#1
31 EKİM REFORMASYON GÜNÜDÜR!
Herşey kelimenin edrafında dönmekte!
Bir şeyi iki şekilde değiştirebiliriz. Birincisi devirerek, tümsel değişime uğratarak. İkincisi reforme yaparak, yani eskiyi tümden yok etmek yerine, birtakım yenilikler getirerek, yeniden düzenleyerek, değiştirmek. Tümsel değiştirme, niteliksel bir karekter taşır ve devrimle sonuçlanır. İkinci şekildeki yok etmeden değiştirme, niceliksel bir karekter taşır ve reformu oluşturur.
Reformasyon, dinin sınırlarının Avrupa da yeniden çizilmesini anlatmaktadır. 16 yy da Vatikan önderliğinde ki Katolik Klisesi tarihin en çirkin ve barbar dönemini yaşamaktaydı. Ahlaksal çürümüşlük, dinsel konularda çıkar sağlamak, günahların klisece belli para karşılığı bağışlanması, akraba ve yandaş tutmak, para sızdırmak, gizli-kirli dalevereler vs... Feodaller ve Klise Papazları Avrupa halklarını kul, köle yapmış, aklın ve düşüncenin önüne çelik bir perde çekmişlerdi. Soysuz soygun ve Engizisyon yasaları tüm yaşamı örümcek ağı gibi kaplamıştı.
Bilim ve düşünsel gelişme engellenmekteydi. Hümanist yeni bir dünya için mücadele eden aydınlar öldürülmekte, geniş halk kitleleri dinsel korku içinde yaşamaya mahkum edilmişlerdi. Fakat daha yürekli bilim adamı ve aydınlar bu zora karşı sonu ölüm ve zindan da olsa yılmadan mücadele etmekteydiler.
Şehirlerde gelişen manifaktür işletme sahibi yeni sınıf Burjuvazi, halk ve aydınları yanına alarak Feodalizme ve eski düşüncenin asıl merkezi Vatikana/Katolizme karşı nufusunu artırmaktaydı. Bu direniş manevi bir alanda gözükse de aslında sınıfların iktidar müca delesinden soyutlanamazdı. Burjuvazi, kilisenin elinde bulundurduğu ekenomik ve siyasi iktidara talip olmaktaydı. Buda eski katolik ideolojiyi sarsmak, hatta yıkmakla mümkün olacaktı. Bunda başarılı olabilmesi için diğer sınıfları yanına çekmesi gerekliydi. Orta çağ karanlığına baş kaldırmış aydınlar ve Feodaller den toprak talebi olan köylülüğe birtakım ödünler veren Burjuvazi, dinin kötüye kullanılmasına karşı olan kesimleri de destekliyordu. Tüm ezilen sınıflar, Klise ve Feodallerin haksızlığının, bilim dışılığının, zulmünün bilincine erişmedikleri sürece bu karanlık son bulamazdı.
Feodalizm ideolojik temelini Katoliklik te simgeliyordu. Katolizm, aynı zamanda en büyük toprak mülkiyetine sahip bir dindi. Bu büyük mülkiyet en çokta Burjuvazinin çıkarlarına ters geliyordu. Asıl milli gelir klisede birikiyor ve bu gelir çok kötü bir şekilde israf ediliyordu. Dinsel hizmetler, bayramlar ve servet getirmez cabasınına harcamlar, burjuvaların çıkarına gelmiyordu.
İşte bu saydığım nedenlerden dolayı Burjuvazi, reform hareketini ateşli bir şekilde desteklemiştir. Reformasyon düşünsel olarak daha önceki tarihlerde başlamış olsada asıl anlamını Martin Lutherle 1483-1546 kazanacaktır. Luther, Saksonya da küçük maden işletmesi olan orta halli bir ailenin oğludur. Felsefe ve İlahiyat okur. İç dünyada duyulan Tanrı esini, insanı imana götürür diyen Occam öğretisini kabullenir. Papalığın dini yozlaştırdığını farkeder.
31 Ekim 1517 de, Luther, Wittenberg Üniversitesinin Klisesinin kapılarına 95 tezini asıp ilan eder. Bu tezler çok kısa bir zamanda çeşitli dillere çevrilerek yayılır. Papalığa karşı olanlar Luther edrafında toplanmaya başlarlar. Papa afaroz etmekle tehdit eder. O ise Papanın afarozunun saçmalık olduğunu kitlelere anlatır. Çok büyük iftiralar ve santajlarla karşılaşır. Bu esnada Luther üç ayrı kitap yayınlamışdır, Hıristiyan Özgürlüğü,
Alman Soylularına Bildiri ve Babil Esareti.
Feodaller ve Papalık onu tutuklayıp, yok etmek ister. Ama Luther halkın çok sevdiği bir reform lideri olmuşdur. İsim değiştirmek zorunda kalır. 1521 Mayısında İmparatorluk fermanı Lutheri, otoritenin emirlerini hiçe sayan bir sapkın ilan eder. Oysa gizlendiği Şatoda Kutsal kitabı Latinceden, Almancaya çevirmektedir. 1522 yılı Eylül ayında İncil Almanca olarak yayınlanır. 5000 adet aAlmanca baskı az zamanda kapışılır.
Luther, 95 tezi yayınlayıp, kutsal kitap İncili Almancaya çevirerek, feodaller ve katolik klisesinin mutlak yönetimine en etkili darbeyi indirmiştir.
Tekelcilikle gericileşen Burjuvazi ve bileşenleri ( Klise vs. ) Heloven günüyle bu günün anlamını yoketmek istiyor. Buna izin verilmemelidir.
Kaynakça; Server Tanilli, Yüz Yılların Gerçeği Ve Mirası -III-
Not, Dünya halklarını gericilikle besleyen hakim sınıflar yeni kuşaklara tarihi günleri yanlış öğretmektedirler. İstiyorlar ki gençlik bilgisiz ve cahil kalsın. Helloween Irlanda Katolıklerinin 31 Ekım Reformation gününü unutturmak için ürettiği saçmalıktır. 31 Ekim dünya tarihinde dine karşı aklın üstün geldiği gün olarak kutlanmalıdır.slm
Ülkemiz de Reformasyon için önerilerim:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Diyanet Bakanlığını kaldırılmalıdır!
Din ve Vicdan Özgürlüğü Tüm Türkiye Cumhuriti Yurttaşları için Tanınmalıdır!
Sünniliğin Hakimiyetine Karşı Diğer Dini Kurumlar Gerekekirse Korunmalıdır!
Devletin Dini Binaları İnşasına Son Verilmelidir!
Dini Kurumlar Devletten Maddi Yardım Almamalıdır!
Her Dini Kurum Kendi Üyelerinin Verdiği Maddi Ücretle Finanse Edilmeli, Devlet Bunu Denetlemeli / Bilmelidir! Suistimaller Cezalandırılmalıdır!
Dinler Türkçe Olmalıdır! Türkçe İbadete Karşı Dinlere Yaptırımlar Uygulanmalıdır!
Laik Yurttaşların Eğitildiği Okullarda Zorunlu Din Dersleri Kaldırılmalıdır!
Bu konuda İnanan veya İnanmayan özgürlük ve eşitlik, birlik beraberlik ve hepsinden önemlisi İnsanlık yanlısı tüm YURTTAŞLARDAN akla uygun düşünceler üretmelerini ve o düşüncelerini benimle paylaşmalarını beklemekteyim.
----------
Diyanet bütçesi 37 kurumu solladı
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2007 için ayrılan 1 milyar 638 milyon 383 bin YTL'lik bütçesiyle kamu idaresindeki genel bütçeli 50 idare içerisinde 13'ncü sıraya yerleşti.
Personel giderleri açısından bakıldığında ise Diyanet, personeline ayırdığı 1.326 milyar YTL'le, sırasıyla MEB, MSB, Sağlık Bakanlığı, EGM, Jandarma Genel Komutanlığı ve Adalet Bakanlığından sonra bütçede yedinci sırada bulunuyor.
-------------------
İletişim:
Ozan Şafak Altun