#1
AKP hükümetinin Bakanlar Kurulu buyurdu; 1 Mayıs r0;Emek ve Dayanışma günür1; olarak kutlanacakmış. Tatil ilan edilmeyecekmiş, çünkü tatilin maliyeti 2 milyardan aşağı değilmiş. Ardından Tayyip Erdoğan ağzından baklayı çıkardı; r0;Taksimde inatlaşma hoş olmazr1;, r0;ayaklar başları yönetirse kıyamet kopar.r1;
1 Mayıs işçilerin, 118 yıldır emekçilerin, ezilenlerin birlik ve dayanışma günüdür ve yegane bayramıdır. Dünyanın 135 ülkesinde 1 Mayıs resmi tatil olarak kutlanmaktadır.
1 Mayıs bir lütuf olarak bayram ilan edilmedi, 16 saatlik işgününün kısaltılması mücadelesinin içinde kazanıldı. 118 yıldır da tüm dünyada böyle kutlanmakta. Türkiye ise dünyada 1 Mayısr17;ın bayram ilan edilmediği birkaç ülke arasında bulunmakta. 1 Mayısr17;ın yasaklandığı ender ülkeler arasında Türkiyer17;nin ilk sırada gelmesi, ülkemizdeki vahşi emek sömürüsünün adeta nişanesi gibi durmakta.
Tüm dünyada 1 Mayıs ülkenin kentlerin en büyük meydanlarında kutlanır.
Çünkü emeğin bayramı bir avuç sermayedar dışında bu ülkenin tüm değerlerini üreten emekçilerin haklarını savundukları ve taleplerini ifade ettikleri mücadele günüdür. Toplumun kendisi olarak emekçilerin hak ve talep mücadelelerini kutladıkları bir gün olan 1 Mayıs, meşruluğu nedeniyle tüm dünyada daima ülkelerin ve kentlerin en büyük meydanlarında, alanlarında kutlanır.
Kendine demokrat Erdoğan; takiyeyi bırak sermayenin ve gericiliğin sözcüsü olduğunu açıkla!
AKP başkanı Tayyip Erdoğan bir sermaye sözcüsü ve bir gerici olarak daha açık konuşmalıdır. Niyetini gizlemeye kalkmamalı, lafı dolandırmaya çalışmamalıdır. Demelidir ki, r0;ben ve partim AKP, sermayenin yanındayız, gerici bir tabanı bu doğrultuda yönlendirmekle yükümlüyüz. Bayram ve tatilleri de ancak sermayenin ve gericiliğin işine geldiği biçimde düzenleriz. Bu nedenle işçinin, emekçinin bayramını yıllardır yasakladık ve bundan sonrada yasaklamaya çalışırız. Bu nedenle gerekirse ülkeyi savaş alanına çevirmeyi göze alır yine de emekçilere yılda bir gün kendi bayramlarını kutlamalarını bile fazla görürüz. Bu nedenle dini bayramlar hafta arasına geldiğinde hafta sonuyla birleştirmekten geri durmayız. Orada ekonomik kaybı pek düşünmeyiz, tabana hoş gözükmenin vesilelerini iyi değerlendirmeye bakarız. Ama mevzuu işçinin, emekçinin bayramı olunca orada iş günü kaybının ekonomik maliyetini de hesaplarız, ayak takımına pabuç bırakmamanın yollarını da arayıp buluruz. Taksimr17;i de polis kutlaması, diğer bayram kutlamaları, maç sonrası kutlamalar için açarız ama emekçilere reva görmediğimiz 1 Mayıs için Taksimr17;e adım attırmamak için tüm İstanbulr17;u kilitlemeyi göze alırız. Çünkü bu ayak takımına yüz vermeye gelmez hemen adamın tepesine çıkarlarr1;.
2008 1 Mayısında ayaklar baş olmak için yola çıkıyor!
Bir iktidar işçi düşmanı, halk düşmanı olduğunu hiçbir zaman bu kadar açık haykırmamıştı. "fakir fukara garip guraba" edebiyatını dilinden düşürmeyen Başbakan Erdoğan, r0;ayaklar baş olunca kıyamet koparr1; diyerek aklı sıra emekçileri aşağıladı. Evet AKP hükümeti işçi ve halk düşmanı icraat ve söylemlerini devam ettirdiği sürece kendi sonunu hazırlayan kıyamete yaklaşmaktadır.
Biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Biri kazanır biri ölür tersanelerde, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Birileri özel sağlıktan para kazanır, birileri hastane kapısında ölüme terk edilir, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Sizler Genel Sağlık Sigortasından kendinizi muaf tutarsınız, ayaktakımını haraca bağlarsınız, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Sizler kıyak emekliliğe doymazsınız halka 65 yaşı reva görürsünüz, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Sizin hanların hamamlarınız gökdelenleriniz için imar planları değişir, halkın kondusu başına yıkılır, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Sizinkiler Taksimde istediğiniz günü kutlar ayaktakımına kentin meydanlarını yasaklarsınız, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Sizlerin çocukları Amerikalarda iş adamı burslarıyla okur, ayaktakımının çocukları zorunlu bağışı veremeyince okullarda fişlenir, kıyamet bundan kopar Erdoğan.
Elbette Tayyip Erdoğan bu baskıcı, işçi düşmanı, gerici tavırlarının sonuçlarına katlanacaktır.
Bizler bu ülkenin gerçek sahipleri; işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri;
Başta Eğitim ve Sağlık olmak üzere en temel insani haklarımıza sahip çıkmak için,
Mezarda emekliliğe, sağlığımız üzerinden ticaret yapanlara karşı r0;Herkese Sağlık Güvenli Gelecekr1; talebimizi haykırmak için,
Gericiliğin geleceğimizi karartmadığı r0;Aydınlık Bir Ülker1; için,
Düşmanlık değil, eşitlik ve özgürlük içinde yaşadığımız r0;Kardeşçe Bir Ülker1; için,
Emperyalizmden bağımsız, söz yetki ve karar hakkına sahip olduğumuz r0;Tam Bağımsız Bir Türkiyer1; için;
1 Mayısr17;ta Taksimr17;den ve ülkenin tüm meydanlarından Tayyip Erdoğan ve AKPr17;ye gerekli cevabı vereceğiz.
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı
İlknur BİROL
#2
'Ayak'lar 'baş'ı dinlemiyor
On binlerce işçi, Başbakan'ın 'Ayaklar başları yönetemez' diyerek karşı çıktığı Taksim'deki 1 Mayıs kutlamasına hazırlanıyor. Üç koldan girilecek meydanda 500 bin kişinin toplanması hedefleniyor
İSMAİL SAYMAZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar" sözleriyle karşı çıkmasına karşın, sendikalar ve meslek örgütleri 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlayacak.
Tarihsel adıyla, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda, Bakanlar Kurulu kararıyla da 'Emek ve Dayanışma Günü'nde Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederayonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Taksim Meydanı'na üç koldan gelecek.
Şişli'de DİSK, Dolmabahçe'de Türk-İş ve Şişhane'de KESK pankartları arkasında buluşacak yaklaşık 75 sendika, meslek örgütü, siyasi parti ve dernek, meydana doğru yürüyecek. Üç konfederasyonun oluşturduğu Tertip Komitesi, "Ayakların başı yönettiği yerde kıyamet kopar" diyen Başbakan'a da sürpriz bir dövizle yanıt verecek.
Komitenin 1 Mayıs kutlamasına ilişkin hazırladığı plandan bazı başlıklar şöyle:
Türk-İş Dolmabahçe'de toplanıp Gümüşsuyu'ndan Taksim'e yürüyecek. Bu noktada, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokratik Sol Parti (DSP) ve Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) de buluşacak.
DİSK, Şişli Camisi'nin avlusunda buluşup Harbiye üzerinden yürüyecek. DİSK'e Türkiye Komünist Partisi (TKP), Halkevleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve 11 örgütten oluşan Devrimci 1 Mayıs Platformu katılacak.
KESK'in buluşma noktası ise Şişhane. KESK, Tarlabaşı üzerinden Taksim'e yürüyecek. KESK'e Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMO
, Türk Tabipleri Birliği (TT
, Türk Diş Hekimleri Birliği, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Ezilenlerin Sosyalist Platformu'nun oluşturduğu Emek, Barış ve Demokrasi Bloku katılacak.
1 Mayıs kutlamasına katılanlar saat 10.00'dan itibaren toplanmaya başlayacak, saat 11.00'de de yürüyüşe geçilecek. Komite saat 13.00'te alana girişlerin tamamlanmasını planlıyor.
Kameralı özel çekim
1 Mayıs'ın bu seneki sloganı "Herkes için sosyal adalet, bağımsızlık, demokrasi, özgürlük, eşitlik, barış" olacak.
Taksim Meydanı'nda, yaklaşık 1.5 milyon kişinin yerleşebileceği bir organizasyona gidildi.
En az 500 bin kişi bekleniyor.
Kutlamaya katılanlar, Başbakan'ın "Ayakların başı yönettiği yerde kıyamet kopar" sözlerini, 'lolipop' adı verilen dövizlerle protesto edecek.
Kutlamaya 1977'de açılan ateş sonucu Kazancı Yokuşu'nda öldürülen 34 kişi anısına ve Taksim Anıtı'na çelenk bırakılmasıyla başlanacak.
Sanatçılardan
Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Edip Akbayram ve Genco Erkal'a da 1 Mayıs'a katılmaları için teklif götürüldü.
Bazı dövizlerde, 'AKP sağlığa zararlıdır', 'Sosyal güvenlik ve sağlık hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz' sloganları yer alacak.
Yürüyüş kolları ve alanında 20 kamerayla çekim yapmayı planlayan tertip komitesi, kutlamaları ve olası müdahaleleri belgeleyecek. Taksim'deki kutlamaya katılmak için diğer illerden gelecekler için 3 bin otobüs tutuldu.
Radikal
TELAŞTALAR
Mal üstüne mal koymuşlar
Onun için telaştalar
Soygunu helal saymışlar
Onun için telaştalar
Telaştalar telaştalar
İnkarcı bir buluştalar
Yalan dolan iftiralar
Ganimeti üleşteler
Neden açtır üretenler
Malı mülkü yaratanlar
Bu sorunun cevabı var
Onun için telaştalar
Telaştalar telaştalar
İnkarcı bir buluştalar
Yalan dolan iftiralar
Ganimeti üleşteler
Kılı kırka kırkıyorlar
Bir şeylerden ürküyorlar
İşçilerden korkuyorlar
Onun için telaştalar
Telaştalar telaştalar
İnkarcı bir buluştalar
Yalan dolan iftiralar
Ganimeti üleşteler
Onca yapılan silahlar
O Natolar Pentagonlar
Atomlu bomba yaparlar
Söyle neden telaştalar
Telaştalar telaştalar
İnkarcı bir buluştalar
Yalan dolan iftiralar
Ganimeti üleşteler
Şafak Altun
Taksim, 1 Mayıs Alanı olmalı
Niçin çekiniyorsunuz? 1977'nin 1 Mayıs'ında 34 kişinin can verdiği Taksim'den niye korkuyorsunuz?
1 Mayıs'ın çıkış noktasını anımsayın:
Amerika'da '8 saatlik iş günü' mücadelesi veren işçilerin 1 Mayıs 1886 Chicago mitinginde 'ulusal muhafızlar'ın ateşiyle 6 kişi ölüyor. Dört işçi lideri suçlanıp yargılanarak, 1887'de asılıyor.
Tüm bu acı ve yüz karası olaylardan sonra, 1890'dan bu yana 1 Mayıs dünyada işçilerin birlik, dayanışma, mücadele gününü simgeleyen bayram olarak kutlanıyor.
Türkiye 1 Mayıs 1977'nin kanlarını niye silmiyor da aynı yüz karalığını sürdürüyor?
Bugün 134 ülkede 1 Mayıs resmi bayram, Türkiye'de değil.
Her çorbaya maydanoz olan Avrupa Birliği ise, buna ses çıkarmıyor.
Bundan yüz bulan bizimkiler ise, işçilere 'ayaktakımı' diyecek kadar kinleşiyorlar.
Oysa, 1 Mayıs için tarihsel nitelik taşıyan Taksim'i 1 Mayıs Alanı olarak işçilerin, emekçilerin, halkın şenliğine açsalar, geçmişteki kara lekeyi bir ölçüde silmiş olurlar.
Devletin güvenliği sağlayamamak gibi bir özrü olmamalı.
Barış güvercinleri uçurmak yerine, yasakların arkasına sığınarak kan davası gütmek niye?
Kim kimden korkuyor?
Ayaktakımının moral kazanıp siyasette etken duruma gelmesinden mi korkuyorlar?
Var mı, önümüzdeki yerel seçimlerde İstanbul'u kazandığında Taksim Meydanı'nın adını 1 Mayıs Alanı olarak değiştireceğini ilan eden bir parti?
Şunu da akıldan çıkarmamalı:
Batı emperyalizmi, tavına getirip sömürdüğü bir ülkede işçilerin halkla birlik ve dayanışma içinde sermaye iktidarına seçenek oluşturmasını istemez.
Dahası, onlar ve onların işbirlikçileri bundan korkarlar da.
Ola ki, Taksim yasağı son anda bir defalık kaldırılsa, bu sorunun özünü çözmüş olmaz.
Nail Güreli
Milliyet yazarı