#1
Devrimci halk ozanı Aşık İhsani aşırı tansiyona bağlı beyin kanaması sonucu tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Beyin ve Cerrahi Servisi yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirdi.
Asıl adı İhsan Sırlıoğlu olan 77 yaşındaki ozan geçen Cuma günü evinde yapılan belgesel çekimleri sırasında aniden fenalaştı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Servisi'ne yatırılan Aşık İhsani'nin, aşırı heyecan nedeniyle tansiyonunun yükselmesi sonucu beyin kanaması geçirdiği belirlendi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Aşık İhsani, 21 Nisan'da sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Aşık İhsani yakınları ve sevenleri tarafından Diyarbakır'ın Şehitlik semtindeki mezarlıkta toprağa verildi.
Aşık İhsani kimdir?
1932 yılında Diyarbakır'da doğdu. Küçük yaşlarda beste ve söz yazarlığına başlayan Aşık İhsani kısa sürede aldığı bağlama eğitimiyle bir anda aşıklık unvanını alarak sol çevrelerin gönlünde taht kurdu. Aşıklığın yanı sıra Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde değişik işlerde de çalışan İhsan Sırlıoğlu, 1957 yılında Uşak Şeker Fabrikasında çalıştığı dönemde burada tanıştığı ve sonradan 'Güllüşah' adını verdiği eşi Sevim hanımla evlendi. Anadolu'nun çeşitli yörelerini dolaşan ve ilk kez 1958 yılında radyoda türkü söylemeye başlayan Aşık İhsani, 1963 yılına kadar geleneksel halk türlülerini okumayı tercih etti. Sonraki yıllarda siyasi ve politik içerikli türküleri okumaya ağırlık verdi.
68 kuşağının 'Militan ruhlu halk ozanı' olarak adından söz ettiren Aşık İhsani, devrimcilerin düzenlediği bir çok etkinliğe katılarak sazıyla ve sözüyle kalabalık halk kitlelerini coşturdu.
1970'li yıllarda tutuklanıp bir süre cezaevinde kaldıktan sonra Türkiye ve yurtdışında sayısız konser verdi. 12 Eylül faşist darbesinin ardından yurtdışına giden ve uzun yıllar Fransar17;da yaşayan Aşık İhsani, Fransa Cumhurbaşkanı ile İngiltere Kraliçesi başta olmak üzere dünya liderleri tarafından devlet konuğu olarak ağırlandı.
1995 yılında memleketi Diyarbakır'a döndü. Diyarbakırr17;daki yerel TV kanallarında da zaman zaman sazıyla ve bestelediği türküleriyle programlara çıktı.
Değişik halk hikayelerini derleyen Aşık İhsani'nin, Kerem ile Aslı, Aşık İhsani ve Güllüşah gibi birçok türkülü hikayesi bulunmaktadır. Şiirlerini 2 cilt olarak
Ağalı Dünya, Yazacağım, Bakalım Hele, Bak Tarlanın Taşına Vur Ağanın Başına adlı kitaplarda topladı.
Dünden Bugüne Aşık İhsani, Düş Değil Bu, ve tüm şiirlerini topladığı Bıçak Kemikte adlı kitapları yayımlandı. Ayrıca Ozan Dolu Anadolu adlı antoloji ile gezi izlenimlerinden oluşan
Beyaz Köle adında kitapları da bulunmaktadır.
Kaynak: Halkevleri Basın Merkezi
Git Efendi
Git efendi hançerlenmiş yaramı
Eşeleyip tazeleme bu sıra
Köyüm yolsuz ben kanunsuz yaşarım
Utan da şu asıra bak asıra
Demek vekilimsin vay benim başım
Yediğin her yemek bir yıllık aşım
İçtiğin her kadeh dolu göz yaşım
İşlediğin kusura bak kusura
Alemin fezaya gittiği günde
Dermanı alınmış dert dolu bende
Başkasının toprağının üstünde
Sarındığım hasıra bak hasıra
De şimdi yaşamak denir mi buna
Ahırda doğurur gelinim Suna
Ağaların çıkarları uğruna
Köy dolusu esire bak esire
Ne demek oluyor bilginiz çoksa
Binimiz aç ölür birimiz toksa
İstemem, değişsin bu gidiş yoksa
Elimdeki nasıra bak nasıra
Yazacağım
Yazacağım, bu can tende
Durana dek yazacağım
Eşitsizlik zincirini
Kırana dek yazacağım
Günüm çıkasıya dardan
Haber gelesiye yardan
Vurguncuyu şahdamardan
Vurana dek yazacağım
Ağalığın çöküşünü
Gür suların akışını
Fakirliğin kalkışını
Görene dek yazacağım
Sorumluyum ben çağımdan
Düz ovamdan dik dağımdan
Sömürgeni toprağımdan
Sürene dek yazacağım
Halkım uyanmasın diye
Gerçekler gizlenir, niye
Anayasam raftan köye
Girene dek yazacağım