---

Sanatın yok sayılmaya çalışıldığı kültürsüzleştirme politikasının tam gaz devam ettiği şu dönemlerde zihnimi biraz zorladığımda gazetelerde ve televizyonlarda çıkan bir haber geldi aklıma. Kemer'in simgesi haline gelmiş kadın-erkek heykeli edepsizlik göstergesi olarak görüldüğü için heykelin kaldırılması teklif edilmişti. E tabi büyüklerimiz dedilerse bir bildikleri vardır(!) Onlar bizim için en doğrusunu düşünürler zaten. Biz düşünme yetisini kaybetmiş insanlarız ya zaten. Yerli ve yabancı turistleri adları da Türkçe olmayan mağazalarına çekmek için kırk takla atan, bin dereden su getiren esnafta ahlaklarının bozulduğunu öne sürmüş ne güzel bir gerekçe(!) Tabi, bu insanların ahlak değerleri bir heykele bakmakla çökecek kadar zayıfsa bilemeyiz. O zaman bu anlayışın yoldan geçen herhangi bir bayana da rahatsız edici bakışlarla bakmamalarını öneririz ki onların ahlak ölçütlerinden emin olalım. Kadını ikinci sınıf insan olarak gören zihniyet silkelen kendine gel artık!
Bilgisayarın başına dün Galeri Soyut'ta sanatseverlerin beğenisine açılan bir sergiden edindiklerimi yazmak için oturmuştum; ama öyle olmadı yazı beni başka yerlere götürdü. Laf aramızda "yüreğimi yeğnilttim" biraz olsun Bu sergi soyut imgelerin içinde kadını konu aldığı için ve ayrıca köyümüzün yüz aklarından Gülveli Kaya'ya ait olduğu için bizleri iki kez mutlu etti. Gülveli Kaya ile özdeşleşmiş "duvar kağıdı" deseni altında yaratılmış kadın figürü ressamın farklı bir çizim tekniği sergilediğinin açık kanıtıydı. Kadın ile birlikte gül-bülbül ikilisine de yer verilmesinin Divan edebiyatı geleneğine bir gönderme olduğunu düşünerek sevindik. Sergide en çok ilgi çeken tablo -adını yanlış anımsıyor olabilirim- " Sarı Mercedes" ti. Sarı Mercedes'i bu kadar beğenilir kılan neydi bilemeyiz ancak şunu söyleyebiliriz ki hepimizin alışık olduğu ve belki de sahip olmayı arzuladığımız üç şey iç içe idi: Sarı Mercedes, ev ve harika bir dış mekan. Belki de dış mekanın çiziminde göremediğimiz değişkenler herkesin kendi dünyasında farklı bir algılanma sonucu anlamlandı ve tablo haklı bir ilgi topladı.
18 Ocak-6Şubat tarihleri arasında açık olan sergi sanatseverlerin ilgisini bekliyor. Cumhuriyetimizin kurulduğunda kültür şehri olarak nitelendirilen Ankaramızın etkinlik yoksunu olarak içinin her alanda boşaltılmaya çalışıldığı şu günlerde böylesi bir serginin açılması ve sergi sahibinin içimizden bir olması bizi ayrıca mutlu etti. Gülveli Kaya'yı kutluyor ve başarılarının sürekli olmasını diliyoruz.

Özlem İBİŞ

---

Sevgili Özlem,
Gülveli'yi, öğrencilik yıllarında açtığı ateölye çalışmalarından beri izlerim. Fakültede okuyan her resim öğrencisi öğrencilik döneminde atölya açıp kendini yetiştirmek için çaba harcamaz. Gülveli bunu yapıyordu. Hem de büyük bir kararlılkla.
Soyut'taki sergisi çok etkileyciydi benim için. Dört beş kez dolaştım salonu. Her baktığımda başka bir yönünü gördüm, dalıp gittim tabloların içine.
Anlaşılması çok zor resimler değil Veli'nin resimleri. Her köylümüzün gidip izlemesini öneriyorum.
Gülveli'yi kutluyor ve başarılarının sürekli olmasını diliyorum.

---

Sevgili Özlem Veli Kaya'nın resim galerisi ve resim sanatı hakında yazmış olduğun yazıyı takdir ediyor sanatın inceliklerinden anlayan kişileride gıbta ile izliyorum Veli KAYA ve sanana ömürboyu sanatınızda başarılar dilerim Efendi METE

---

Sevgili Özlem,

Bu samimi yazından dolayı seni kutluyorum. İyi bir sanatsever olduğunu öğrenmiş olmak ve bu konuda yazı yazman bir sanatçı ve bir ağabeyin olarak beni çok mutlu etti. Bu konudaki çalışmalarını devam ettirmeni gönülden diliyorum. Kimbilir belkide ilerde önemli bir sanat eleştirmeni olursun...başarılar dileklerimle

Gülveli KAYA

---

Celal Amcacığım, Efendi Ağbiciğim ve Veli Ağbiciğim iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Bu arada öyküleri ile önemli birçok edebiyat dergisinde haklı bir yer edinen sevgili Celal Amcam bir roman yazıyor kendisini kutlarım

---

Gülveli Kaya, 1977'de Yozgat'ta dogdu. 1995 yilinda Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü ve 1999 yilinda Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden mezun oldu. 2000 yilinda Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Ana Sanat Dali'nda Yüksek Lisans programina basladi. Ayni yil Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü' nde arastirma görevlisi olarak çalismaya basladi. 2001 yilinda Londra'da Nescot Collage'in yaz akademisini tamamladi. Ingiltere, Fransa, Italya, Almanya ve ABD'de (New York) çesitli müze ve özel galerilerde incelemelerde bulundu. 2003 yilinda "Türk Resim Sanatinda Atatürk Portrelerinin Plastik Açidan analizleri" baslikli arastirmasi ile Yüksek Lisans programini tamamladi. Ayni yil Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü'nde sanatta yeterlik programina basladi ve 2006 Yilinda Sanatta Yeterlik/Doktora çalismasini tamamladi. Ayni yil Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü'nde Yardimci Doçentlige atandi.