#2
Sevgili Celalettin,
Yaklaşık on beş yıldır çiğnenen sakızı yeni öğrenmiş olmana şaşırmadım desem yalan olur.
1. Söz konus görüşme doksanlı yıllarda gerçekleşmiştir. O dönemde PKK'nın işlediği cinayetlerin ya da çıkardığı olayların sayısı parmakla sayılacak düzeylerdedir.
2. Yine PKK eperyalist güçlerin kontroluna bugünki kadar girmemiş, o zamanki hükümetlerimizin yanlış tutumları nedeniye (örneğin kürtçe konuşmak, şarkı söylemek gibi doğal hakları bile) yasaklanmıştır. Olayın geçtiği dönemde Doğu Perinçek'in partisi de kapatılmıştır. Doğu Perinçek o görüşmeyi AYDINLIK gazetesi Baş yazarı olarak gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde sağcı/ solcu başka gazeteciler de Öcalan'ı ziyaret etmektedirler.
3. Periçek onlarca kez yaptığı açıklamada, Görüşme sırasında Öcalan'a, bu sevdadan vaz geçmesini, başarı şansının olmadığını, şimdilik bağımsız gibi davransa da eninde sonunda ABD'nin kuklası olmaktan kurtulamayacağını açıkça anlatmış ve görüşmenin tamamını AYDINLIK gazetesinde yayımlamıştır.
4. Çiçek verme el sıkma görüntüleri ise PKK'nın kampına girip lideriyle görüme yapan bir gazetecinin, Öcalan'ı azarlaması ya da tokatlamasının beklenemeyeceğinin bilinmesi, nezaketle davranmanın anlayışla karşılanması gerekir.
Bir kez daha hatırlayalım ki o zamanlar PKK'nın eylemleri yeni başlamıştı ve sonunun nereye varacağını Perincek dahil hiç kimsenin bilmesi mümkün değidi.
Devletin başında bulunanlar, PKK'dan söz ederke "Üç buçuk baldırı çıplak" diye söz etmektedirler.
Şimdi, daha doğrusu son on yıldan bu yana, PKK tam bir ABD piyonu görünümündedir. Ve nasıl ki ABD İşçi Partisi'nin baş düşmanıdır, PKK'yı yönetenlerde aynı guruptadır.
Kürt Halkı ise İP en çok üstüne titrediği, partisinin yönetiminde birlik yanlısı sosyalist kürlere en çok yer veren örgüt durumundadır.
DAHA FAZLA BİLGİ SAHİBİ OLMAK İSTEYEN DOSTLAR,
İŞÇİ PARTİS SİTESİNE GİREREK, YA DA
www.doğuperincek.gen.tr sitesine girerek amaçlarına ulaşabilirler.
Gerçekleri görmek istemeyenlere ise yapacak birşey yoktur.
Gözlerinden öperim canım.
#4
Tekrar Merhaba,
Hayretler içinde kaldığını söyleyince olayı yeni öğrenmiş olduğunu düşündüm.
Tartışmayı canlandırmak istemeni doğru bulduğumu söylemeliyim.
Bir olayı aydınlatmak için önce suçlanan kişinin ne dediğini bilmek
gerekmiyor mu?
Onun için olayların aslını öğrenmek isteyenlere önerim önce Doğu Perinçek'i dinlemeleridir.
Ondan sonra istedikleri kadar araştırsın ve incelesinler.
Ben, Perincek'i okuduktan sonra sakın başka bir kaynağa baş vurmayın demedimki.
Dikkat edilmesini istediğim bir nokta da şu:
Doğu Perinçek'i kimler suçluyor bir düşünelim...
66 yaşında, kırk yıldır devrimci mücadeleye öncülük etmiş ve boyunca araştırma kitabı yayımlamış bir hukuk doktorunun, ABD kaynaklı düzmece iddialarla bir yıla yakın içerde tutulması görmezlikten, duymazlıktan gelinecek bir durum mu?
Aslında herşey açık. Tartışılacak birşey de yok.
Sevgili Celalettin, bundan da kendine yönelik bir anlam çıkarma sakın.
Senin gerçekleri görmek istemediğini söyleyen kim?
Sözün muhatabı olan arkadaşlar kendilerini bilirler.
Sitemizde, bugüne değin kim kalkıpta bu insanlık dışı ugulamayı kınadı?
Yaptınsa sen yapmışsındır. Sevgiyle kal.