Konu Başlığı: Köçek Kömü Köyü Sitesi :: NELER OLUYOR DÜNYAYA?

Gönderen celal ilhan - 26-09-2010 18:48
#1

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

26 Eylül 2010

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24 Eylülde New York da CFR (Dış İlişkiler Konseyi) adlı örgütün yuvarlak masasındaydı. Ve bu gizli, masonik, r16;dünyayı işgal amacı güden Siyonist oluşumun toplantılarına 3. kez katıldı.

1997 de katıldığı toplantıda CFR nin konusu Refah Partisi idi. Bu toplantı sonrası Refah Partisi içinden AKP doğacaktı.

Nisan 2001 de Abdullah Gül yine masonik / Siyonist örgütün masasındaydı. Bu toplantıdan sonra AKP iktidara çıkacaktı.

AKP sahneye çıkmadan önce yollardaki taşlar CHP ve MHP ye temizletilecek, bunun için özel bir görevli Kemal Derviş Türkiye ye gönderilecekti.

Ve 9 yıl sonra Abdullah Gül, Türkiye nin tarihi virajında yine CFR (Council on Foreign Relations) Dış İlişkiler Konseyi masasına oturdu. Görüşmeler GİZLİ olduğu için, toplantı konusu hakkında Türk milletine bir açıklama yapılmadı.

CFR de ne?

Emperyalizm soyut bir kavram. Emperyalizmin eli kolu kafası yok. Görülebilir değil. Görülenler, CFR, Bilderberg, Trileteral mensupları. Küresel şirketlerin ağababaları, CIA nin başındakiler, NATOr17;nun Rassmusseni, BM nin Ban Ki Moon u, İMF nin Strauss-Kahn ı, Brooking Enstitüsünün Kemal Derviş i, psikopolitikin Vamık Volkanı, dünyayı parçalama uzmanı, Martti Ahtisaari, AB başkanı Rompuy ve bunların ülke içindeki uzantılarır30;

Dünyaya yön veren gizli örgütlerin en tepesinde CFR var. Yani Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations.) Küresel Memurlar başlıklı yazımda yazmıştım:

Bu gizli örgüt, ilk paylaşım savaşı sonrası örgütlendi. Dev şirketlerin sahipleri, ve dünyanın en büyük kan emicileri çekirdek bir yapılanmada birleşti. Başkanı, Avrupa nın en zengini Lord Rothshields di. En büyük patlayıcı yapan fabrikalar, tüm savaş oyuncakları bu ailenindi.

Hedefleri tarih boyu diğer istilacılarınki gibiydi: Dünyaya Yeni bir düzen kurmak, bunun için ulus devletleri bölüp parçalamak!

1927 de Amerikanın en zengin adamı Rockefeller de onlara katıldı. Dünyayı bir ağ gibi saracaklardı. Nato ve BM genel sekreterleri de, İMF, Dünya bankası başkanları da, AB yönetimi de, bazı devlet ve hükümet başkanları da bu gizli örgüt tarafından atanmaktaydı.

CFR yani Dış İlişkiler konseyi, Bilderberg ve Trileteral adlı bu gizli örgütlerin mottosu: Herşey tek dünya devleti için! dir. Bunun tercümesi, Herşey çok uluslu şirketlerin çıkarı için dir.

Örgüt ün onursal başkanı olan David Rockefeller hedefi şöyle açıklamıştır:

Dünyada 200 civarında olan devlet sayısı yakın gelecekte 1000 e çıkacaktır. Dünyada ulus devletlerin modası geçmiştir.. Gelecekte devletler, finans sektörü tarafından idare edildiğinde dünyaya barış ve huzur gelecektir.

Demekki küresel çetenin bekası için, ulus devletlerin tasfiyesi gerekiyor. Küçük olanı yutmak daha kolay. Bu nedenle ulus devletler önce şehir devletçiklere bölünecek sonra enerji ve madenler, su kaynakları ele geçirilecek. Planın özeti bu.

Planın hayata geçmesi , CFR ye sadık devşirilmiş siyasilere bağlı r30;

AKP nin tüzük ve programında CFR imzası var.

AKP bir CFR projesiydi. Amerikan gizli devletinin bir ürünüydü. Arslan Bulut Küresel haçlı seferi adlı eserinde yazıyor:

New York tan gönderilen memorandumda belirtilen Türkiye nin şehir devletlerine ayrılması planı, AKP Program ve Tüzüğüne hemen hemen aynı ifadelerle geçirilmişti. 2001 yılında bu hükümeti kuracak olanlara New York tan gönderilen memorandumda Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve millî hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. deniyordu.

AKP kuruldu. Program ve tüzük CFR tavsiyesine uygundu. Ve 9 yıl sonra gelinen noktada Türkiye yerel yönetimlere geçiş konusunda büyük adımlar attı. (Meraklısı Küresel Haçlı Seferinde CFR Memorandumunun Türkçe ve İngilizcesine bir göz atsın.AKP program ve tüzüğüyle karşılaştırsın.)

Bu adımlar atılırken, küresel çete, başından beri olduğu gibi, sadece AKP ile iştigal etmedi. CHP, MHP ve SP içindeki özel kişilikleri de yönlendirdi. Ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel operasyonları ELİTLER eliyle yönetti. BASIN YAYIN ve ÜNİVERSİTELERde darbeler yaptı.

Bunlara muhalefet edecek olanları Kanada da beslenen hahamların ve benzerlerinin iddialarıyla hapise tıkdırdı. TSK yı önce NATO yla zehirledi, ardından diğer CFR uzantılarıyla sızma operasyonuna tabii tuttu.

CFR ce kurdurulan platformlarda, mesela Global İlişkiler adlı platformda, TSKr17;nın üst düzey mensuplarından, işadamlarına, siyasilere ve akademisyenlere kadar uzanan seçilmiş elitler yeraldı. Bu şeytani plana uzak kalanlar, sahnenin de dışında kaldı. Sahne ışıkları altında olanların hepsi, tek dünya cı Rothshield/Rockefeller camiasının, periferisinde olanlardı.

Herşey Ankarar17;dan çözülemez!

Şimdi YEPYENİ bir anayasa yolda! CFR federasyon anayasası istiyor! Vazgeçilmezi başkanlık sistemi. Başbakan bu konuyla referandum ertesini açtı. Sonra birden konuyu kapattı. CFR memurları, henüz erken ikazı yapmıştı.

Daha yavaş ve dikkatli adımlar atılacaktı.

Cumhurbaşkanı Gül, son CFR toplantısından sonra mesajı verdi:
Herşey Ankara dan yönetilemez! di.

CFR memorandumuna uygun olarak önümüzdeki 1 yıl içinde YERELLEŞME /EYALET SİSTEMİ yani Rockefeller /Rothshields Tek Dünyacı örgütünün nihai hedefi, fısıltılardan konuşmalara, derken yeni anayasaya geçecek ve gümbür gümbür gelecekti.

Türkiye Eyalet sistemine taşınırken, küreselcilerin en önemli iki aygıtının, Türkiye yi mekan seçtiğini de açıkladı. Küresel sermayenin başkenti, New York, ilk kez yurtdışında bir EYALET İRTİBAT BÜROSU açacaktı. İstanbul, evsahibi olacaktı. Doğu dan sonra Türkiye nin batısı da olandan kat kat fazla nitelikli ajan kaynayacaktı.

Yine İstanbul, 2011 de UNPF (BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NÜFUS FONU)na evsahipliği yapacaktı. (Bu kurumun yakın coğrafyada özellikle balkanlardaki nüfus manüplasyonu faaliyetleri incelenmeye değer.)

CFR, gizli ve açık örgütleriyle üzerinde çalıştığı, İstanbul merkezli yakın Doğu federasyonu ve Diyarbakır merkezli Ortadoğu federasyonu vizyonunda adım adım ilerliyor..

CIA istasyon şefi Paul Henzenin Türk halkına sabah akşam federasyondan bahsedilmeli, kulakları bu duruma alıştırılmalıdır! sözüne uygun olarak televizyon ve gazeteler marifetiyle, federasyon yerelleşmer17; halk arasında normalleştiriliyor.

Ve medya Sayın APO nun siyasi bir aktör oluşunu beyinlere çakacak. Bundan sonra hergün her haber bülteninde karşınıza APO ve federasyon söylemi çıkacak

Birkaç ay sonra, 2011 de Türkiye daha sıkışık bir gündemle yaşayacaktır. Zaman daralıyor.

Emperyalizmin Türkiye ve bölge planları, bir kimg img]ukla devletçik ön görüyor. PKK ve siyasi kolu BDP, Barzani ile birlikte CIA ve diğer istihbarat birimleri eşliğinde adım adım ilerliyorlar.

Bunlar boş laf olarak niteleyenler, son birkaç günün görüşmelerini özetleyen haberleri alıp duvara yapıştırsınlar!

24 Eylül tarihli Yeniçağ gazetesinde Fatih Erboz haberi:

Adalet ve İçişleri bakanlıkları ile MİT, Genelkurmay Başkanlığından isimler, Öcalan la görüşüyor.

AKP, BDP yle görüşüyor. BDP , APO yla görüşüyor.

*PKK, Türkiye ortak düşman! şiarıyla İsrail ve Ermenistanr17;la görüşüyor.

*MİT müsteşarı Hakan Fidan ABD de CIA ile görüşüyor.

*CIA Direktörü Panetta, Fidan la görüşme öncesi gizlice İsrail e giderek MOSSAD Başkanı Dagan la görüşüyor.

*Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik, Barzani yle görüşüyor.

*PKK uzantısı STK lar Barzaniyle görüşüyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül New York da CFR ile görüşüyor.

Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, Avrupa da ECFR* üyeleriyle görüşüyor.

Halkla kim görüşüyor? CIA uzmanları ve bağlı memurlar halkla en sıkı fıkı ilişki içinde olanlarr30;


Bu araba devrilir!

Onlar Türkiyer17;nin iki cepheli bir çatışma ortamına gireceğinden sözediyor. Yani buna hazırlık yapmaktalar. Henri Barkey, Kürt -Türk ve dinci r11; laik ekseninde çatışmalar bekliyor.

Dünyayı ele geçireceğiz! diyen küresel sermayenin komuta merkezi CFR emriyle, Türkiye hızlı bir virajdan geçiyor.

Sözümüz odur ki, bu virajın sonunda bu araba devrilir. Enerji anlaşmaları, uyuşturucu işleri, krom ve bakır peşkeşleri, Türkiye, İran, Suriye, Irak ın parçalı haritaları yollara serilirr30;

Öncelikle, Güneydoğ r17;da yaşayan PKK ve uzantısı ağaların elinde tarumar olmuş yöre halkı, bu baskı ve zülme yeter diyecektir. Ortak dertlerle kavrulan ülkenin her yanında mazlumlar da giderek seslerini yükseltecektir.

Bunu öngören yabancı istihbarat memurları, milli duruşu, Kürt Türk çatışmasında eritmek isteyeceklerdir.

Her unsuruyla Türk halkı, tüm partilerin içindeki vatansever güçler, bir araya gelecek, başımıza örülen çorabı delik deşik edecektir. Ve tüm bunlar 1 yıldan az bir zamanda gerçekleşecektir.

Bana gelen iletilerde sık sık kızgın bir tonda, Çözüm ne onu söyle! diyen kardeşlerime sesleniyorum. Çözüm hepimiziz!. O muhteşem pratik zekamızı kullanmazsak ezilip gideriz!

Banu Avar
İLK KURŞUN