#1
SANAT VE İNSAN
Sanatın ortaya çıkışı, insan evrim sürecinin hangi dönemine denk düşmektedir ? Bu sorunun cevabı sanat tarihi açısından çok merak edilen bir konuydu. Paleolitik Çağ dan kalma mağara resimlerinin 19 yy. sonlarına doğru bulunmasıyla, sanat araştırmacıları yeni ip uçları elde etmiş oldular. Yalnız bu resim, heykel, grafik ve uygulamalı sanat verileri gibi buluntular, ilkel toplum çağının sanat ürünlerinin hepsini kapsamadığından eksik kalmaktadır. Oysa sanatın diğer dalları, ilkel toplumun şiir sanatı, müzik ve oyun sanatı hakkında elimizde herhangi bir bilgi yoktur. Sorunun cevabını verbilmek için birçok bilim dalı ortak çalışmalar yürütmektedir. Sanat ve estetik bilimi, arkeoloji bilimi, speleoglar( mağra bilimi), etnografi, lingustik bilimi, felsefe ve diğer bilim dalları verilerine göre, sanatın ortaya çıkış tarihi ve koşulları çözümlenmektedir.
19 yy dan önce sanatsal yaratıcılığın bir tanrı vergisi olduğu savunulurdu. Bu dinsel-mistik düşünce, bilimlerin gelişmesiyle ciddiyetini kaybetmiştir. Çünkü din, sanatın oluşumunda değil, tam tersi sanat, dinin oluşumunda etkili olmuştur. Dil olmadan, şiir ve dans olmadan, dini ayinler nasıl yürütülecekti?
Sanatın kökenlerini oyun da gören tezlerde olmuştur. Çocukların birbirleriyle çeşitli oyunlar oynaması, sanat oluşumunda etkili olmuş olabilir ama asıl belirleyen öğe oyun değildir.
Evrim teorisinin (Darwin), hayvan cinsleri arasındaki estetiksel duygunun biyolojik tabiatı tezinin, sanatın asıl kökünü oluşturduğu sanılsa da, bu estetiksel duygunun cinslerde (erkek-dişi) bir çekicilik yarattığı, bu çekiciliğin sanatsal şekilde karşı cinse yansıtıldığı açıklaması çok kısır kalmaktaydı. Hayvanlarda birleşme öncesi erkek ve dişi cinsin değişik türlerde ki değişik davranış şekilleri sanatla kıyaslanmamalıdır. Bu duygu sanat olarak nitelenmiş olsa bu gün hayvanlar-sanatı olmuş olacaktı.
İnsanın sanatsal-yaratıcı faaliyetlerinin kökleri insanın biyolojik varlığında değil, toplumsal varlığında; kendi hayvansal ön tarihinde değil, kendi toplum tarihinde aranmalıdır.(1)
İlk insanların, elleriyle ilk av aletleri yapmaya çalışmaları, ilk sanat ürünleri olamaz mı? İlk av aracının ilk sanat ürünü olduğunu varsayarsak, emek gücünün sanatta ki tarihi rolüde yadsınamaz. Emek, yalnız insanı yaratmamıştır, aynı zamanda sanatıda yaratmıştır. Av aletine şekil veren ilk insan emeği, ilk sanat eserine de imzasını atmış olmaktadır.
Sanatın en açık belirtisi, sanatın iletmeye çalıştığı ve içinde barındırdığı kendine özgü sanatsal bildirimdir. Sanatın ortaya çıkabilmesi için , mutlaka insanoğlunun belli araçlarla iş görmesini öğrenmesi ve onların yardımıyla gözle görünür gerçekliği taşa ya da sese dökmesi, bir takım sesler türetmesi, vs. gerekmiyordu, daha çok gerçekliği sanatsal-imgesel olarak algılayabilme yeteneğini kendinde oluşturması gerekiyordu. (2)
Sanatın ortaya çıkışında emeğin olağanüstü büyük önemi vardır. Sanatsal yaratım, ne tanrının bir armağanı, ne de bir doğa vergisidir; emeğin kendi sonuçlarından biridir. İmgesel bir bilincin oluşması, dünyanın sanatsal olarak özümlenişine olanak verir; emekse, bu olanağın gerçeklik haline gelmesini sağlar. (3)
Sanat, insanı insanlaştırmıştır. İnsanın kendine olan güveni artırmış, ruhsal huzuru saglamıştır. İnsanı kollektivleştirerek, toplumsal dayanışmayı güçlendirerek, manevi destek sağlamıştır.
Sanat eserleri meyve dolu bir ağaca benzerler. Bunları çok sallamak gerekir. İyi meyveler bu sallamaya dayanır, yere dökülmez, iyi tutmamış olanlar dayanamaz düşer.(4)
(1),(2),(3) Güzellik Bilimi Olarak Estetk ve Sanat,
Yazar:Moissej Kagan, Çevr.: Aziz Çalışlar
(4) Ansiklopedik Edebiyat Sözlüğü, Seyit Kemal Karaalioğlu
yukari