Konu Başlığı: Köçek Kömü Köyü Sitesi :: Türkiye Lâiktir, Lâik Kalacak!

Gönderen safak altun - 22-11-2006 18:47
#1

Adresime gelen Aşşağıda ki eMaili sızlerle Paylaşmak istedim:

Cenaze töreninde Türkiye lâiktir, lâik kalacak diye slogan atanlar acaba bu ülke gençliği için ne tür bir çaba içindeler bilmek isteriz. Bu işler slogan atarak olmaz.

Evet bu söz cok dogru ama bakalim simdi bu devlet ne yapacak diyerek ülkedeki olumsuz dedigin gelismelere seyirci kalmak da olmaz.

Cemaatçiler, nurcular, fetullahçılar ülkeyi bir ağ gibi sarmışken. Evet bu da dogru ve bu merkezlerde sistematik olarak, özellikle yoksul alevi genclerine yönelik calsitiklarini da bilmekteyiz.

Bunun için çok çaba gereklidir. Hangi cabayi sarfediyoruz. Cocukalrimizi, genclerimizi bilinclendirmek , onlari egitim bazinda gelecegin yüksek okul düzeyine getirmek icin somut olarak topluca ne yapiyoruz???

Haydi slogancı LÂİK çilere kolay gelsin diyelim.....(!) diyerek kime darz ediyorsunuz? Bu tavir seyirci kalmanin en güzel göstergesidir. Bunun böyle olmamasi icin Aleviler, Alevi örgütleri, yazari cizeri, ileri gelenleri ne yapiyor???



Bu sorular daha da coklastirilabilir; ne kadar cok soru ama ne kadar az yanit var, degil mi???

Ayfer Gögercin

Gönderen safak altun - 22-11-2006 21:29
#2

CEMAAT EVLERİ...
Ali Makal
Cemaat evleri ve cemaat yurtlarının finansman kaynağı nereden kimden...?

Son yıllarda Cemaatçılar, Nurcular, Fetullahçılar ve benzeri dinci odaklar Orta öğretim ve Yüksek öğretim gençliğinin içinde yoğun bir çalışma yaptıkları aşikardır. Bu çalışmalarını; öğrencilere ev temin etme, yurt ve Pansiyonlu evler temin etme üzerinde olmaktadır. Bu odakları bu yardımları ve sağladıkları olanaklar karşılığında ise, Onların istedikleri dini eğitime katılmaları, namaz kılmaları, oruç tutmaları ve dini ayinlere aksaksız katılmalarıdır.

İşte asıl konumuz bu mihrakların her geçen gün dahada çalışmalarını artırarak her tarafa el uzatmaya çalışmalarını sağlayan ekonomik kaynağın finansmanının nasıl sağlandığıdır. Bu mihraklar öğrencilere uygun fiyatlarla ev kiralıyor, yurt imkanı sağlıyor, pansiyonlu evler sağlıyor. Ve bu ev ve yurtlarda halk arasında cemaat evleri, cemaat yurtları ismiyle anılıyor. Zaten çevrelerinde öyle anılmalarınıda bizzat kendileri sağlıyor.

Bu evlerde herşey hazır. Yatak,kanepe, koltuk, mutfak malzemeleri, radyo, televizyon, telefon, bilgisayarına kadar herşey mevcuttur. Buralara öğrencileri, terminallerde bekleyerek yardımcı olmadan tutunda, öğrenci ailelerini tespit ederek ailelerle görüşerek öğrenci buluyorlar. Eğer bu ev ve yurtlara gelen öğrenciler ayinlere katılmaz, namaza katılmaz, oruç tutmazlarsa, gizliden gizliye ve yavaş yavaş evlerdeki eşyaları boşaltarak bu öğrencileri evden atmayıda ihmal etmiyorlar.

Cemaatler ve diğer mihraklar gençliğin barınma ve okuma talebini karşılama vaadiyle onları kendi kıskaçlarına alarak örgütlemektedirler. Ve sonra bunları kendi örgütleme çalışmalarına, teşkilatlanma çalışmalarına katmaktadırlar. Bu gerici odakların ülke genelinde binlerce evleri, yüzlerce yurt ve pansiyonları bulunmaktadır. Her geçen günde bu sayıları hızla artmaktadır.

Asıl sözümüz bu cemaatlerin nasıl bir işleyişe sahip olduklarıdır. Ve bu işleyişin devamı için gerekli kaynağın nerede ve nasıl sağlandığıdır? Cemaatler kız öğrenciler için ayrı ev ve yurtlar, erkek öğrenciler için ayrı ev ve yurtlar ayarlıyorlar.Bunları bir merkezde idare ediyorlar. Buraların mekanik sorunlarının tamirinide kendi özel elemanlarına anında yaptırmaktadırlar. Buralarda barındırdıkları öğrencileride kendi örgütlülüklerinin bir parçası olarak harekete geçiriyorlar. Onların inançlarını asıl amaçlarının aracına dönüştürmektedirler.

Cemaatler üst sınıf öğrencilerinden seçtikleri abla ve abi lerle alt sınıf ve yeni öğrencileri denetime almaktadırlar. Tıpkı Ülkücü faşistlerde olduğu gibi. (onlarda reis leri ile organize sağlıyorlar.) Evlerde, yurt ve pansiyonlarda bu abla ve abi ler kendi alanlarındaki gençleri istenilen tarzda eğitip örgütlemektedirler. Gençliğin barınma ve okuma talebine sahip çıkıp,onları şeriatçı örgülemelerinin araçlarına, militanlarına dönüştürmektedirler. Cemaatçiler evlerde barındırdıkları kız ve erkek öğrençilere, önce dini kitaplar vererek işe başlıyorlar. Sonrada onları Tespihat denilen dini ayinlerine katarak, belli peryotlarla bu ayinleri devam ettirme yoluyla bu gençleri kendilerine benzetmektedirler. Bu mihrakların her biri bu işi farklı şekilde ama sonuşta şeriat ağlarının içine almaktadırlar.

Tüm bu anlatıklarımız açıkta olmakta ve çoğu çevrelercede bilinmektedir. Bunlar birer ticari kuruluş gibi çalışıyor görünselerede, aslında dini cemaatlerin örgütlenme, teşkilatlanma, ilerki eylemliliklerinin başlangıç yuvalarına dönüşmüş durumdadır. Milli eğitimin başındaki bürokratlarda bunların bu çabalarının artırılmasınınyasal dayanaklarını düzenlemenin yolları peşindeler.

Lâik ve Demokratik ülkenin geleceğini emanet edegegi GENÇLİK in büyük bir bölümü bu cemaat yuvalarında barınıp, eğitilip yarını örmeye çalışıyorlar. Cenaze töreninde Türkiye lâiktir, lâik kalacak diye slogan atanlar acaba bu ülke gençliği için ne tür bir çaba içindeler bilmek isteriz. Bu işler slogan atarak olmaz. Bunun için çook çaba gereklidir. Cemaatçiler, nurcular, fetullahçılar ülkeyi bir ağ gibi sarmışken. Ve her alana el atarak işlerini yürütürken, Devrimci ve demokratların soruşturma ve koğuşturmalarda başını kurtaramazken. Yasaların Demokratik ve Özgürlükçü düşünce ve yayın dünyasına yasak getirip, her tür gerici ve dinci eğilimin hoyratça çalışmalarına tolerans tanındığı buğünkü koşullarda bu ülkenin nasıl LÂİK kalacağını anlamış degilim. Haydi slogancı LÂİK çilere kolay gelsin diyelim.....(!).

Gönderen Kalender - 25-11-2006 00:52
#3

LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN KAZANDIRDIKLARI
Bundan seksen üç sene önce Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Laik Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.Kırmızı Beyaz,anlı şanlı Ay Yıldızlı Bayrağımız seksen üç sene boyunca yükseklerde hep dalgalandı ve tüm dış ve iç güçlere ve baskılara rağmen ALLAHımızın izninle dalgalanmaya devam edecektir.Laiklik,Ülkemize neler kazandırdı isterseniz bir bakalım.Kılıf ve kıyafete hiçbir kısıtlama ve sınırlama getirmedi Devlet kurum ve kuruluşları haricinde haklı olarak.Niye haklı olarak derseniz,siz,kara çarşaflı veya mini etekli bayanla işinizde konsantre olabilir misiniz yada saçları ve sakalları birbirine karışmış ve kulağında küpe olan bir beyle.Kainat Hakimine inanan bütün dinleri kendi Dinimize kardeş bilerek ırkçılığı kapımıza sokmayarak Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde erkek bayan fark etmeden el ele,kol kola ve gönül gönüle dolaştık,ama bunu dünyaya imaj ve şov için değil insanlık için yaptık.İnançlarından ve
hareketlerinden dolayı bacılar taşlanmadı,biraderler idam edilmedi,
insanlar zindanlara ve hapishanelere atılmadı,linç edilmedi ve zulüm görmedi.Seçimler düzenli olarak yapıldı.Diktatörlüğe müsaade edilmedi.Ülkemizde eğer yolsuzluk,Yoksulluk ve işsizlik var ise bu Laiklikten değil basit politikadandır.Kıyamete kadar yaşayacak Laik Türküye Cumhuriyeti içlerine sinse de ve sinmese de.