimi şöyle der; "Hinter der Maske der Schönheit lauert der Tod!" Güzellik maskesinin arkasında ölüm tuzağı gizlidir!
Ceren Demiray adlı genç kızın başına gelen de budur. Kısa bir aşk yaaşandığı sanılıyor ve zamanla genç kız bu duruma son vermek istiyor. Aşık olmak ne kadar bir hak ise, aşkı bitirmekte o kadar doğal olmalıdır. Hele hele bilimin, iletişimin, eğitim ve insanlar arası etkileşimin geliştiği çağımızda bunu sorun yapmak hiç yakışıklı olmuyor.
Gençlerimizi yanlış davranışlara sürükleyen nedenler olmalı. Bu nedenler aslında toplumsal kültürsüzlükten kaynaklanmaktadır. Yani burda toplum bence birinci suçludur. Tabular, yasaklar ve eskimiş assosyal ( bunlara küflenmiş geleneklerde diyebiliriz ) adetler gençlerin yaşamınına son vermişdir.
Sefa Ercan adlı şahıs bir cani değildir, asıl cani yukarıda adı geçen toplumsal körlüktür.
Bizim tipik türk kültürümüz de erkek, erkektir! Erkek adam namusunu çiğnetmez! gibi sakat anlayışlarımız mevcuttur. Burda "namus" kavramı artık çok eskimişdir. Namusu yalnız iki etek arasında bilen bu eski anlayış aslında eski toplumsal öğretimizde mevcuttu. Oysa günümüz de ki "namus" anlayışı, insanı öldürmemek, akıllı ve çalışkan olmak, hırsızlık, hainlik ve sahtekarlık yapmamak, onun bunun malına, canına göz dikmemek gibi anlayışlarla tanımlanmalıdır.
Toplumsal tabular, gençlerin yaşamına mal olmaktadır. Burda anne ve babalar çocuklarına insani değerleri çekinmeden öğretmek zorundadırlar. Okullarda, eğitim kurumlarında tabu konuları tartışılmalı, konuşulmalıdır. Bizde sorun olan konular, Avrupa da sorun değildir. Çünkü bu konular eğitim ve öğretim kurumlarında bilir kişiler tarafından gençlere, gençlerinde katıldığı tartışmalı toplantılarda sağlıklı bir şekilde öğretilmektedir.
Uzun lafın kısası, eskimiş, çağımızın dışında kalan, küflenmiş adet ve töreleri akıl ve bedenimizden silip atmaya çalışmalıyız. Ve çağımıza uygun, yani çağdaş, aklın ve mantığın onayladığı, tabulardan ve geri düşüncelerden arınmış davranış ve hareketleri kendimize ilke edinmeliyiz.
Aşkı yaşatmak gerekir. Bir güzelde ölen aşk, diğer güzelde yeniden dirilir. Aşka hakkını vermek gerekir. Aşksız bir dünya AKP iktidarı kadar değersizdir! Aşk yalnız bir güzelde gizli olan değildir. Aşk her güzel insanda vardır. Aşk sonsuza kadarda var olacaktır.
Ozan Şafak Altun Hamburg, 24.10.10
BEBEK DUASI
bebek seni ay korusun
yeni doğmuş tay korusun
rüzgar olsun sana serçelerin sürüsü
yüreğine sokulmasın acıların birisi
sevdaların kuyusunda ışıklanıp uyusun
uyusun da yalım yalım öpüşlenip büyüsün
büyüsün de sırım sırım yiğitlenip yürüsün
bebek seni kelebek
seni sevinçlerin irisi
seni merak hareket
gonca veren bereket
umutların büyüsü
muştuların sayısı
seni azı dişleri
kuzuların düşleri
seni kırlar seni nar
ceren ceylan şarkılar
seni özlemlerin iyisi
çiçek çiçek kaysılar
filiz filiz uyutsun
çağıl çağıl büyütsün
sana ırmakların köpüğü
sana kucak kucak yeşillik
asmaların sürgünü
yuvadaki üveyik
ışık olsun yetişsin
yetişsin de
şu dünyanın karaları
yaşamanın yaraları
yangınların çıraları
köşe bucak kaçışsın
bebek sana nişan olsun coşkuların gelini
koklayasın dileğince yıldızların gülünü
dar gününde dağlar senin sıkı tutsun elini
bebek seni hayat
seni hayat korusun.
Nihat Behram
Not: Hürriyet gazeteside ki haberi Celal Abi'nin bildirmesi sonucu yukarda ki makaleyi yazmıştım. Ceren'in köylümüz olduğunu bu yazıdan bir hafta sonra öğrendim. Ailesine sabır, direnç ve baş sağlığı dilerim.
#3
Ceren'i evlenmiyor diye öldürmüş
FEVZİ KIZILKOYUN Ankara DHA
Kazan ilçesinde park halindeki bir otomobilin içinde genç bir kızın, hemen yakındaki ağaçta da bir erkeğin cesedi asılı bulunmuştu. Cesetlerin 20 yaşındaki Ceren Demirtay ve 23 yaşındaki Sefa Ercan'a ait olduğunu belirlendi. Ercan'ın genç kızı otomobilde iple boğup öldürdükten sonra kendisini ağaca astığı öğrenildi. İddiaya göre Demirtay, babasının işyerinde çalışan Ercan ile kısa süre arkadaş olup ayrıldı. Ercan ise bu ayrılığı kabullenemeyerek, Demirtay'ı rahatsız etmeye devam etti. Ailesini göndererek genç kızı ailesinden istetti. Demirtay ise teklifi geri çevirdi. Ercan, arkadaşına ait arabayla Demirtay'ın evine gelerek son kez konuşmak istediğini söyledi. Demirtay da Ercan ile birlikte evden ayrıldı. Genç kız bir daha evine dönemedi. Ceren'den haber alamayınca polise giden aileye, iddia göre, 'Yarın dönmezse bakarız' denildi. Ancak aile 1 gün sonra Ceren'in ölüm haberini aldı. 'Devlet kızımızı koruyamadı' diyen aile, görevliler hakkında suç duyurusunda bulunacak. Ceren Demirtay 1975'te 2 yaşındayken ölen ablası Yeter Demiray'ın Karşıyaka Mezarlığı'ndaki mezarına defnedildi. Sefa Ercan ise Kazan'da toprağa verildi.