#1
PEMBE GÜLLER GİBİSİN
Sevmiyorum diyemem
Pembe güller gibisin.
Seviyorum diyemem
Sevgiden de ötesin.
Hiç bir şey söyleyemem,
Sözlerim yetişemez
Güzelliğin özüne,
Gözlerinin rengine.
HATIRLAR MISIN GÜLÜ
Hatırlar mısın gülü
Sarı değil kırmızıydı,
Ayrılık değil aşktı,
Gerçek değil sahteydi.
Gerçek gülün kalbimde
Tohumunu sen ektin
İçime batıyorsun
Burnumda tütüyorsun.
GÜNEŞİM BULUT OLDU
Gözlerini götürüp
Özlem getirdiğinde,
Güneşim bulut oldu,
Mutluluğumda buruk.
Kalbime gülü verip
Dikene gittiğinde,
Dikensiz gül susuyor,
Kalbim sensiz sızlıyor.
UYKUMUN RÜYASISIN
Uykumun rüyasısın,
Gecemin de yıldızı.
Kalbim mıknatıs gibi
Yıldızımı çekiyor.
Gündüzümün güneşi,
Ömrümün hayalisin.
Gözlerim resim gibi
Her gün seni çekiyor.
SENİN İÇİN SU OLDUIM
Senin için su oldum
Belki güldesin diye.
Senin için gül oldum
Belki koklarsın diye.
Gülleri incitemem
Güller hep sensin diye.
Güllerin dikeniyim
Özlemim biter diye.
KİLİTLEDİM KALBİMİ
Kilitledim kalbimi
Seni unutsun diye.
Kör ettim hayalleri
Seni görmesin diye.
Beynime zincir vurdum
Seni bilmesin diye.
Yeni yaprağı sevdim
Papatya yaprağını.
SENİ RÜYAMDA GÖRDÜM
Seni rüyamda gördüm
Bana papatya verdin.
Papatya sanki sendin
Kalbime seni diktim.
Ama solmayacaksın,
Hiç eskimeyeceksin,
İncitemeyecekler kalbimin çiçeğini.
KAVUŞTUR
Kuş kanatlarını aç
Ben gitmek istiyorum.
Ela göze,gül yüze,
Yumak ele kavuştur.
Güvercin,mektubumu
Papatyama,ona,
Sevgilim,bebeğime,
Mutluluğa kavuştur.
AŞKIMI SÖYLEYEMEM
Aşkımı söyleyemem
Konuşamıyorum ki
Hep gözlerim anlatır
Çılgınca sevdiğimi.
Yanına gelemem ki
Yürüye mi yorum ki
Hayalini görerek
Senin hep yanımdayım.
AŞKIMI BENDEN ÇALDIN
Aşkımı benden çaldın
Benim hayatımı da
Adını söyle dünya
Felek misin kader mi.
İlkbaharı görmeden
Sonbaharı gösterdin
Derdini anlat dünya
Papatya mı yaprak mı.
SEN GİTTİN NEFRET GELDİ
Sen gittin nefret geldi
İnan ki sana değil
Şu sızlayan kalbime,
Ağlayan gözlerime.
Sen gittin çile çektim
Temiz kalbinden değil,
Ela gözünden değil,
Karşılıksız sevgimden.
BOZUK VİTES
Direksiyonu tek elimle tutuyorum.
Yollar kaygan,bozuk,
Uçurum olsa bile
Direksiyonu tek elimle tutuyorum.
Bu fikrim ne hobim,
Ne de fobim
Direksiyonu tek elimle tutuyorum.
Çünkü öbür elimle
Bozuk vitesimi tutuyorum.
Otomobillerimin viteslerini
Hep bozuyorlar.
Kimler mi bozuyorlar
Otomobillerimin viteslerini,
Dünüm,bugünüm,yarınım,
Acı gerçekler bozuyorlar
Otomobillerimin viteslerini.
Sol elim direksiyonu tutuyor,
Sağ elimde
Bozuk vitesi tutmaya çalışıyor,
Beni bilmediğim yerlere götürüyor,
İmdadıma ayaklarım yetişiyor,
Frenliyor bozuk vitesli otomobillerimi.
Ah bir durdurabilsem otomobillerimi
Hemen tamirciye götürsem bile
Dünyada parçaları yok otomobillerimin.
Bozuk vitesli otomobillerim
Beni bataklığa çekebilir,
Uçuruma düşürebilir,yalnızlığa yatırabilir.
Bozuk vitesli otomobillerim
Bir yere çarpacak
Acaba nereye çarpacak
Şarap fabrikasına mı
Yoksa domates kamyonuna mı çarpacak.
Yollarımın molasında
Dudaklarıma bir çay bardağı kahkaha,
Yanaklarıma iki porsiyon tebessüm,
Kalbime üç dilim heyecan,
Gözlerime de dört parça nem ısmarladım.
Kontrol etmekte zorluk çekiyorum artık
Bozuk vitesli otomobillerimi
Ne çamur durduruyor ne de kar
Yüreğimi yara yara,duygularımla oynaya
Oynaya,vicdanımı inlete
İnlete,acılı teybini çala
Çala,dert dünyasını gezdiriyor beni
Ya direksiyonu kıvırıp duvara çarparak
Durduracağım manyak otomobilimi,
Ya da bozuk vitesli otomobilimle
Hayat boyu utanç duyacağım.
ŞİMDİ ŞAHLANALIM
Biz Türk gençleri yürüyoruz,
Daima ileriye,geriye değil.
Biz Türk gençleri görüyoruz,
Gerçekleri,hayalleri değil.
Biz Türk gençleri konuşuyoruz,
Doğruları,yalanları değil.
Biz Türk gençleri güçlüyüz,
Korunmak için,
Saldırmak için değil.
Biz Türk gençleri çalışıyoruz,
Hayatı kazanmak için,
Terlemek için değil.
Biz Türk gençleri dinliyoruz,
Anlamak için,
Duymak için değil.
Biz Türk gençleri okuyoruz,
Öğrenmek için,
Gözleri yormak için değil.
Biz Türk gençleri laiğiz,
Hiç bir dine kin,nefret tutmayız,
Baskı yapmayız.
Biz Türk gençleri Müslümanr17;ız,
Orucumuzu tutarız,namazımızı kılarız.
Biz Türk gençleri aşığız,
Ülkemize,toprağımıza.
Biz Türk gençleri onurluyuz,
Açlıktan kıvransak bile
Karnımıza taş basarız
Onurumuzu,etimizi satmayız.
Biz Türk gençleri zekiyiz,
Ülkemiz için,
Kendimiz için değil.
Biz Türk gençleri şanslıyız,
Türk olduğumuz için,
Sağlıklı olduğumuz için.
Biz Türk gençleri
Büyüklerimize saygı duyuyoruz,
Küçüklerimize sevgi besliyoruz,
Atalarımızı da rahmetle anıyoruz.
Biz Türk gençleri
Ülkemiz için
Az tüketip,çok üretiyoruz.
Biz Türk gençleri dürüstüz,
Bir şey alırken cüzdanımızı,
Bir şey satarken vicdanımızı düşünürüz.
Biz Türk gençleri
Dünyayı mozaik kabul ediyoruz,
Dünya kardeşlerimizi seviyoruz,
Sayıyoruz,aynı sevgiyi,
Saygıyı duymak,hissetmek istiyoruz.
Ey Türk gençliği,
Kalbimizdeki yıldızla,alnımızdaki ayla,
Atatürk ün Türkiyer17;miz için istediği,
Düşlediği gibi hadi şahlanalım
Aman demeden,
Bir gün demeden,
Yarın demeden,simdi şahlanalım.
Dünyaya savaş için değil
Barış için,
Dünyaya küçülmek için değil
Büyümek için,
Ülkemizi satmak,ağlatmak için değil
Ülkemizi korumak;yaşatmak için
Şimdi şahlanalım.
GERÇEK AŞKIN KOPYASI YOKTUR
Kilitlediğim kalbimin
Yedek anahtarlarını buluyorum
Açamıyorlar aşkımın kapısını yeniden.
O doyumsuz mutluluklarım
Kuşlar gibi göklere uçmak istiyor yeniden.
O anlatılamaz heyecanlarım
Coşkusunu martılara
Haykırmak istiyor yeniden.
Aşk türküleri,şarkıları
Dün kadar anlamlı işitmiyor kulaklarıma.
Kalemlerim alfabeleri eksik yazıyor,
Şiirlerim sözcükleri eksik yazıyor.
Aşksız sözcükler zehir zemberek
Aşksız uykular haram
Aşksız rüyalar korkulu
Aşksız aydınlıklar karanlık
Aşksız mutluluklar buruk
Aşksız zaman anlamsız
Aşksız yağmurların altında kalamıyorum
Aşksız çiçekleri koklayamıyorum
Aşksız bulutsuz gecelerde
Gökteki yıldızlara bakamıyorum
Aşksız bembeyaz karlarda gezemiyorum
Aşksız sabahlar bulutlu.
Aşklı sözlükler şiir gibidir
Aşklı acılar şarap gibidir
Aşklı akşamlar aydınlık
Aşklı sabahlar umut güneşi gibidir.
Kalbimin anahtarını benden çaldılar
Aşk kanunları,
Beni kitabından sildiler aşk kitapları.
Ne biçim kanun bu hakimsiz,
Ne biçim kitap bu kalemsiz.
Hey aşk kanunları
Hakiminiz varsa hani nerede adaletin,
Hey aşk kitapları
Kaleminiz varsa
Bari yedek anahtarı yaz bana.
Birileri açsın artık kilitli kalbimi
Çok zor olacak ama denesinler
Çünkü gerçek aşkın kopyası yoktur
Yani yedek anahtar
Papatyanın bir tane yaprağıdır.
BOŞ VER
Zalim ruhlar
Beni senin sütünden
Mahrum ettiler annem.
Zalim kafalar
Beni seni için
Yeşil yaylalardan
Bir tane papatya kopartarak
Senin parlayan saçlarına
Takmayı çok gördüler annem.
Zalim beyinler
Birbirimize sarılarak ağlamayı bile
Çok görüyorlar annem.
Zalim yaratıklar
Gölgeni gardiyan,evlerini hapishaneler,
Ruhunu da ömrün boyunca
Suçsuz mahkum yaptılar annem.
Kral hapishaneler de
Yokluk çektin,çile çektin,
Of çeksin,ah çeksin,
Saçlarını döktün,içini döktün,
Ağladın,güldün,
Öfkelendin,isyan ettin,
Şükür ettin,
Hayal ettin,dua ettin,
Hep sabır ettin benim için annem.
Sana sitem edenlerin adı semahat,
Küsenlerinde soyadları
Senin gibi güler değil annem.
Seninle savaşan dünyaya
Sevgin ve saygınla barışan,
Sana hep ağlayan hayata
Gözlerinle ışık yakan,
Yanaklarınla güller serpen annem.
Birinci ağacının yapraklarını
Yaşatmaya çalışan,
İkinci ağacının meyvelerini
Bekleyen annem.
Ülkemizin en milliyetçi,
En cumhuriyetçi,en laik,
En İslamcı,
En vatan sever,
En çalışkan kadınısın annem.
Bunları dünya alem kabul etmesin,
Bilmesin,duymasın boş ver.
Sanki ödülleri
Öbür dünyaya götürebilecek misin,hayır.
Duydukların kulağında sadece
Küpe olacak mı,evet.
Öyleyse boş ver beddua bilmeyen
İnce ruhlu annem.
Özürlülerin işi zor,
Özürlü annelerinin işi daha da zordur
Çünkü onları anlamakta,
Anlatmakta zordur.
ADAM GİBİ ADAM
Gecelerinizi aydınlatan,
Yollarınızı asfaltlatan,
Köprülerinizi yaptıran
Bu adam gibi adam benim babam
Vay be.
Birbirlerinizi birleştiren,
Kaynaştıran,barıştıran,
Büyük küçük,zengin fakir,
Güçlü zayıf ayırımı yapmayan
Bu insan gibi insan benim babam
Benim için ne gurur
Vay be.
Yüreğinde kin,nefret olmayan,
Hak ve halk için bağrını yırtan,
Beyninde aç gözlülük,
Kötülük beslemeyen
Bu insan gibi insan benim babam
Bu ne mutluluk
Vay be.
Yürürken karıncaları coşturan,
Konuşurken halkı aydınlatan,
Mecburi yatarken hep bilgilenen,
Bu adam gibi adam benim babam
Bu ne şans
Vay be.
Beyin kütüphanesinde zeka,
Bilgi,kültür fışkıran
Bu adam gibi adam benim babam
Bu ne sevinç
Vay be.
Işığınızı yakarken,
Yollarınızın zamanını azaltırken,
Köprülerinizi kurarken
Neyini mi verdi insan gibi insan
Ailesini,zamanını,
Yüreğini,uykusunu,bilgisini,
İnsanını verdi sizlere
İnsan gibi insan.
Bu adam benim babam
Ne önemli insanım
Vay be.
Hem milliyetçi,hem demokrat,
Hem salcı,hem solcu,
Hem Sünni,hem alevi,
Hem İslam,
Hem herhangi bir din
Fark etmez babam için
Kainatın tek hakimine inansınlar,
İnsan olmaya çalışsınlar
Yeterlidir babam için
Bu insan benim babam
Bu ne mutluluk
Vay be.
Babamın büyükleri ve küçükleri
Onun beynini okuyun,
Onun kuvvetiyle birleşin,
Onun duygusuyla tanışın
O zaman görün
Gerçek insan alemini
Dünyaya düşerse
Bana da gururlanmak düşer
Bu ne onur benim için
vay be.
PERDE VE KAPANIŞ
Ekmek yapılır,boğazımız bitirir,
Kış karla su getirir,
Yaz götürür,
İlkbahar ağaç yapraklarını yeşertir,
Sonbahar kurutur,
Mutluluk güldürür,acı ağlatır,
Annemiz doğdurur,ecel öldürür,
Hayat tiyatromuzda sadece iki sahne var
Perde,kapanış.
HEY BİRADERİM HEY
Hey arkadaşım hey,
Dağların arkasındaki bulutları gör artık.
Hey dostum hey,
Yerlerin altlarındaki köstebekleri hisset artık.
Hey biraderim hey,
Dört mevsim sabahların
Kirlenmemiş güneş görsün gözlerin artık.
CAN SİMİDİ İSTİYORUM KAPTANIM
Can simidi istiyorum kaptanım
Azgın hayat dalgalarında boğulmamak için
.
Akşama bedenini istiyorum babam
Ruhunu kaplamak için.
Paran varsa işten gelirken
Tek ekmek istiyorum babam
Alnının terine banarak gururla yemek için.
AŞK SARAR YARAYI
Yara nere yarar yar sarmayınca
Tuz değer yaraya
Yar gelir oraya
Aşk sarar yarayı
Ateş sarar bacayı
Aşk tüter balayı
Bina kurar yuvayı
Sıcak ısıtır aşkı
Aşk çıkmaz çıkarı
Ayrılık girmez içeri
Mahşere kadar yanar aşk lambası.
ÇUBUK UN GÜZELLİKLERİNE BAKINIZ
Kışın tam ortasındayım
Çubukr17;un köylerinde misafirlikteyiz
Buz gibi havalarda ocağın başındayım
Bazlamalar kabarıyor
Sıcak bazlamaların içine
Bir de tereyağı sürülüyor ki
Patlayıncaya kadar yemek düşüyor bana
Hemen ardından
Sıcak sütlü neskafeyi içtikten sonra
Ocağın başında kışın tam ortasında
Derinden uyuyorum
Üşümeden yorgansız,uyanır uyanmaz
Önüme sofra kuruluyor
Taze çörekler,
Yağlı içli içsiz gözlemeler,
Sayılarını sayamadığım taze börekler
Çayla beraber geliyor sofraya
Hangisini yiyeceğimi şaşırdığımdan
Etrafımdan utandığımdan
Karnım doymamasına rağmen
Her birinden bir tane tattım
Doğrusu fazla yemekten yorulmadım
Diyemem de.
Lojmana döndüğümüzden bir saat sonra
Yokluktaki köy halkı
Unuttunuz diyerek
Bize yemediklerimizi gönderdiler
İnsanların güzelliklerine bakınız.
Kara kış bitmiş
Yerini çiçeklerin,
Yeşilliklerin gözbebeği ilkbahar almıştı
Yeşilin,pikniğin,
Turşunun anavatanlarından olan
Çubuğumuzu gezdik
Nereleri mi gezdik
Kara denizi aratmayan yaylalarıyla,
Aşkı,sahilleri müjdelenen
Oksijeni bol olan kara gölüyle,
Suyumuzu,doğamızı,
Huzurumuzu,eğlencemizi getiren barajımızla,
On kilometre arayla yemyeşil alanlarıyla,
Çocuklarınız,torunlarınız
Sere serbest oynayabilecekleri
Tertemiz parklarıyla
İste yeşil çubuğumuzun güzelliklerine bakınız.
Gezmeyi,kaynaşmayı
Bilmeyenler önündeki güzellikleri
Göremezler,anlatamazlar.
BAŞKA DÜNYALI MIYIZ
Denizle okyanus temiz duygularla
El ele tutuşuyorlarsa,
Gökle toprak sevgiyle bakışıyorlarsa,
Güneşle bulut birleşip renkleri kaynaştırıp
Gökkuşağı köprüsünü kuruyorlarsa,
Hayvan başka cins hayvanı koruyorsa,
Acaba biz başka dünyalı mıyız insan evlatları.
BEN DUYGUMU DÖKÜM
ey dağlar,aranıza beni de alın,
gökteki karlar yağarken,siz suyunuzu,
ben duygumu döküm.
İLK ÇEYREK YÜZYILIM
Şekilden sekile giren ağzımla,
Tarlaları hatırlatan yüzlerimle,
Beyazlanmaya başlayan saçlarımla,
İçi sel olan,
Dışı şaşkın olan gözlerimle,
Delilere özenen,çıldıran,durulan,
Dar,geniş düşünen beynimle,
Aşk için,heyecandan,
Mutluluktan,acıdan,öfkeden,
Korkudan,yorulmadan çarpan kalbimle,
Sessiz sakin dilimle,
Yere basmayan ayaklarımla,
Yarı felç elimle,boynumla,
Çürümeden görevli dişlerimle,
Devleri karşılayan karnımla,
Midemle,acı
Acı çalan kulak teybimle,
Suyu bile içemeyecek kadar civciv,
Zehirleri bile içebilecek kadar
Canavar boğazımla,
İlk çeyrek yüzyılımı böyle uğurluyorum
Dost bildiklerim.
Ağaç yaprakları gibi teker
Teker dökülen görünmeyen göz yaslarımla,
Karın altındaki dağ gibi gizlenen duygularımla,
Hava gibi hep değişen düşüncemle,
Hep güneş gibi kaybolan umutlarımla,
İste böyle geçti ilk çeyrek yüzyılım
Dost gördüklerim.
Kamerasız hayallerimle,
Hep beni görmek zorunda kalan
Dört duvarlarla,
Bir türlü açmayı beceremeyen
Gönül bahçemdeki çiçekle,
Yıldızsız gecelerimle,
Güneşsiz sabahlarımla,
Hep yarınlar için beklentilerimle,
Arayacağım,susayacağım özlemlerimle,
Beddua edemeyecek kadar dar,
Dünyaları isteyecek kadar geniş dünyamla,
İlk çeyrek yüzyılımı geride bıraktım
Dost sandıklarım.
Bana laf çakanlar,
Yasak koymaya çalışanlar,
İlk çeyrek filmimde
Ben rolü aklım ermeyerek aldım,
Rolü rahat,
Özgür oynamak hakkım değil mi.
BEN ASKERE GİDİYORUM
Ağlamaya alışmayısınız
Çünkü ben askere gidiyorum.
Resimlerimi yırtabilirsiniz,
Beni unutmaya çalışmayısınız,
Anıları unutun,
Adımı dilinizden çıkartın,
Beni beyninizden tamamen silin,
Benimle geleceğe planlar kurmayın,
Giysilerimi hemen ihtiyacı olanlara dağıtın,
Şehitlik cennetin yolu olduğunu anlayın
Çünkü ben
Vatan borcumu ödemeye gidiyorum.
Sevgilim sen beni hiç
Görmedin,bilmiyorsun,
Babam ben senin oğlun değilim,
Annem sen beni karnında hiç taşımadın
Çünkü ben sizleri korumaya gidiyorum.
Kardeşim bahtında,
Alnında açık olsun
Çünkü ben Mehmetçiğimize gidiyorum.
Bütün akrabalarım
Tek kelime için bile
Sizlere teşekkür ediyorum.
Bütün dostlarım
Benimle yediğiniz tek dilim için bile
Sağ olun
Çünkü tezkere vakti geldi,
Belki de birbirimizi unutma vakti geldi.
Biliyorum bütün bunları yapmak
Çok zor olacak
Sizler içinde,benim içinde
Bir buçuk yıl içinde belki gelirim,
Belki gelemem
Çünkü ben askere gidiyorum.
BİR UMUT DOĞDU
Bir umut doğdu
Sabah güneşi gibi
Gözleri masmavi gök gibi
Doldu gözleri bulut gibi
Yağmurlar döktü basacağı toprağa
Umutlarını yeşertsin diye
Güldü yüzleri ay gibi
Yıldızlar düştü parlayan saçlarına
Yıldızlar dağıttı saçlarından
Umut dolu yarınlar için.
TARİH SENİ ELBET BİR GÜN UTANDIRIR
Titrenen ellere gülme,
Zor görebilen gözlere dalga geçme
Tarih seni utandırır.
O güldüğün titrenen eller
Senin boklu bezini yıkamadı mı,
Senin için mamalar,
Yemekler,hamur işleri yapmadı mı
Tarih seni elbet bir gün utandırır.
O güldüğün titrenen eller
Sana ekmek getirmedi mi
Tarih seni elbet bir gün utandırır.
Senin dalga geçtiğin gözler
Sen dünyaya geldiğinde
Seni ilk gören o gözler değil miydi,
Sana gözü gibi bakmadı mı,
Sen hastalandığında veya ağladığında
O gözler ağlamadı mı
Tarih seni elbet bir gün utandırır.
Nerden mi bahsediyorum
Seni dokuz ay karnında taşıyan,
Senin sütünü veren,
Senle ağlayan,senle gülen,
Bütün hatalarını örtbas eden
Annenden bahsediyorum
O anneni suç islemiş gibi dışarı ittin
Tarih seni elbet bir gün utandırır.
Senin için ömrünü hiçe sayan,
Yavrusuna yani sana
Her gün ekmeği kendi yemeden
Bedenini,ruhunu,ellerini,
Sesini,gözünü harcayarak getirdiği için mi
Babanı da ittin
Tarih seni elbet bir gün utandırır.
Annenle babanın yanlarından geliyorum
Seni hala seviyor özlüyor,bekliyorlar.
Belki sen onlara bakmak zorunda değilsin,
Beki onlar sana bakmak zorunda mıydı.
Beki senin çocuğun sana bakmazsa
Tarihten utanmayacak mısın,
Geriye üzülmeyecek misin.
Sen bakıma muhtaç olmayacağım diyorsan
Çok yanılıyorsun
Çünkü bu dünya kainatın hakiminden başka
Hiç kimsenin değil.
Tarih seni elbet bir gün utandırır.
TOPRAK ANA MİSALİ
Şiir söylesem sözcüklerim küçük düşer
Söylenmez sözden misali.
Derdimi söylesem derdinin yanında azil düşer
Yapılmaz dertten misali.
Meyvemi versem yaprağım yüreğine düşer
Islanmaz yapraktan misali.
Topraktan güç alarak büyüdüm
Toprak ana misali.
ONLARI HİÇ KİMSE ANLAYAMAZ
Bazı insanlar ölerek yaşar,
Yaşararak ölür,yani özürlüler.
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Ayna,yalnızlık anlatır
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Gizli bunalıma girerler,
Beyinleri yorgundur
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Aşık olmaktan korkarlar,
Düşünceleri romantiktir ama
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Sinirleri dertleridir,
Sabırları taktire değerdir
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Dostları oyuncaklarıdır,
Tek tesellileri televizyonlarıdır
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Eğlenceleri dostluklardır,
Huzurları akrabalarıdır
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Acıları hayatlarının bir parçasıdır,
Özlemek doğaldır
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Günleri hep hayal ederek,
Beklemekle geçer
Onları hiç kimse anlayamaz
Çünkü onlar özürlü.
Evet sizler
Özürlüleri anlamayı çok isteseniz bile
Özürlüleri hiç bir zaman anlayamazsınız.
Sadece özürlü olduğunuz zaman
Özürlüleri anlayabilirsiniz.
ALACAKARANLIKLARA UÇTUNUZ
Daldan dala kondunuz
Garip güvercinler gibi.
Dallardan zehir aktı midelerinize
Kusun ki içtiğiniz zehirleri görün midenizdeki.
Alacakaranlıklara uçtunuz
Yuvasız kuşlar gibi.
Tüten bacadan bataklığa attınız kendinizi
Yüreğinizde karardı yüzleriniz gibi.
UÇMAK İSTİYORUM DOKTORUM
Uçmak istiyorum doktorum,
Dertlerimi gezdirmek istiyorum,
Sıkıntılarımı dağıtmak istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Özlemlerimi uzaktan görmek istiyorum,
Aşkımın çiçeklerini serpmek istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
En yüksek dağa konarak,
Gözümün ağrıyana kadar ağlamak istiyorum,
Bana ettiklerinin
Bütün dünya görmesini istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Sevdiklerimin yanına gitmek istiyorum,
Özgür olmak istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Kötülük,iyilikleri görmek istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Kuşlarla dertleşmek istiyorum,
Temiz hava almak istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Aya,güneşe,buluta,gökkuşağına,
Yıldıza daha yakın olmak istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Yağmurla ıslanmak,
Karla donmak,yazla yanmak istiyorum.
Uçmak istiyorum doktorum,
Bütün çiçekleri koklamak,
Bütün yeşilliklere konmak istiyorum.
Evet doktorum uçmak istiyorum,
Çünkü yerde çok korkuyorum.
Füzeler,bombalar atılıncaya kadar
Havada kalmak istiyorum.
SEVGİ İSTİYORLAR SOKAK ÇOCUKLARI
Ara sokakların tek sahipleri,
Demir paralı yorganları,
Kömürlü vücutları,korkulu gözleri,
Buzlu kışları,kuru yazları,
Islak ilkbaharları,
Umutları yaprak gibi
Dökülen sonbaharları,
Merhamet değil,korku değil,
Sevgi istiyorlar sokak çocukları.
NEŞET USTAM
Coşturan sazınla,
Yeri göğü inleten sesinle,
Ağlatan şiirlerinle,gül duygunla,
Şiirsel sohbetinle,dost nasihatinle
Türkü tarihi yazmaz mı seni neşet ustam.
Doğduğun topraktan gurbete kadar
Türkü tren yolunu açan,
Türkü tohumlarını her yere eken,
Türkü gölünü denizde dalgalandıran
Adını ölümsüzleştirmez mi
Türk,türkü gençliğimiz neşet ustam.
YANLIŞ YAPTIM ANNEM YUVAMA DÖNDÜM
Elini ver annem öpebilir miyim
Yanlış yaptım annem yuvama döndüm.
Biliyorum sen bağışlarsın
Ama ben çok utanıyorum
Cahildim senin değerini anlayamadım
Yanlış yaptım annem yuvama döndüm.
Sokaktayken ağzımdan kanlar damlıyordu,
Günlerce ekmek bile bulamadım
Yanlış yaptım annem yuvama döndüm.
Çok üşürdüm,sıcak çayını,
Çorbanı,yemeklerini,
Kucağını özledim annem
Yanlış yaptım annem yuvama döndüm.
Ben uyurken,
Senin iyi geceler yavrum deyisin
Kulaklarımda acı bir şekilde çınladı,
Üsttüm açık yattığımda,
O yumak ellerinle üstümü örtüsünü
Of çekerek hatırladım
Yanlış yaptım annem yuvama döndüm.
Ben o gece sıcak yuvamdan kaçtığımda,
Senin dokuz ay karnında taşıdığını,
Doğduğumda senin evde hapis kaldığını,
Daha sonra
Biraz büyüğünce yaramaz olucumu
Ah diyerek
Nasıl sabrettiğini unuttum annem.
Bu tokadı annelerini üzen çocuklar için at
Biliyorum atamazsın
Ama atamazsan sana atarlar annem.
UNUTULAN ŞARKILARA S.a
ŞARAP GİBİ ŞARKILAR
Tozlu kitaplara gizlenen şarkılar
Öksürüşün bile inletiyor
Üstünde taşıdığın kitabı.
Keman sensiz öksüz
Saz sensiz garip
Şiir sensiz dostsuz.
Çık tozlu kitaptan
Elin değsin kemana,saza
Şiir dostunla dertlesin
Tekrar anlatsın sana aşkı,duyguyu.
Senin gür sesin okusun
Yeniden mest olsunlar
Seni başka kültürden anlayanlar,
Seni kültürün gibi anlayanlar.
Yeniden mest etsin
Şarap gibi şarkılar kulaklarımızı.
Siz sahipsiz değilsiniz
Şarap gibi hep
Zevk vitrinimizde duruyorsunuz.
BİR DELİKANLININ AŞKI
Bu öyle bir aşktı
Yanıp ta kavrulmayan,
Özleyip de gidemeyen
Bir delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Ağlamak isteyip de
Gözlerinden yas gelmeyen,
İntihar etmek isteyip de
Bir türlü ölemeyen
Delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Unutmak isteyip de unutamayan,
Kalbinden resmini atmak isteyip de
Bir türlü atamayan
Delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Her saniye geçtiğinde
Saman alevi gibi değişen,
Her yıl geçtiğinde
Kainatın tek hakimine dua eden
Delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Sesini kulaklarına geçiren,
Yüzünü gönlünün yuvasına koyan
Delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Adını beynine yazan,
Gözünü yollara diken delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Rekorlar kıracak,
Tarihler yazacak delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Ayrılığının acısını
Türkülerle teselli bulmaya çalışan
Delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
O kızı görünce sanki bir papatya gördü,
O gözü görünce sanki bir boncuk gördü
Bu bir delikanlının aşkı.
Bu öyle bir aşktı
Gündüzleri hep o kız için
Senaryo gibi hayaller kuran,
Rüyasında hep o kızı gören
Bir delikanlının aşkı.
EY DOSTUM RAHAT BIRAK DİNLEYİM
Bak doğdum dostum,
Türküler niye doğduğumu söylüyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Bak dostum iki yaşına bastım,
Türküler çocuksa yaşamadım diyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Bak dostum yedi yaşına bastım,
Türküler okula gidemedim diyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Bak dostum on bir yaşına bastım,
Türküler yalnızlıktan söz ediyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Bak dostum on yedi yaşına bastım,
Türküler aşktan söz ediyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Bak dostum yirmi iki yaşına bastım,
Türküler ela gözleri söylüyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Bak dostum yirmi yedi yaşına bastım,
Türküler yorgunluktan söz ediyor,
Ey dostum rahat bırak dinleyim
Bari rahat ağlayım.
Okulum için,
Ela gözüm için dinleyim ağlayım.
Beni anla dostum.
YÜREKLERİMİZ DAĞLARDA GEZERLER
Bizim yüreklerimiz dağlarda gezerler
Ateşlerimizle karları eriterek su serperiz,
Rüzgarlarımızla yanardağları söndürürüz,
Yağmurlarımızla çiçekler açtırırız,
Devleri yeşertiriz.
Bizim aşkımız çiçeklerde gizlidir
Papatya fallarında,güllerin dikenlerinde,
Karlı dağların berivanlarında,
Menekşelerin kokularında.
Bizim sevgimiz yüreklerimizdedir
Bizlere saygı gösterenlere bağrımızı yırtarız,
Saygı göstermeyenleri
Pirinç gibi eleriz de çöpe atamayız.
Bizim kuvvetlerimiz
Geceleri göz yaşlarımızda,
Sabahları dualarımızda,
Gündüzleri de hayallerimizdedir.
GÜZELLİKLERİN SUÇLARI NE
Yine savaş başlıyor
Çiçekler yok oluyor
Acaba güzelliklerin suçları ne.
Para kazanacağım diyerek
Balıkları zehirliyorlar
Acaba balıkların suçları ne.
İnşaat yapmak uğruna ormanları,
Yeşillikleri yok ediyorlar
Acaba güzelliklerin suçları ne.
Koltuk,ufacık toprak uğruna
Bebekler bile kurban gidiyor
Acaba bebeklerin suçları ne.
Denizin üstünde gezmek bahanesine
Denizi kirletiyorlar
Acaba denizin suçu ne.
Reklam uğruna
Kentin tam göbeğine fabrika kurarak
Havamızı kirletiyorlar
Acaba nefesimizin suçu ne.
Hobi uğruna hayvanları vuruyorlar
Acaba hayvanların suçları ne.
Bir ihmalin yüzünden dev orman
Servet yok oluyor
Acaba doğamızın suçu ne.
Keyifleri uğruna çiçeklere basıyorlar
Acaba çiçeklerin suçlarımı ne
Cevap çok basit.
Çiçeklerin,bebeklerin,
Hayvanların,doğamızın,
Konuşmak isteseler bile dilleri yok,
Kaçmak isteseler bile yürüyemezler.
Yani biz insanlar
Dünyanın değerini bilemiyorsak,
Doğayı,güzellikleri yeterince
Koruyamıyorsak öyleyse biz
İnsan bile değiliz.
BİR DAMLA GÖZYAŞI HERŞEYİ ANLATIR
Tekerlekli sandalye nedir bilir misiniz,
Sakatlık nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Vurmak nedir bilir misiniz,
Vurdurmak nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Açlık nedir bilir misiniz,
Emeğin karşılığı nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Adalet nedir bilir misiniz,
İnsan hakları nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Yorulmak nedir bilir misiniz,
Harcanmak nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Yavrusunu acı içinde çekerken görmek
Nedir bilir misiniz,
Ölmek istemek nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Çaresizlik nedir bilir misiniz,
Boynunu bükmek nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
Evet bir damla gözyaşı her şeyi anlatır
Şerefliler için
Şerefsizler içinde bir damla gözyaşı
Her şeyi anlatmaz onlara
Onlara vurmak,
Vurdurmak,rüşvet,ezmek,
Koltuk,yükselmek,
Para,hırsızlık,kendileri için menfaat,
Yalancılık,dolandırıcılık,pezevenklik anlatır
Bir damla gözyaşı neymiş yahu
Şerefsizler için komik.
Ama şerefliler için
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır.
BU AŞK DEĞİL DE NEDİR
Işıklarım sönük gecenin karanlığında
Hayal ettiğim senin gözlerin aydınlatıyor
Gecenin karanlığını.
Geceler çok soğuk
Benim yüreğimdeki derin sevda beni ısıtıyor.
Üsttüm açıldığında
O pamuk gibi ellerinin
Yorganımı örtüsünü hayal ediyorum.
Sabahları senin efsane sesinle
Uyanmak istiyorum.
Eğer sen benim sevdiğimi anlamıyorsan
Sen bir zahmet benim dünyama gir
O zaman anlayabilirsin.
Yoksa benim sevgim
Sahte diye düşünüyorsan
Benim kendime
Acı çektirecek insan olmadığımı
Kuşlar bile bilir papatyam.
Bendeki yangın ağustos sıcağında bile yok.
Sendeki koku bütün parfümlerin adı çıkmış.
Sendeki o gülüşlerin
Sanki içime bahar geliyor.
Senin o bakışların beni uyuşturuyor.
Senin hanımlığın
Beni kendine hayran bırakıyor.
Seni özlediğimde
Sanki yıldızlar kadar uzaktasın.
Sen yanımdayken
Bir saat sanki bir saniye gibi geliyor vakitler.
Eğer yine aşkıma inanmıyorsan
Bak ben sana son sözlerimi söylüyorum,
Her gülüşümde yanıma hayalin geliyorsa,
Her ağladığımda
Özlemlerimle yüzdürüyorsam seni,
Bu aşk değil de nedir.
BELKİ BİR GÜN
Belki bir gün sonum gelir diyerek
Bugün kalbime toprak koydum,
Sevdiğim kız gözyaşlarıyla ağaçlarda,
Çiçeklerde yaşatsın beni diye.
Belki bir gün sana sormadan
Bu dünyadan giderim diyerek annem,
Şimdiden ruhumu cennete verdim,
Sen melek huylusun diye.
Belki bir gün senden habersiz
Bu diyardan giderim diyerek babam,
Yağmurla yanına gelmek için
Bedenimi şimdiden bulutlara verdim.
Belki bir gün
Bu alemden giderim diyerek kardeşim,
Seni yükseklere uçursunlar diyerek
Şimdiden kanatlarımı kuşlara verdim.
Belki bir gün tayinim öbür dünyaya çıkarsa
Bütün akrabalarım,
Saçlarımı sizlere dağıtırsın diyerek teker
Teker güvercinlere verdim.
Belki bir gün
Bedenim iflas ederse bütün dostlarım,
Duygularımı anlamayısınız diyerek
Şimdiden yüreğimi yüreklerinize bağışladım.
Belki bir gün ölürsem,
Beni candan sevenler ağlasın.
Belki bir gün ölürsem,
Mezarımın yerine bir fidan dikinde
Aşk,özlem,
Hayat,sevgi,kardeşlik ağacı olsun
Bari o ağacı yaşatın,koruyun.
Belki bir gün ağaç olursam,
Gönlümün dört özel insanı
Bende buluşsunlar.
Belki bir gün canım öteki dünyaya giderse,
Gözyaşı yerine sevgi,
Saygı dökün
Çünkü bu can çok zor dayanıyor artık.
BAHAR KIZ
Savaşıyor sabaha kadar
Bahar kızı unutmak için beynim
İlkbahar gecesinde,
Sonbahar gecesinde olduğu gibi.
Yorganım darmadağın,yastığım yerde,
İki elim başımın arasında
Bahar kızı düşünüyorum
İlkbahar gecesinde,
Sonbahar gecesinde olduğu gibi.
Uykusuz gecelerde
Bir kalem anlıyor beni,
Birde kağıt
Bahar kızı yazıyor,çiziyor
İlkbahar gecesinde,
Sonbahar gecesinde olduğu gibi.
Ekmeğim sıcacık taze,
Çayım sıcacık demli,
Kahvaltım dört dörtlük
İlkbahar sabahında,
Sonbahar sabahında olduğu gibi.
Saçım gibi keyfimde bozuk
İlkbahar sabahında,
Sonbahar sabahında olduğu gibi.
Perdem örtük,
Boynum bükük,özlem büyük,
Canım sıktın
İlkbahar öğleyin de,
Sonbahar öğleyin de olduğu gibi.
Lambam açık,
Vücudum durgun,ümidim bitik,
Beynim yorgun
İlkbahar akşamında,
Sonbahar akşamında olduğu gibi.
Bahar kızı ilk gördüğüm gün
Sonbahar akşamında
Çiçekler sanki ağlayarak
Açıyordu yeniden.
Çimenler sanki inleyerek
Yeşillenmişti yeniden.
Bahar kızı ilk gördüğüm gün
İlkbaharı biran yaşadım
Gözlerinde gökkuşağını görüyordum,
Bahar kız gülerden
Güllerin açısını hayal ediyordum,
Saçlarından kendisi gibi
Tatlı serinlik geliyordu yüzlerime.
Çiçekleri sonbaharda
Rengim gibi soldurmasınlar
Çiçekler her mevsim açsın.
Aşkın,sevginin en büyük güvencesi
Çiçekler,çimenlerdir.
NİYE BU KADAR ÇOK GÜZELSİN KIZ
Niye bu kadar çok güzelsin kız
Beni cehenneme göndermek için mi,
Yoksa cennete göndermek için mi.
Niye bu kadar çok şekersin kız
Saçlarımı ağartmak için mi,
Yoksa ömrümü almak için mi.
Niye bu kadar çok şirinsin kız
Beni uykusuz bırakmak için mi,
Yoksa kederli bırakmak için mi.
Niye bu kadar çok tatlısın kız
Beni alkolik yapmak için mi,
Yoksa beni akıl hastası yapmak için mi.
Niye bu kadar çok özelsin kız
Hayatımın dört özel insandan
Birisi olmak için mi,
Yoksa kalbimin
İkinci özel kadını olmak için mi.
Niye bu kadar çok güzelsin kız
Beni ağlatmak için mi,
Yoksa beni sızlatmak için mi.
Niye bu kadar çok şekersin kız
Kendini özletmek için mi,
Yoksa kendini bekletmek için mi.
Niye bu kadar çok şirinsin kız
Beni peşinden koşturmak için mi,
Yoksa kendini her yerde aratmak için mi.
Niye bu kadar çok tatlısın kız
Beni meyhanede sarhoş etmek için mi,
Yoksa çay ocağında sarhoş etmek için mi.
Niye bu kadar çok özelsin kız
Rüyalarıma girmek için mi,
Yoksa hayallerime girmek için mi.
Niye bu kadar çok güzelsin kız
Bütün güzelleri kıskandırmak için mi,
Yoksa bütün çiçekleri
Kendine hayran bırakmak için mi.
Niye bu kadar çok şirinsin kız
Bütün güzellikleri yanına sermek için mi,
Yoksa bütün çılgınlıkları
Bana yaptırmak için mi.
BİR AKŞAMIN HİKAYESİ
Bir akşam başlıyordu yeniden
Yine hava karanlığa bürümüştü,
Hayatımın yepyeni yola gideceğini
Ben dahil kim bilebilirdi,
O akşamın benim için bir ömür boyu
Düşünce alemine sürükleyeceğini ben dahil
Kim bilebilirdi.
O akşam bir yerde eğlence vardı
Aynı zamanda
Televizyonda dünya kupası elemeleri
Baraj maçları vardı.
Annem bana eğlenceye gel
Maçı bırak diyordu.
Benim gönlümde maçı izlemek istiyordu.
Ama o eğlenceyi babam yönetiyordu
Gitmezsem olmazdı.
Tamam babam kızmazdı,küsmezdi
Ama benim vicdanım rahat etmezdi.
Eğlenceye annemin istediği gibi
Gitmeye karar verdim
Benim için tarihi bir karardı.
Saat yedi buçukta
Babam bizi götürmeye geldi.
Saat yedi kırkta sandalyeye oturdum.
Saat yedi kırk beşte
Tanımadığım bir kadın yanımda fenalaştı,
Yakını kadını
Hemen solumdaki sandalyeye oturttu
Kadının burnu kanamaya başlayınca
Elimdeki tertemiz mendili kadına uzattım,
O kadında yok sağ ol yavrum istemem dedi.
Otuz saniye sonra
Yakınları kadını dışarıya götürdüler.
Saat sekiz,
Gözüm annemi arıyor,
Annemde önümdeki çapraza oturmuş bile.
Önümden üç tane kız geçiyor,
Sıra halinde yanıma oturuyorlar.
İki kız tanıdığım,
Öbürüde onların arkadaşı.
Arkadaşına baktığımda
Vücuduma kaynar sular döküldü
Oturuyor muyum,eğlencede miyim,
Etrafımda insanlar mı var umurumda değil.
O kızı anlatmakla bitmez.
Eğer hemen arkamdaki oturan
Bir okulun müdür yardımcısı
Olanları anlamadıysa
Ya o adam dikkatsiz,yada neyse.
O kız adımı öğrendiğinde,
O fatih sen misin dedi.
Eğlenceye ara verildiğinde
İki kız dışarı çıktılar
O kız çıkmadı.
Fırsat bulmuşken o kızın yanına yanaştım
Eğlence bitene kadar yanından kalkmadım.
Eğlence bitmiş,
Simdi havai fişeklere gelmişti sıra.
Beni Erhan abı çetin amca götürdüler
Kızlar önde bizde arkadaydık
Havai fişek gösterisi de bitti
Aynı grup geri döndük.
Lojmanın önüne geldiğimizde
Uzun ayrılık başladı.
Eve girdiğimde kendim kendime,
Eyvah hapı yuttun oğlum dedim.
Saat on birde
Annem çay demlerken kahvaltı hazırladı.
Sofrada anneme,
O kız kimin kızı diye sordum.
Annemde hangi kız dedi.
Kızların arkadaşı dedim.
Annem niye sordun dedi.
Hiç merak ettim sordum dedim.
Annemde şunun kızı dedi.
Saat on iki olmuştu,
Bir akşamın hikayesi bitmişti.
Ama o gece insanlar uyku alemindeyken
O kızın hayali
Bütün gece aklımdan hiç bitmemişti.
Yedi yıl geçti aradan
O kızın hayali aklımdan hiç bitmedi.
Belki de o kızın hayali
Aklımdan hiç bitmeyecek.
Unutulmaz akşamda tertemiz mendili
Burnu kanayan kadın istemedi
Ama o unutulmaz akşamdan sonra
Kanamaya başlayan çaresiz kalbim istedi
Kalbime verdim.
Tamam kanayan kalbimi durduramadı,
Belki hiç durduramayacak
Ama o mendil bile anladı beni.
YARATANIN ADALETİ
Gökten kanlar fışkırıyor toprağa
Canlar yok oluyor,
Mallar kül.
Fareler gönderiliyor pislik kokan beyinlerden
Her yere yayması için.
Farelere etkileyici
Parfümler sıkılıyor pisliklerden.
Pislik kokan toprağa fırtınalar kopuyor,
Karlar,yağmurlar yağıyor,
Gökkuşağı çakıyor rengarenk,
Çiçekler açıyor,
Güller kokuyor,kuşlar uçuyor,
Fareler pislik kokan beyinleri defnediyor
Cehennemin ta dibine kendileriyle beraber.
Yalan dünya hakta kalıyor,
Yok olan canlar yaratanın adaletinde kalıyor.
BANA AŞKINI UNUT DİYORLAR
Bana aşkını unut diyorlar,
Bilmiyorlar ki yüreğim acılı,
Bilmiyorlar ki gözlerim yas dolu.
Bana aşkını unut diyorlar,
Şiirlerimi kuşlara mı yazdım,
Şiirlerim öksüz mü kalsın.
Bestesiz güftelerimi denizlere mi yazdım,
Bestesiz güftelerim garip mi kalsın.
Bana aşkını unut diyorlar,
Beki gül dikenden ayrılıyor mu,
Balıklar denizden ayrılıyor mu.
Onu özlediğim zaman
Yüreğime diken batıyor ama
Onun hasret kokusu
Beni kendisinden ayrılamıyor.
Aşkım yanımdayken
Deniz balıkların
Nasıl yaşam kaynağı oluyorsa
Benim yaşam kaynağım aşkım oluyor.
Bana aşkını unut diyorlar,
Aslında onlarda haklı,
Ömür boyu acı çeken yavrusuyla beraber
Acı çekiyorlar,
Birde yavrusuyla beraber
Aşk acısı çekmek istemiyorlar.
Bana aşkını unut diyorlar,
Eğer aşkı unutmak kolaysa
Aşık Veysel gözleri görmemesine rağmen,
Çıplak ayağına dikenler batıyor olsa bile
Elindeki sazıyla kışı,fırtınayı,
Kavurucu sıcağı,
Kalbindeki aşkıyla bunları yalnız yeniyorsa,
Aşkı için şarkılar türküler besteliyorsa,
Bütün bunları reklam için değil
Sadece aşkı için yapıyorsa,
Aşkın o kadar ucuz olmadığını
Anlatmaya gerek var mı.
Bana aşkını unut diyorlar,
Sevgisini,duygusunu,
Etini satanlara değil,
Melek huylu kıza karşılıksız aşığım.
KALBİMDE TEKSİN
Seni öyle çok özledim ki
Tahmin bile edemezsin.
Eğer tahmin etseydin
Ara sıra yanıma gelip
Kafesteki uçamayan kuşun
Özlemini azaltırdın.
Eğer tahmin etseydin
Özel günlerimde
Telefonda sesini duymama imkan sağlardın.
Uykularım konuşsa
Seni rüyalarımda gördüğümü söylerdi sana.
Hayalimin kamerası olsa
Her gün seninle
Temiz senaryolar yazdığımı görecektin.
Sana nasıl değer verdiğimi
Aldığın hediye anlatsın,
Aldığın hediyeyi dinlersen
Kendisini nasıl sakladığımı,
Hiç kimse görmeden ona baktığımı anlatsın.
Vay be yine tekrar bekleriz diyorsun
Sen benim cenazeme gelene kadar,
Ailemin onurunu ezerek,
Bende sürünerek geliriz yanına
Merak etme sen ufaklığım benim.
Bu dünyada seni beyaz gelinlikle sana tapan,
Sana saygı,sevgi sunan,
Seni hiç aldatmayan eniştemizle
Mutlu bir düğünle evlenmiş görmek
Bana o kadar çok huzur verir ki anlatamam.
Evlenmeyi düşünsem dahi
En son sen olurdun.
Düğün için rezervasyon yaptırdım,
Pembe gelinlik aldım
Meleğimi yani seni bekliyorum
Sen acele etme daha gitmedim.
Sen anlamıyorsun ama
Sahil bile anlıyor beni
Sahilin denizi,
Kumu,taşı senin adını yazıyor.
Sahilin rüzgarı,
Denizin dalgası sesini getiriyor.
Sahilin yıldızları seni anlatıyor
Yani sen her yerde varsın
Ama kalbimde teksin.
ANLAYANLAR ANLADI
Bayanlar ve baylar,
Uzun lafın kısası,
Zaman haklığı haksız çıkardı.
Eğer seviyorsanız beni,
Haklı iken,
Daha fazla haksız duruma düşürmeden
Öldürün beni.
Dikkat,beni mutsuz edin,
Bana acılar çektirin,
Benim canımı yakın demiyorum,
Sadece beni öldürün diyorum.
Sizlere tavsiyem,
İçeriyi görmeden
İçeriye girdiğinizi zannetmeyin,
Veya içeriyi görmeden dışarıya dalmayın
Anlayanlar anladı.
Eğer onu yalnız bırakıp hayallerini yıkarsanız
Sizler cehennemde bile kaçacak delik arayın
Nerden mi bahsediyorum,
Zaman her şeyi söylerde,
Haklığı haksızı seçemez.
Eğer benim için üzülüyorsanız
Milyonlarsa sakat insanların içinden
Bir tanesine zaman ayırın
Ondan sonra üzülürsünüz bana.
Edebiyat öğretmeni olsaydın olmaz mıydı
Kimlerden bahsettiğimi anlayanlar anladı.
Kuru karı ve yalakaları
Bebekler daha ölmedi
Ama hala ölüden beterler
Anlayanlar anladı.
Benim papatya lakaplım
En özel gününde beni bekleme
Çünkü sabrımı getiremem.
Sizi unuttuğumu,
Size küstüğümü
Eğer zannediyorsanız yanılırsınız,
Sizlerin hakkınızı
Bu dünyada manevi olarak ödeyemem
Benim için çok sevap kazandığınız
Anlayanlar anladı.
Özgürlüğümü tamamen elimden almayın
Anlayanlar anladı.
Gerçek dost lafını
Bana duyurmaya çalışanlar,
Dostun yalanı gerçeği olmaz,
Dost yürek işidir
Anlayanlar anladı.
SİZLERE GÜVENDİK,GÜVENECEĞİZ
Sarhoşların babası,yolların emniyetidir
Sürün arabaları sürün
Nasıl olsa polislerimizin güvenindesiniz.
Adaletin bel kemiği,
Adaletsizliğin düşmanıdır
Kaç kaçak kaç
Polislerimize teslim olmaya kaç.
Katillerin baş belası,
Mağdurların güvencesidir
Gizleyin yüzlerinizi gizleyin
Nasıl olsa polislerimiz maskelerinizi çıkartır.
Şehirlerimizin huzuru,
Ülkemizin can damarıdır
Gezin insanlarımız gezin
Nasıl olsa polislerimiz
Gölgeniz gibi her yerdedir.
Bölücülerin,esrarcıların,
Yer altı dünyasının
Korkulu rüyasıdır polislerimiz
Korkun bakalım korkun
Nasıl olsa korkunun ecele faydası yoktur.
Sporumuzun koruyucusu,birleştiricidir
Yapın spor yapın
Nasıl olsa polislerimiz sporumuzu koruyorlar.
İster konserde,ister kutlamalarda,
Nasıl olsa polislerimiz
Güveniniz için her yerde
Eğlenin bakalım eğlenin.
Ya mitinglerde,yada açılışlarda,
Yapın şovunuzu yapın
Polislerimiz nasıl olsa
Yağmurdan bile koruyorlar sizleri.
Kah banka soyguncuları,
Kah banka hortumcuları
Çalın insanlarımızın emeklerini çalın
Nasıl olsa polislerimiz
İnsanlarımızın emeklerini maddi
Yada manevi geri verirler.
Verin cezaları,vurun zincirleri,
İnsan gibi olana kadar,
İnsan gibi yaşayana kadar
Çeksinler cezalarını çeksinler.
Polislerimiz sizler emniyet,
İnsan kemerlerinizi sıkı bağlayın,bağlatın.
Sizlere güvendik,güveneceğiz.
ANNELER CENNETLİKTİR
Anneler şairdir
Sözleri şiir gibi gelir bebeklerine.
Anneler çiçeklerdir
Güller gibi kokarlar bebeklerine.
Anneler saygıdır
Gözlerinle sevgi saçarlar bebeklerine.
Anneler aşçıdır
Bazen ellerinde hamur,
Bazen gözlerinde soğan yası.
Anneler cennetliktir
Ruhlarında melek vardır.
Anneler cennettir
Yüzlerinde nur vardır.
Anneler bazen yumuşak yastık,
Bazen sıcak yorgan olurlar bebeklerine.
Bebekler annelerin kucağında uyurken
Huzur duyarlar.
Bebekler anneleri alınlarından öperken
Bedenleri rahatlar.
Annelerin çift bedenleri,
Çift ruhları,
Çift dünyası vardır bebekleri için.
Anneler bebekleri için zamanı geldiğinde
Suçsuz mahkum,
Zamanı geldiğinde yalancı şahit,
Zamanı geldiğinde
Günahsız günahlar olurlar.
Anneler ne altın,
Ne elmas,nede pırlantadır,
Kainat Hakiminin insanlara hediye ettiği
En büyük miraçtır.
Anneler bebeklerini önce karınlarında,
Sonra kucaklarında,
Daha sonrada ruhlarında yaşatırlar.
Anneler bebeklerinin gözyaşlarıyla sel,
Üzüntüleriyle dağdaki kar olurlar.
Anneler için ne çiçeklerin doğal kokusu,
Nede parfümlerin etkileyici kokusu
Bebeklerin ter kokusu kadar güzel değildir.
Kadınların annelik görevi
Karınlarında başlayıp
Toprağa kadar hiç azalmadan devam eder.
Canlıların en çok ihtiyaç duyduğu
Şey anneleridir.
BABAM BENİM
Üzüntümle derin düşüncelere dalarsın
Düşünceli babam benim.
Hastalığımla hıçkırıklara boğulursun
Aslan babam benim.
Gülüşümle kahkahalar atarsın
Babam benim,neşem benim.
Sevincimle coşarsın
Babam benim,mutluluğum benim.
Hatalarımı örtbas edersin
Babam benim,korumam benim.
Kollarını benim için kanat yaparsın
Babam benim,kartalım benim.
Hasta yatağında bile beni düşünürsün
Vefalı babam benim.
Benimle hem kadeh kokuşturursun
Hem de insan olmam için
Bana nasihat edersin
Demokrat babam benim.
Senin acıların hiç bitmedi
Benim acılarımda hiç bitmedi
Senin göz yasların hiç dinmedi
Benim göz yaslarımda hiç dinmedi
Sendeki yangın hiç sönmedi
Bendeki yangında hiç sönmedi
Ama tek fark vardı
Ben her şeyi belli ettim
Ama sen babam benim
Göz yaslarını çiçeklere serptin
Yangınını rüzgarlara söndürtmeye çalıştın
Acılarını da tatlı sözlerle
Kendi kendini tatlandırmaya çalıştın
Babam benim.
Ben yapraksam
Sen ağaç oldun
Beni tepende taşımak için babam benim.
Lütfen babam benim lütfen
İki elini başının arasına al iyice düşün,
Senin bedenin olmazsa
Bu gemiyi senin kadar
Hangi kaptan taşıyacak.
Öbür gemileri kurtaracağım diye
Kendi gemini biran unutmak bile
Kendi geminin batmasına her an yol açabilir.
Kaptanların ilk görevi
Gemilerini batırmamaktır
Kaptan babam benim.
YUH BE
Yediniz beni yamyamlar,
Tüketemediniz mi,yuh be.
Harcadınız beni şeytanlar,
Bir türlü bitiremediniz mi,
Yuh be.
Ağlattınız gözlerimi yağmurlar,
Niye sellerde boğamadınız beni,
Yuh be.
Beklettiniz beni umutlar,
Neden vazgeçmiyorsunuz,yuh be.
Özlettiniz beni yollar,
Niye sonun gelmiyor senin yollar,
Yuh be.
Her gün beni yargılıyorsunuz
İçimin sahte hakimleri,
İdam edemediniz mi,
Yuh be.
Her gün beni sayfalarsa kopartıyorsunuz
İçimin defterleri,
Beni yeniden yazacak
Kalemler bulamadınız mı,
Yuh be.
Her gün beni
Takvim yaprakları gibi yırtıyorsunuz yıllar,
Üç yüz altmış beşim gelmedi mi,
Yuh be.
Daha ben doğarken
Ecelimi çağırmışsın kader,
Getiremedin mi daha ecelimi,
Yuh be.
Ağaçlarımın yapraklarını kopartan
Sonbaharlar,çiçeklerimin üstlerini
Karlarla gömen kışlar,
Yağmurlar yağdırıp
Sevinçlerimi sellerle boğmaya
Çalışan ilkbaharlar,
Güneşinle umutlarımı yakan yazlar,
Beni kendinizden bıktıramadınız mı daha
Mevsimler,Yuh be.
Banyolarım son kez yıkayamadınız mı beni,
Yuh be.
Sabahları yine uyandın mı gözlerim,
Yuh be.
Bu yüreğin sahibi
Fatih güler olduğunu anlatamadın mı dünya,
Öyleyse yuh be bana.
ÜLKEMİZ
Aşık Veysellin tek dostu sazıyla,
Muharrem ertaşın
Damardan giren besteleriyle,
Merhumların ruhu olan sazların babalarıyla,
İste türkü,türkü türkümüz.
Sanatımızın batmayan güneşi zeki müreni,
Sanatımızın elçisi,
Evliya çelebi lakaplı barış mançoyu
Örnek alan sanatkarlarımızın çaresinde
Sanatımız hiç batmayarak
Dünyayı dolaşmaya devam edecektir.
Halterimizle dünyayı kaldırıyoruz
Güreşimizle dünyayı tuş ediyoruz
Boksumuzla dünyayı tokatlıyoruz
Futbolumuzla dünyayı gollere boğuyoruz
Basketimizle dünyayı potaya atıyoruz
Voleybolumuzla dünyaya
Üçlü tarife uyguluyoruz
Atlette dünyayı solluyoruz
Sporumuzla ay yıldızlı bayrağımız
En tepede sallanmaya devam edecektir.
Dünyada tek olan yağlı güreşimizle,
Her ilimizin kendilerine ait olan oyunları,
Düğünleri,halk oyunları,türküleri,
Her yöremizin kendilerine ait dilleri,
Kültürleri,mevsimleri,
Her insanımızın kendisine ait dinleriyle
Demokrat,Laik,Cumhuriyetçi,milliyetçi,
Kültürlü ülkemiz bizim.
Masmavi denizimizle,yemyeşil yaylalarımızla,
Bembeyaz kayak merkezlerimizle
Dünyayı bekliyoruz ülkemize.
İstemeyin bakalım,istemeyin bizi
Yanlarınızdaki ay yıldızlı kalplere
Mahkumsunuz,görmeyin bizi,
Görmeyin bakalım
Nasıl olsa her gece tokat gibi
Ay la yıldızı görmek zorunda kalıyorsunuz.
Ülkemiz tepenizdeki
Yıldızlar gibi parlayacak,
Ay gibi gülecek.
İNSAN GİBİ Ol,İNSAN
Onursuzsan,onurlu gibi durma,
Ya köle ol,
Yada kendinin defterini sil.
Onurluysan,böyle olmaya devam et.
Dürüstsen,aynaya fazla bakma.
Dürüst değilsen
Aynaya gözünü dik,
Ayna doğru cevabı verir.
Cahilsen,kötü yollara gitme.
Uyanıksan,kendin için değil
Çevrenle ülken için uyanık ol.
Zenginsen,fakirlere yardım et.
Fakirsen,kendini acındırma,
Hiç direnme.
Güçlüysen,silahın varsa,
O gücü,
O silahı haklarını alamayan için kullan.
Güçsüzsen,bir şeyler yapmaya çalış.
Ölülerin arkasından ağlama,
Üzülme,üzülürsen,
Sadece kendine zarar verirsin,ağlarsan,
Onun sevgisi gözyaşın kadar değerlimi
Onu hiç unutmamak yeterlidir.
Hiç bir canlı varlığı öldürme,
Eziyet çektirme,
Kendinin canına kıyma
Sürenin dolmasını bekle.
Yaslıları,dul ve yetimleri,
Sakatları arada sırada hatırlarını sor.
Erkeksen,kaba kuvvet olma
Beyefendi ol.
Kadınsan,ahlaklı,hanımefendi ol.
Küçüklere sevgi,
Büyüklere saygı göster.
Şunu asla unutma insan,
Kainat Hakimi
Seni bu dünyaya çiçek olarak getirdi
Eğer sen
Öteki dünyada solmanı istemiyorsan
Öyleyse insan gibi ol,insan.
BENİ CANDAN SEVEN KİMSE
Sevgi duvarı örsünler dostların
Martılar uçsun sevinçlerine
Mutluluklar dolsun gözlerinin nemine
Ömründe su gibi berrak,
Saf,temiz geçtin
Ballar aksın girdiğin peteklere
Çiçekler açsın gönlündeki bahçelerine
Dikensiz güller değsin yüzlerine
Kalkan yelek olsun yüreğin düşmanlarına
Geceleri yıldızlar düştün saçlarına
Sabahları güneş doğsun günlerine
Beni candan seven kimse.
HANİ NEREDESİN
Gönlümün dostunu arıyorum
Hani neredesin gönlümün dostu.
Aşkımın sevgisini arıyorum
Hani neredesin aşkımın sevgisi.
Pembe gözlük değil
Bembeyaz gözlük arıyorum
Hani neredesin beyaz gözlük.
Spordaki eşitliği,centilmenliği,
Sanattaki oturaklığı,
Siyasetteki dürüstlüğü arıyorum
Hani neredesin paranın karşılığı.
Zenginin fakirini,
Fakirin zenginini arıyorum
Hani neredesin yardımsever.
Maskeli insanların yüzlerini arıyorum
Hani neredesin gerçek yüzler.
Adaletin çabukluğunu,hastanelerin
Temizliğini,okulların sakinliğini arıyorum
Hani neredesin denetim.
Kazasız trafik,
Sıfır enflasyon arıyorum
Hani neredesin terörsüz devlet.
Medyanın tarafsızlığını,
Dürüstlüğünü,gerçek aydınlığını,
Halkına saygısını,
Ahlakını,kültürünü,bilgisini,
Menfaatsizliğini arıyorum
Hani neredesin ülkemizin gözü.
Kentlerin temizliğini,denizin maviliğini,
Her türlü balıkları arıyorum
Hani neredesin temiz toplum.
Rüşvetsiz,eşitlik,
Dürüst devlet arıyorum
Hani neredesin Atatürk ün lider ülkesi.
BİR KIZ GÖRDÜM SANKİ PAPATYA
Bir kız gördüm sanki papatya
Bir göz gördüm sanki gül
Bir kız gördüm sanki deniz
Bir göz gördüm sanki dalga
Bir kız gördüm sanki altın
Bir göz gördüm sanki elmas
Bir kız gördüm sanki melek
Bir gördüm sanki cennet
Bir kız gördüm sanki hanımefendi
Bir göz gördüm sanki göz alıcı
Bir kız gördüm sanki hayal
Bir göz gördüm sanki rüya
Bir kız gördüm sanki ateş
Bir göz gördüm sanki alev
Bir kız gördüm sanki yaz
Bir göz gördüm sanki bahar
Bir kız gördüm sanki şarkı
Bir göz gördüm sanki beste
Bir kız gördüm sanki güneş
Bir göz gördüm sanki gökkuşağı
Bir kız gördüm sanki ay
Bir göz gördüm sanki yıldız
Bir kız gördüm sanki mutluluk
Bir göz gördüm sanki heyecan
Bir kız gördüm sanki canımdan bir parça
Bir göz gördüm sanki uğurum
Bir kız gördüm sanki dünya güzeli
Bir göz gördüm sanki rengarenk
Bir kız gördüm sanki prenses
Bir göz gördüm sanki boncuk
Bir kız gördüm sanki aşk
Bir göz gördüm sanki sevgi
Bir kız gördüm sanki bir tanem
Bir göz gördüm sanki parlıyor.
KİMLERE SORUM SENİ BİLEMİYORUM Kİ
Derdim cevap vermiyor
Çilem cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Aşkım cevap vermiyor
Sevgim cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Kuşlar cevap vermiyor
Çiçekler cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Şiirlerim cevap vermiyor
Şiirler cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Şarkılar cevap vermiyor
Türküler cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Göz yaslarım cevap vermiyor
Acılarım cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Hayallerim cevap vermiyor
Rüyalarım cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
İsteklerim cevap vermiyor
Arzularım cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Dualarım cevap vermiyor
Dileklerim cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Duygularım cevap vermiyor
Düşüncelerim cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
Mektuplarım cevap vermiyor
Telefonun cevap vermiyor
Kimlere sorum seni bilemiyorum ki.
ÇOK ÇABUK KANIYORUZ
Sen simdi konuşma arkadaş,
Sabaha kadar ben konuşacağım.
Ağzını açma
Dertli arkadaşını sabaha kadar dinle.
Dün gece ben uyuyamadım,
Nasıl uyuyayım yahu,
Aşık olduğum kıza
Başkasını sevdiğimi söyledim
Nedeni,onu canımdan çok sevdiğim için.
Sus,sesini bile çıkarım deme bana,
Zaten gündüz çay ocağında,
Akşam meyhanede,
Simdi de seninle.
Sus,bu kadar candan seven ben,
Başkasıyla ne zaman evlenecek diye
Bekleyen niye ben.
Of anam of,
Şerefe,ne olur sus
Zaten sarhoşum,yine şerefe,
Of be karışma bana,
İçmekte mi yasak bana,sus.
Aslında o kıza yalan söylememim nedeni,
En az benim kadar kendisi üzülür.
Doldursana bardağa,
İçki bittiyse benim param yok,
Eğer sende de yoksa yazdır
Ben buradayım,ha getir,
Neyde kalmıştım
Ha tamam hatırladım,
Ama ne olur sesini çıkarmadan beni dinle.
Şerefe,eğer yürüyemiyorsam,
Eğer simdi sevdiğim kız yanımda değilse,
Eğer aşkımı kendisine söyleyemiyorsam,
Eğer çay ocağında bile sarhoş oluyorsam,
Sağlığına,mezeye gerek yok,
Zaten en güzel meze
Sen beni sessiz dinlemendir,
Eğer annem sessiz ağlıyorsa,
Eğer babamın saçları erken beyazlandıysa,
Eğer,dur bir içimde,
Kardeşime yardım edemiyorsam,
Bu benim suçumu,sağlığına,
Yoksa beş günlük bebeğin suçumu,
Tamam anladım
Bu suç hepimizin,
Ne yazıktı çok çabuk gaza geliyoruz,
Çok kolay kanıyoruz.
Hadi şerefe
Simdi benim hakkımı kim verecek,
Galiba benim hakkımı
Sadece Kainat Hakimi verecek
Yani ölümle,
İnşallah fazla sürmez.
Sabah olmak üzere,
Zaten buda son bardak,
Derdimi sabırla dinlediğin için teşekkürler.
İnan ki tam yirmi iki yılın derdini
Biraz olsun üzerimden attım
Sevdiğim kızın adını sana söylememin
Hiç bir faydası olmaz
Hadi iyi geceler dostum
Daha doğrusu iyi sabahlar
Umarım aşkımı rüyada olsa bile görürüm.
Günaydın dostum saat kaç,
Vay be neredeyse akşam olmuş.
Sürpriz mi ne sürprizi,
Sen nereden çıktın kız,
Annem mi söyledi sana.
Ah anne ah
Bir kurşunla
İki kişi vurduğunun farkında mısın
Nere yaradı simdi.
Ey dostum ben sana akşam ne söylemiştim,
Benim kadar aşkım üzülür demedi mi.
Bende isterim hep yanımda olsun,
Fakat o da insan.
AMA ANLAYAN KİM SADECE LAF
Yıllarsa okurlar
Şerefli onurlu görevi almak için.
Sonunda alırlar onurlu şerefli görevi
Ama anlayan kim sadece laf.
Genç yaşta tayinleri köye çıkar
Genç yaşta uzak yolla,
Çamurla,cahil halkla,
Ufacık lojmanla,
Genç yastaki öğretmenin
İçindeki gizli korkuyla uğraşır
Ama anlayan kim sadece laf.
Öğretmen komik maaşla
Midesini doldurmaya,
Öğrencilerin eksiklerini almaya,
Yuvasını kurmaya çalışır
Ama anlayan kim sadece laf.
Öğretmen katledildi diyenler,
Asker,polisi şehit edildi diyorlardı
Niye mi,
Çünkü öğretmen silahsız,
Çaresiz,üvey evlat,
Kendin kendilerine,sadece öğrencilerini
Öğretip eğitiyorlar,reklamsız
Ama anlayan kim sadece laf.
Öğretmen hafta içi okulda,
Hafta sonu pazarda çalışırlar,
Çünkü öğretmen komik maaşla doyamıyor.
Baş öğretmen Atatürk
Bu günü sizlere armağan etti
Bari bugün eğlenin.
Ey komik maaşı verenler,
Siz öğretmenin sayesinde
Rahat koltuklara oturuyorsunuz
Lütfen öğretmeni anlayın artık
Sadece lafta kalmasın.
Onlar bu devletin öğretmeni
Başka devletin değil.
BARİ SEN DUR
İnan,inan ki çok korkuyorum
Senin güzel saçlarına dokunduğum için.
Hayalden olsan bile korkuyorum
Saçların benim yüzümden beyaz olacak diye.
Pamuk gibi ellerini tutmaya korkuyorum
Ellerin bozulacak diye.
Ela gözlerine bakmaya korkuyorum
Ela gözlerin ağlayacak diye.
Sen tatlı gülerken,
Seni üzerim diye çok korkuyorum.
Bunlar hayal olsa bile korkuyorum.
Sen böyle aşk,
Böyle sevgi gördün mü.
Dur ne olur gitme
Sen hayal olsan bile
Efsane sesinle konuş benimle,
Bakışlarınla uyuştur beni,
Gülüşlerinle coştur beni,
Gerçeğini göremiyorum bari sen dur.
Geceleri,yastığa sarılarak değil
Sana sarılarak uyumaya çalışırım
Sabahları,senin sesinle uyanırım
Gündüzleri,seninle oturur seninle dertleşirim
Gitme hayal güzeli.
Kalbimin içine kırmızı mendil koydum
Kalbimin kanı belli olmasın diye.
Her taraf sanki sen misin gibi
Her zaman karşımdasın.
Güzeller güzelini ilk görünce
Kendimi kafesteki kuşa benzettim.
Hayal güzeli gerçeğini görünce
Aşkımı yemsizle susuz bırakmasın
Korkmasın ayakkabısı eskimez,
Korkmasın onuru eskimez,
Sadece ona
O çok dertli
Canı çok sıkılıyor de,
Belki yarım saat gelir yanıma
Sakın aşık olduğumu söyleme
Belki benle,
Kalbim ona sevdiğimi söylemek ister
Ama gururum,ümidim,
Zaman aklının ucundan bile geçilmez.
Hayal güzeli,o gelsin
Boynumu bükük,
Kalbimi öksüz bırakmasın.
Hayal güzeli,o gelsin
Aşkımın kapısı sadece ona açık.
Bana gülsün,benimle dertleşsin.
Hayal güzeli,
Eğer ben ondan önce ölürsem,
Cennete gidersem,
O benimle cennette evlensin
Cehenneme gidersem,
Onun yanında yanmak istediğimi ona söyle.
Pembe gelinlik ona çok yakışır
Bu vahşi dünyada giydiremem
Ama cennette pembe yanaklı güzelime
O gelinliği giydirmeyi çok istiyorum.
Ah hayal güzeli ah
Sen gerçek olsan olmaz mıydı.
Eğer kalbimin kanı dinmezse
Umutta biter,acılarda.
Hayal güzeli,gerçeğinin lakabı
Diken olmayan,
İlkbahar yağmuru yağınca,burcu
Burcu kokan papatya,aşkımda burcu
Burcu kokuyor,
Aşkımda karıncayı bile incitmez,
Bu yüzden onun lakabı papatya.
Hayal güzeli,
Lütfen gerçeğin ara sıra yanıma gelsin
İnsan hiç nefessiz yaşaya bilir mi.
SÖZLEŞMELİ HASTALIK
Dost arkadaşım benim
Hadi vur,kızmıyorum sana
Sadece acıyorum.
Biliyorum sana zehirli iğne vurdular,
Zehirli ilaç içirdiler,
Beynini kaynar suyla yıkadılar,
Yani seni sözleşmeli hastalığa düşürdüler.
Neden mi biliyorum
Çünkü bana da vurmaya,
İçirmeye,yıkamaya çalıştılar
Ama ben kanmadım
Çünkü ben senin gibi para için yaşamam
Ben insanlar için yaşarım.
Bazı insanlar dürüst,
Bazı insanlar cahil,
Bazı insanlar şerefsiz olurlar:
Sen bu dünyada bmv yi,
Öbür dünyada cehennemi garantiledin.
Bende bu dünyada sevgiyi garantiledim,
Öbür dünyada cennete gitme sansım var.
Vah arkadaşım vah
Ne çok terliyorsun öyle
Bu hastalık acayip
Gözlerinle para gibi bakıyorsun bana.
Hadi ne bekliyorsun vursana beni
Para için vur beni.
Eğer vuramazsan
Sana paranın en aylasını gösteriyim.
Eğer ben ölürsem
Ailemi en çok övdüğüm arkadaşıma
Yani sana emanet ediyorum.
Aileme beni trafikten öldüğümü söyle.
Hadi iyi öldürmeler dost arkadaşım benim.
NİYE YOLLAR HASRETİMİ BİTİRMİYOR
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat,
Göz yasım akmayacaktı,
Gözümden seller gelmeyecekti,
Bak yine seller geliyor gözümden,
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat.
Hasret bitecekti,
Niye yollar hasretimi bitirmiyor,
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat.
Önümde dağ olmayacaktı,
Niye önüme bir yığın dağ koyuyorsunuz,
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat.
Acılarım bitecekti,niye acılarımı
Yorgan diker gibi sıralıyorsunuz,
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat.
Baharı bende yaşayacaktım,
Acaba sonbaharımı demek istediniz bana,
Niye kandırıyorsunuz beni hayat.
Ömrüm çok az olacaktı,
Niye inat ediyor ömrüm,
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat.
Düşüncelerim gidecekti,
Niye bir türkü dinlerken bile
Savaş eder gibi
Üzerime geliyor düşüncelerim,
Niye yalan söylüyorsunuz bana hayat.
Bende istediğim yere tek başıma gidecektim,
Nerede özgürlüğüm,
Niye haksızlıklar yapıyorsunuz bana hayat.
Bende aşkımla
Mis gibi havada piknik yapacaktım,
Yazları aşkımla
El ele,göz göze sahilleri dar edecektim,
Akşamları aşkımla yıldızlara bakacaktım,
Sabaha kadar baş başa dans edecektim,
Niye ben hayat.
GEL
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Yollar hasret götürmeden,
Dağların arasından gel,
Ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Yarın bayram
Hadi gel bayram şekerim
Hadi gel mis kokulu kolonyam
Tatlı bana dokunuyor
Seni görünce
Bütün tatlıları yemiş gibi oluyorum.
Gel,çocukların bayram hediyesi gibi
Sevindir beni.
Gel,soğuk bayram gününde
Gülüşünle ısıt beni.
Gel,bayram kahvesi içerken
İçimi bembeyaz yap.
Gel gönlümün en değerli misafiri
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Işıklarım sönmeden
Kapılarım kapanmadan gel,
Ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Gözlerim dünyaya küsmeden
İçimin volkanı patlamadan gel,
Ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Kalbim sana çarpıyor
Gözlerim seni arıyor
Ellerim senin için Dua ediyor
Beynim hep seni düşünüyor
Bedenim sana çalışıyor
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Evimize gel mezarıma değil
Sevgime gel bana değil
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Istırap çektirme,kendini özletme,
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Şiirlerim seni yazıyor
Güfteler sadece sana hitap ediyor
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Baharıma yeşillik,kışıma sıcaklık,
Yazıma serinlik getir
Gel,ne olur gel,
Yalvarırım gel artık.
Ela gözlerini,pamuk ellerini,
Şirin burnunu,güzel saçlarını,
Pembe yanağını,
Bebek yüzlerini getir.
Vicdanınla gel.
BU CAN PATLICAN
Bu dünyaya bir insan geldi,
İlginçtir bunun canı can değil.
Daha iki günlükten
Bunun canını hiç zannediyorlar
Bunun canı can değil patlıcan.
Oyuncaklarını ne yok ettiler
Nede sağlam ettiler
Oyuncaklarını perişan ettiler
Onlara göre çok doğal hareket bu.
Aslında simdi bana da çok doğal geldi
Çünkü bu can değildi bildiğimiz patlıcan.
Karnı yarık,patlıcan kebabı,
Patlıcan kızartma,
Bütün patlıcan yemeklerini yapabilirlerdi
Belki niye katillere madalya takmadınız
Katillere çok ayıp ettiniz çok
Bu can patlıcan.
Yürüyemese de olur
Konuşamasa da olur
Ağzını kontrol edemese de olur
Bu can patlıcan.
Ömür boyu mahkum olsa da olur
Acılar içinde kıvransa da olur
Ömrü hep sıkındılar,
Özlemler,çaresizler,
Bunalımlar içinde geçse de olur
Bu can patlıcan.
Acının tatlısı da var o da patlıcan
Acılı biberden iyidir patlıcan
Yani bu can iyi ki patlıcan.
Acılı biber olmak demek
Acıları aratacak kadar,
Dününü özleyecek kadar,
Bugünü saymayacak kadar,
Yarına bakamayacak kadar bir kaderdir.
Patlıcan ise,
Dününü hatırlamayacak kadar onurlu,
Bugünü yarın sayabilecek kadar
Sabırlı bir kaderdir
Bu can patlıcan.
Acılı biberi yediniz vakit ağzınız yanar
O acı ömür boyu
Ağzınızda acı bir leke bırakır.
Patlıcanı yediniz vakit ağzınızda tatlı,
Farklı bir lezzet bırakıp
O lezzet ağzınızdan yok olsa bile
O lezzetin farklılığı
Aklınızda tatlı anılar bırakır
Bu can patlıcan.
YARIN
Hep yarın dediler bana,
Bende yarın sessiz
Sessiz kapıyı hatırlattım onlara.
Yarın kapımı kilitlediler,
Yarın bakışlarımla pencereyi hatırlattım.
Yarın penceremi örttüler,
Yarın güneş doğmayacak ti gözlerimi alan,
Gizleyecek sadece yıllar dolusu
Kendimle intikam sayfalarım var
Odamın duvarlarında dedim davranışlarımla.
Yarına umut bağlattılar,
Bağlatılan umutlarla
Eylemlerimi doladım yarın.
Yarına bir şeyler gizlediler benden,
Yarını hissettim şimdiden.
Yarın için yalan söylediler bana,
Zaten yalanların kurbanı oldum,
Şu yalancı dünyadan
Belki yarın göç edeceğim,
Belki de yarın olmadan.
Beklettiler beni yarın için,
Yarının vaktini sordum söyleyemediler
Adresini sordum veremediler
Nedenini sordum sinirlendiler
Hep yarını bekleyeceğimi geç anladım.
Yarın için plansız planlar kuruyorlar,
Rüyalı hayaller çeviriyorlar duygularından,
Benimle yarınlarla sözleşme imzalamadan.
Bugünümü aratacak sen yarın,
Dünümü özlettirecek sen yarın,
Ecel beni görmedikçe
Sen beni göreceksin yarın,
Ben sana yardım etmeye hazırım yarın,
Belki sen bana yardım etmeye
Hazır mısın yarın.
YAMYAMLARA MEZE OLMA
Düştüysen çukura merdiveni bekle
Karanlıklar içinde içini bembeyaz yap ki
Melekler seni alsın.
Yamyamlara meze olma
Yamyamların cebine girmek için
İntikam tuzağına düşersen
Melekler çıkaramaz çukurdan.
Karnına taş bas,
Pisliğe basma.
Gözünü dört aç,
Yan bakma.
Yüreğini çukura düşürme ki
Melekler iplerini uzatsın.
Onurunla çabalayarak
Cennete tırmanmaya ter akıt bacı.
SADECE KALBİMDE YAZARIM ADINI
Uykumun rüyasısın sen
Gündüzümün hayalisin sen
Gecemin uzaktaki yıldızısın sen.
Şarkıların dilinde hep sen varsın
Şiirlerim ilhamsız,
İlhamlarım sensiz olmuyor.
Mutluluklarım sensiz kısalıyor
Acılarım sensiz çoğalıyor
Gözlerim seni arıyor
Kalbim senin için çarpıyor
Beynim seni düşünüyor
Dil bebeğim adını anıyor.
Çiçekler sensiz soluyor
Karlar sensiz eriyor
Ömrümün yaprakları sensiz dökülüyor.
Kadehlerimde seni yudumluyorum
Gülen yüzlerini hatırladığımda.
Gözlerimin neminde gizliyorum ela gözlerini.
Avuçlarımda hep tutuyorum
Pamuk gibi ellerini.
Papatyaları gördüğümde
Saçların geldikçe aklıma
Sanki aklar dökülüyor saçlarıma.
Gülleri gördüğümde
Yüzlerime bin parça düşüyor
Çünkü göremediğim
Gül yüzlerin geliyor hayalime.
Adını yazamam bu sayfalara
Sadece kalbimde yazarım adını.
Duvarlara aşamam resimlerini
Sadece anlıma aşarım anlımın yazısı.
Yara kremi bulamadım yaramı saracak,
Seni yok edemedim hasretimden.
Bendeki aşk değil
Bendeki saygı,sevgi.
Saygımda,sevgimde şelale gibi hep berrak.
Saf,temiz aktı,
Akıyor,akacak sana.
BU KULAK NELER DUYDU NELER
Bu kulak neler duydu neler.
Bir kızı bin kişi ister bir kişi alır dediler bana,
Ben istemedim ki
Sadece gönülden sevdim,
Seveceğim,özlüyorum.
Sevginin adaletine inanmasaydım
Nikah masasını ona dar ederdim,
Yada göremez di.
Keşke inanmasaydım da
Ruhumun yerine bedenim uyusaydı,
Beni yaralayan sözleri duymasaydım.
Sana ne var ki bu dünyada işin iş dediler,
Doğru bu dünyada bana ne var ki
Dört kişi dışında,
Gençliğimi var,
Çocukluğumu var,sevgilimi var,
Özgürlüğümü var,arkadaşımı var.
Doğru işim iş bu dünyada,
Daha bebekten işime başladım,
Zor yemek yeme işi,
Zor yutma işi,
Ağzımı zor kontrol etme işi,
Dişimi sızlatmama işi,
Daha çok var da
İşime göz koyan diye söyleyemiyorum.
Bana sen benimle kıyaslama dediler,
Doğru ben hiç kimseyle kıyaslanamam,
Erimekte olan dağdaki karla,
Solan çiçekle,uçamayan kuşla,
Yaralı atla kıyaslarım kendimi.
Yalvarıyorum kulağıma küpe takmayın
Çok utanıyorum,
Bunun için mi okudunuz siz.
Kusura bakmayın
Bu kadar değerli küpeler alamam sizlere
Çünkü ben sizin kadar okumadım.
BIÇAK,ATEŞ,SU
Dün gece ıslattım seni kırmızı
Kırmızı,hep içimi kan ağlatıyorlar da.
Çiçeklerini suladım kırmızı
Kırmızı,çiçeklerimi hep soldurttular da.
Seninle dertleştim dilsiz sessiz
Duygularımla hep oynuyorlar da burada.
Güler yüzlü hüseyninim
Belki bulutlar da,
Belki cennettesin.
Belki duyuyor,belki duymuyorsun beni.
Nerede olursan ol
Beni de yanına iste ecelden
Nedenini sorma söyleyemem.
Sen simdi duygumu dinledin
Bunlar duygumla oynadılar,oynayacaklar.
Ne çabuk unutmuşsun sen
Yıllarla oynamaya çalışan elleri,
Bazen çifte telli,
Bazen öbür tellerden.
Canları şarap gibi içen,
Malları kağıt gibi yiyen para yaratıklarını.
Zehirli ellerini her yere bulaştıran
Dişi yarasaları.
Yüzlerine maske takan arkadaşlıkları.
Yamalı yürekleri.
Tilki beyinleri güler yüzlü hüseyninim.
Zemzem suyunu benimle içmek istiyorsan
Cennet trenini yolla bana,
Yaratanın kulları
Cehennem ateşi suyunu içirtmeden,
Trenlerini göndermeden bana.
Ara sıra ruhuna giriyorsam
Hisset ki,
Bedenini ecel almış olabilir
Ruhunu alamadılar benden
Bu kadar çaresizim.
Üç seçeneğim var
Bıçak,ateş,su.
RÜYALARIMI DA UNUTTURDULAR
Gönlümde sevgiler,
Saygılar var tane,tane.
Ellerimde çiçekler var kokulu,kokulu.
Üstümde dağların gelmesi var yüksek,yüksek
Boğazımda yılların içm