Uzunca bir aradan sonra tekrar Bu güzel sitemize dönme imkanını veren ve siteyi bu güzel haline getiren ilgili arkadaşlara teşekkür ederim. Ellerine sağlık .Bu satırları yazarken biraz içim buruk olarak yazıyorum sevgili dostlar sebebine gelince bazı arkadaşların kişisel egoları yada bazı fikir ve düşüncelere kapalı olmaları ve bunuda site ilkeleri adı altında yapmaları YARGISIZ İNFAZ dediğimiz eylemi bizzat bana uygulamaları( savunma hakkı vermeden dayatmacı bir tavırla ÖZÜR DİLEYECEKSİN dayatması ile yapmaları ve diğer üyelerimizede yanlış ve eksik bilgi vererek üyeleri yanıltma eğilimine girmeleridir.)Bizler sözüm ona ilerici Demokrat aydın devrimci özgürlükçü herkesin hakkına saygılı İNCİNSENDE İNCİTME mantığına sahip bir toplum olarak kendimizi adlandırıyoruz (Kendi kendimizi Kandırıyoruz bence )
Bir gazetede çıkan yazıyı foruma koydum diye üyeliğim banlandı ve savunma hakkı bile verilmedi yazıyı beğenirsiniz beğenmezsiniz içeriğine katılırsınız katılmazsınız bunları tartışabiliriz ama bu yazı benim fikrime ters diye site ilkelerini bahane edip aktif bir üyeyi savunma hakkı vermeden banlıyorsanız Üyeliği tekrar aktif etmek içinde özür dilemem için baskı yapıyorsunuz ki Ben özür dilenecek bir iş yapmadım bu konuyu tüm köylülerimizin önünde tartışabilir ve neden BAN landığımı herkes öğrenebilir ve o yazının ne kadar doğru bir tesbit olduğu şu günlerde doğrulandı . o zaman başka yerde hani hep derizya bizim mücadelemiz faşistlerle diye sanırım başka yerde aramaya gerek yok o faşistlerilütfen bundan alınmayalım ben tüm köylülerimi ve bu siteye emeği geçen başta kurucular olarak hepsini seviyorum ve kişilere karşıda bir ön yargım yok.Bizler böylesine demokrasiden yana yıllarca mücadele etmiş ağır bedeller ödemiş bir köyün sitesinde fikirleri tartışamayacağızda Muz cumhuriyetindemi tartışacağız sevgili köylülerim lütfen biri bana bunun cevabını versin.Ben adminlerden tekrar rica ediyorum o yazıyı arşivden bulsunlar hep beraber okuyalım tartışalım yazılan yazının ve tesbitin hangisi yanlış hep beraber görelim eğer haksız çıkar isem söz veriyorum ben bir aptalım diye hepinizden seve seve özür dilerim (Özür dilemek bir erdemliliktir ayrıca )Bu arada aranızda olmadığım süreçte Aramızdan Ayrılan tüm köylülerimize Allahtan rahmet yakınlarına sabır diliyorum Yeni doğan tüm bebeklerimize Allah uzun ömür versin sağlıklı yaşasınlar inşallah . Yeni evlenen tüm dostlarımızave yavrularımızıda tebrik ediyorum bir yastıkta kocasınlar Haa unutmadan bu yazdıklarımdan sonrada yine Banlarsanızda inanın hiç üzülmem sevgiyle kalın sevgili köylülerim......
Cins, inanç, ırk ayrımcısı ve aşırı milliyetçi yazılara ve onları destekleyenlere sitemizde yer yoktur
Sitemize tekrar dönme imkanını verilen kişinin hemen ilk yazısını "site yöneticilerinin kendisine haksızlık yaptıkalrı" biçminde hem gerçekleri yansıtmayan açıklamalarına cevap olmak üzere hem de siteden uzaklaştırılmasına neden olan ırkçı-faşist yazıyı (yazı alttadır) hala savunması nedeniyle, üyelerimiz ve köylülerimiz arasında kırıcı, yaralayıcı ve düşmanlık duygularını geliştirebilecek gelişime neden vermemek, ayrıca bundan sonra sitede bu tür başka bir insani veya toplumu, cinsinden, toplumundan, ırkından, kültüründen, inancından dolayı aşağılayan, insanlar ve toplumlar arası barış yerine provakasyonu, kıskırtıcılığı, düşmanlığı körükleyen yazılara ve üyelere (bunlar sitemizin temel ilkeleridir) sitemizde yer verilmeyeceğini tekrar belirtmek üzere bu biraz uzun olan yazıyı yazmak zorunda kaldım.
İddia edilen: "bazı arkadaşların kişisel egoları yada bazı fikir ve düşüncelere kapalı olmaları ve bunuda site ilkeleri adı altında yapmaları YARGISIZ İNFAZ dediğimiz eylemi bizzat bana uygulamaları( savunma hakkı vermeden dayatmacı bir tavırla ÖZÜR DİLEYECEKSİN dayatması ile yapmaları ve diğer üyelerimizede yanlış ve eksik bilgi vererek üyeleri yanıltma eğilimine girmeleridir.)Bizler sözüm ona ilerici Demokrat aydın devrimci özgürlükçü herkesin hakkına saygılı İNCİNSENDE İNCİTME mantığına sahip bir toplum olarak kendimizi adlandırıyoruz (Kendi kendimizi Kandırıyoruz bence )"
İddialardan: "kişisel ego"
değerlendirmesini burada tartışma gereği duymuyor beni tanıyan site üyelerine ve köylülerimizin değerlendirmelerine bırakıyorum. Yine bana: "bazı fikir ve düşüncelere kapalı olma"
suçlamasını ise, bu ve bundan önceki Köçekkömü sitelerini izleyen arkadaşlar kendileri degerlendirmeliler. Ben düşünce olarak kaldığı sürece aşağılık bir düşünce bile olsa tartışırım. Ancak bu aşağılık düşünceler (insani değerleri hiçe sayarak, konulmuş yasaları, ilkeleri, güven ortamında oluşmus insan ilişkilerini gözü dönmüşçe görmezden gelip) düşünceden çıkıp eyleme dönüşürse evet "YARGISIZ İNFAZ" yaparım. Örneğin bir Alman milliyetçisinin Türkler hakkında, bir İngiliz milliyetçisinin Pakistanlılar veya Hindistanlilar hakkında, bir Fransız milliyetçisinin Afrikalılar hakkında aşağılık düşüncelerinin olduğunu onlarla tartışırım. Ama aynı kişiler Almanları Türklere, İngilizleri Pakistanlılara ve Hindistanlilara, Fransızları Afrikalılara karşı ister yazıya dökerek, ister bildiri dağıtarak, isterse konuşmalarla eyleme dökerse "yargısız infaz" yaparım. Aynı şekilde birileri kadınlığı (inancı veya politik görüşünden dolayı) erkeğin kemiğinden yaratıldığı veya erkeğe hizmet etmek göreviyle yaratıldığı (gibi benim düşünceme göre aşağılık) görüşlerine sahip olabilir ama onu uygulamak üzere eyleme dönüştürmek isterse ben insan olarak "yargısız infaz" yapmak zorundayım. Aynı şey yüzyıllardır biz Alevilere yapılanlarla ilgili. Alevilerin "inançsız", "namussuz", "katli vacip" oldukları düşünceleri sünnü çogunlukta vardır. Eğer onlarda bu düşüncelerini eyleme dönüştürmek isterlerse yani Alevileri aşağılamaya, hatta Maraş da, Sivas da, Çorum da ve daha onlarca yerde yaşandığı gibi halkı bildiriler ve ajitasyonlarla kışkırtıp bebeleri doğrayacak kadar alçakca bir eyleme dönüştürürlerse ve ben "yargısız infaz" yapmasam insanlığımdan şüpheye düşerim. Ben Sosyalistlikten önce, Alevilikten önce, Türklükten önce bir insanım ve insana yapılan her haksızlığa karsı olmak zorundayım. Ayrıca ben "İncisende incitme" gibi bir düşünceyi (kusuruma bakmayın) aptalca buluyorum. Bunu kim söylemiş olsun. Sadece bu kadar da değil. Suçsuz insanların incitildiği yerde suçsuzun yanında yer almayanlar incitene karşı direnmeyenler bence ya korkaktırlar yada alçak.
Yine yazısında: "site ilkeleri adı altında" "Bir gazetede çıkan yazıyı foruma koydum diye üyeliğim banlandı"
diyerek sitenin ilkelerinde vurgulanan ırkçılık yapmanın yasak olduğunu gözardı ettiğini önemsizletirerek sitenin ilkelerini çiğnediğinin değil yazısının silinmesinin yanlış olduğunu vurguluyor.
Birincisi: "Bir gazetede çıkan yazı"
nın ne kaynak verilen gazetesi ne de yazarı Hakan Çelik böyle bir yazıyı kabullenmiyor (en altta okunabilir). Yazıyı yazdığı söylenen yazar şu açıklamada bulunuyor: "Yaşanan terör eylemlerinden Kürtlerin tamamını sorumlu tutan, ırkçı ve aşırı milliyetçi unsurlar taşıyan yazı olsa olsa iki halkı birbirine düşürmek isteyen kötü niyetli çevreler tarafından kaleme alınmıştır".
Yani "bir gazetede çıkan yazı" dediği şey internete isimsiz salıverilmiş ve hızla yaygınlaştırılmış bir halkı başka bir halka düşmanlığa çağıran bir provokasyon bildirisi.
Özellikle cami önlerinde cuma namazlarında dağıtılan bu tür provakasyon bildirilerinden Türkiyede en çok Aleviler acı çekmişlerdir. Böyle bir yazının sitemizde nasıl yayınlanması istenebilir? Böyle bir bildiriyi yayınlamak "Terör örgütü PKK" ile hiç ilgisi olmayan (bırakalım Yılmaz Güney leri, Yaşar Kemal leri, Ahmet Arif, Ahmet Kaya, Ferhat Tunç, Emekci, Erdal Erzincan, Arif Sağ, Daimi, Mahsuni, Ali Ekber Çiçek ve yüzlerce sanatçıyı) ağızları süt kokan kürt bebelerine, henüz okul çağındaki kürt çocuklarına, cana kıymanın en kötü şey olduğuna inanan (burada sadece Alevi Kürtleri bile düşünsek bile yeterli) insanları sadece kürt oldukları için onları aşağılayarak, inciterek insanlık suçu işlemiş olmazmıyız?
Anadolu topraklarında yüzyıllardır incitilen, rencide edilen, aşağılanan Alevi toplumundan başka bir toplumu aşağılamaya kalkması bir trajedi olmazmı?
Bırakın Osmanlı dönemine gitmeyi hala ülkemizde Alevilerden toplanan vergiler den Alevi inancının ibadet yerleri olan "Cem" evlerine ve onların "Dede" lerine değil (Türkiyenin en büyük bütçesini) Sünnü din bakanlıgı ve kurumları Camilere ve orada çalışan personele veriliyor. Ben kişi olarak tamamen devletin dinden elini çekmesi taraftarıyım ama devlet içindeki bir inancı üstün görüp diğerlerine değer vermiyor, ciddiye almıyor hatta talepleriyle alay ediyorsa, onların inançlarının farklı olduğunu bilmesine rağmen onlara camiler yapıp hocalar gönderip asimile çabaları sürdürüyorsa, arşivlerine bu ülkenün en tehlikelileri komünistler, kızılbaşlar, kürtler diye insanları fişliyor köyleri işaretliyorsa ve biz bu dıştalanmayı bu aşağılanmayı bildiğimiz halde başkalarını aşağılamaya dıştalamaya kalkıyorsak (bırakın Aleviliği sosyalliği) insan olarak ayıp yapmıyormuyuz, insanlık suçu işlemiyormuyuz?
İkide bir, savaş halindeki bütün ülkelerin ırkçılarının, aşırı sağcılarının aşırı milliyetçilerinin hatta (politik çıkarları için) devlet görevlilerinin (batılıların Irakta Afganistanda öldürülen, İsrail lilerin Filistin lilerle çatışmalarda, Afrikalı ırkçı yönetimlerin başka ırklarla sürdürdükleri savaşlarda) ortak çıkarlar için anlaşmalara gitme, barışın koşullarını oluşturma yerine (savaşta en çok suçsuz sivillerin öldürülmesine rağmen onların canı can değilmiş gibi) "şehit" edebiyatıyla (ne hikmetse bunun da hep yoksul halkın çocukları olduğunu görmek istemeyecek kadar gözlerimizi karartmışlardır) savaşın devamını sürdürebilmek (batılıların savaşlarında batılı tekellerin, bizim gibi ülkelerde onlara bağımlı sermayenin büyüyen bankalarını ticaret şirketlerini görmemezlikten gelerek) daha çok (asker-sivil) insanın canının alınmasına destek mi olalım?
Tarihin bütün dönemlerinde savaşı sürdürmenin en kolay yolu "din, bayrak, şehit, namus" (batılıların savaş sürdürme literatürlerine yeni ekledikleri "Barbarlara: "Demokrasi" ve "Uygarlık" götürme" de eklendi) sözcüklerini sık sık kullanarak sağlanmıştır. Yaşamın en kutsal şeyinin "CAN" olduğunu söyleyen bizler bütün bu gerçekleri gözardı ederek bu çarkın dönmesine ve canların yok edilmesine hala destek mi verelim?
Sitemize tekrar dönme imkanı verilen kişi yazısına şöyle devam ediyor: "Ben adminlerden tekrar rica ediyorum o yazıyı arşivden bulsunlar hep beraber okuyalım tartışalım yazılan yazının ve tesbitin hangisi yanlış hep beraber görelim eğer haksız çıkar isem söz veriyorum ben bir aptalım diye hepinizden seve seve özür dilerim (Özür dilemek bir erdemliliktir ayrıca )"
Sorun değil. İşte bahsedilen yazı:
Posta' Gazetesinin Ankara temsilcisi Hakan Çelik'in yazısı:
BİR TÜRK OLARAK KÜRTLERE SORUYORUM
Bir TÜRK olarak Kürtlere soruyorum; ''Kürtler bu ülkeye ne vermiştir ?'' Kürtlerin, Türkiye'ye bugüne kadar ne katkıları olmuştur ? Sosyal, bilimsel ve sanatsal anlamda yaşamımıza neler katmışlardır ?
Kendilerini etnik kökenlerini ön plana çıkararak tanımlayan ve kendilerine verilmiş en büyük hak olan ''BU GÜZEL ÜLKENİN, TÜRKİYE'NİN VATANDAŞI OLMAK HAKKINI'' bir kenara iterek, etnik köken üzerinden ırkçılık yapmayı tercih eden bu kitle, bu ülkeye ne vermiştir ve bu sapkın anlayışla ne verebilir?
Kürtlere soruyorum; neden terör sizde, beşik kertmesi sizde, kız çocuklarını başlık parası adetiyle adeta bir eşya gibi alıp-satmak adeti sizde, her türlü yasadışı işin altından çoğunlukla Kürtler çıkmakta, kapkaç sizde, gasp sizde, ''NAMUS CİNAYETLERİ'' sizde, kaçakçılık sizde, uyuşturucu ticareti sizde, bu ülkenin vatandaşı olmayı sindirememek hastalığı sizde, vur-kır-gasp et anlayışı sizde, ÖZELEŞTİRİ yapmamak sizde, nedensiz aşağılık kompleksi sizde, başına kuş pislese devleti ve diğer insanları suçlamak sizde, herşeyi devletten beklemek sizde, asimile edildiği yalanını söyleyip, 21. yüzyıl Türkiyesi'nde tek kelime Türkçe bilmeyen milyonlarca insan sizde, emperyalist devletlerin size sahte bir mazi yapıştırması neticesinde Anadolu'da hiçbir zaman varolmayan, sözde gasp edilmiş hayali bir anavatanınız olduğu yalanını yaymak yine sizde.
Bu ülkeye hiçbir şey vermeden, kaba kuvvet ve vandalizmle, terör ile toprak gasp etmeye çalışma ahlaksızlığı sizde, diyaloğu ve insani ilişkileri es geçip, yakıp yıkarak bu ülkeyi bölmeye çalışmak sizde, Avrupa'ya gidip Türkiye Cumhuriyeti ve onun şanlı ordusu Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında her türlü asılsız yalanları söylemek, bana işkence yaptılar, baskı yaptılar, dilimizi konuşamıyoruz, fırsat eşitliği yok gibi mesnetsiz yalanları söyleyerek siyasi mülteci statüsüyle o Avrupa ülkelerine kapağı atmak, bir parazit gibi yaşayıp oralarda da suç işlemek sizde, sizlerde....
Avrupa'da Türkiye'yi şikayet etmek sözkonusu olunca ''ben Kürdüm'' demek, ama cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği ile Avrupa ülkelerinden herhangi birinde suçüstü yakalandığınızda ''ben Türküm'' demek üçkağıtçılığı sizde, çapulcu terör örgütüne her türlü desteği verip, demokrasi ve insan haklarından bahsetmek, ''şiddeti kınıyorum'' demek sizde, bu yalanları söyleyip bizleri de enayi zannedip, aptal yerine koymaya çalışmak terbiyesizliğ i ve alçaklığı sizde, bu ülkede yaşayan onlarca farklı etnik kökenden milyonlarca insan, etnik kökenleriyle ilgili en ufak bir sıkıntı çekmezken, özgürce siyaset yapabilirken, milletvekili ve hatta Başbakan bile olabilirken, verdiğimiz Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonucu elde edilmiş Cumhuriyetimizin kazanımlarını içlerine sindiremeyen sömürgeci, etnik soykırımcı, emperyalist devletlerin maşası ve tetikçisi olmak düzenbazlığı NEDEN hep sizde ?
Lütfen bu sorulara yanıt verin, tabii verebilirseniz. ..
Bu memlekete bugüne kadar ne verdiniz de, ne istiyorsunuz ?
Eğitim diyorsunuz; öğretmen öldüren terör örgütünün katillerini ve elebaşını lider, siyasi irade kabul ediyorsunuz.
Dilimizi konuşamıyoruz diyorsunuz; o halde bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli kentlerinde açılmış ''Kürtçe Kursları'' sözde dil öğrenmeye susamış sizlerin ilgisizliği sonucunda neden kapandı ?
Siyasi platformda temsil hakkı diyorsunuz; siyasetinizi etnik ırkçılığa ve bölücülüğe dayalı söylemler, eylemler ve politikalar üzerine kuruyorsunuz.
Yarattığınız terörden 30 bin insan can veriyor... En ufak bir özeleştiri, en ufak bir günah çıkarma yapmıyorsunuz.
Sizlerin canı can da, bu ülkeyi ve içinde yaşayan masum insanları terörden korumak için hayatını hiçe sayıp şehit olan ana kuzularının, evlatlarımızın canı patlıcan mı?
İstanbul'da sokaktaki vatandaşlara saldırmak, molotof kokteyli atmak, otobüs yakmak, polise ve sade vatandaşlara, kadınlara, ufacık çocuklara ''kaldırım taşları'' atıp kafalarını yarmak neyin protestosu? Hangi köhne düşüncenin, hangi barbar anlayışın dışavurumu?
Bugüne kadar hangi ''Kürt kökenli'' Türk vatandaşına; hop! sen Kürtsün şu şehre giremezsin, şu işi yapamazsın, şu mesleği icra edemezsin denmiş veya denmekte?
Bu ülkenin en çok para kazanan insanları çoğunlukla Kürt kökenli şarkıcılar, eğlence yeri sahipleri, işadamları, ticaret erbabı, turistik otel sahipleri, eğlence dünyasında; tv'de, gazinolarda iş yapan isimler (İbrahim Tatlıses, Özcan Deniz, Ceylan, Yılmaz Erdoğan vs.) değil mi?
Hani ne oldu ''fırsat eşitsizliği yalanınıza?'' İşin doğrusu, sizin sorununuz bu ülkeyi terör ile, vurarak, kırarak bölmek! Bir oldu-bitti yaratarak bu güzelim memleketi parçalamaktır. Bu kadar basit. Şu çıplak gerçeği artık ilkokula giden küçücük çocuklar bile anlayabilmektedirler.
''KÜRT'' kökenli vatandaşlarımız, eğer bunca kan ve gözyaşı dökülmesine sebep olan bu BÖLÜCÜ IRKÇI TERÖRİSTLERİ hala destekliyorlarsa, KUSURU DEVLETTE DEĞİL, KENDİLERİNDE ARAMALIDIRLAR!
Meydanlarda eller hep zafer işareti, ellerde 30 bin insanımızın katili kanlı terör örgütü PKK'nın afişleri, terörist başı Apo'nun posterleri, yakarız-yıkarız tehditleri ve herkesin malumu ülkemizdeki büyük kentlerde meydana gelen şu terör olayları...
Çapulcu terör örgütünün hazırladığı ''Şemdinli fiyaskosundan' ' sonra, ellerine para vererek sokaklara salıp polisimize, güvenlik güçlerimize, halkımıza taş ve molotof kokteyli attırdığı küçücük çocuklar...
Çocuğunu terör örgütünün militan olarak kullanmasına müsade ediyorsan, bu kaos ve terör yöntemlerinden medet umuyorsan ve bu yolla bu ülkeyi böleriz, sözde ülkemizi de kurarız diye düşünüyorsan, canın yandığında veya meydanlara saldığın, yak-yık-kır-dök evladım dediğin çocuğunu kendi ellerinle ateşe attığında da bunu devlete fatura edemezsin.
Demokrasiden bahsedip, teröre yol açmak ? İnsan öldürüp hak talep etmek? Bu ne yaman çelişki...
Hak isteyen, hukuk isteyen önce bu ülkenin bütünlüğüne, bu ülkenin insanlarına, toplum kurallarına SAYGI gösterecek. Ülkesine katkıda bulunacak. İNSAN gibi davranacak, yakmayacak, yıkmayacak.
Kısacası; TERÖRİST ile arasındaki farkı yine bizzat KENDİSİ ortaya koyacak. Bu ülkenin güzel insanlarını kendisine inandıracak.
Kürt toplumu yüzyıllardır kendisini sömüren, geri bıraktıran, kulun kula kulluk ettiği ''FEODAL DÜZEN'' denen ilkel sistemden ne zaman vazgeçecek? Ne zaman HANIM FERTLERİNE gereken ''ÖZGÜRLÜĞÜ'' teslim edecek? Ve neden ülkede en yüksek kadın intiharları Batman'da? Neden aile içi şiddet sorununda ve TÖRE CİNAYETİ denen illette ekseriyetle Kürt kökenli insanların yaşadığı iller başı çekmekte? Büyük şehirlerde kapkaç ve bu tür illegal suçları işleyip, elde edilen yasadışı geliri Terör örgütüne aktarma suçu neden hep Kürt kökenli çocuk ve gençlerde görülmekte? Neden, neden, neden?
Kürdüm diyen sizler, acaba bu KUSURLARINIZI hallettiniz mi ki, TÜRKLERİ pervasızca eleştiriyorsunuz? Size yer, yaşam hakkı, hak-hukuk vermekten başka ne yapmış bu ülkenin vatandaşları?
Güzel bir atasözü vardır. ''GÖZÜNDEKİ ÇÖPÜ GÖRMEZ, ELALEME ŞAŞI DER!''
Bu özlü söz ülkemizin içine düşürülmeye çalışıldığı ''Kürt fesadını'' ne de güzel anlatıyor değil mi?
HAKAN ÇELİK
Alttaki satır da üyemizin yazıya verdiği destek: 'KALEMİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK HAKAN ÇELİK'
Yazının bütününü iğreti olarak görüyorum ama sadece birkaç noktaya özellikle değinmek istiyorum.
Yazının başlığından başlayalım:
"BİR TÜRK OLARAK KÜRTLERE SORUYORUM"
Almanya da bir Alman "ben bir "insan olarak" değilde bir "Alman olarak" Türklere soruyorum" diye başlasa ve arkasından bütün olumsuz karekter tiplemelerini "neden bunların hepsi sizde" diye sorsa, kendi etnik kökeni üzerinden ırkçılık yapmış olmazmı?
Peki bunu bir Türk yapınca ve biz ona ırkçı değil de gerçekleri yazdığını söylersek iki yüzlü olmazmıyız?
Yani yazının başlığı zaten bir insan olarak değil bir ırkın bireyi olarak atılmış olamsından dolayı sitemizin ilkelerince kabul edilemez. Nasıl bir erkek "bir erkek olarak kadınlara soruyorum" diye başlayıp ve bütün küçültücü karekter tiplemelerini bulup "bunlar neden hep sizde var" diye sorduğunda cins ayrımcılığı yaparak, bir cinsi küçümseyerek (ve böylece kendisininde ne kadar aptallaştığını göremeden) suç işlemiş olursa, yukardaki soru ile de sorucu ırkcı ayrımcılığı, ırkcı aşağılama suçunu işlemiş olmuyormu? ''Kürtler bu ülkeye ne vermiştir ?''
sorusuna hiç bir cevap bulamamak için ya bütün faşistler gibi kasıtlı yada geri zekalı olmak gerekir. Belki burada sayamayacağımız belkide bilemediğimiz şeyler bir yana, Kurtuluş Savaşı nı birlikte vererek Türkiye nin oluşumunu sağlamışlardır. Bu insanlardan vergiler alınmaktadır, bu insanlara askerlik yaptırılmaktadır, sınırlar beklettirilmektedir. Sadece bunları inkar edebilmek için insanın vijdanını yitirmiş olması gerekmezmi? "Kendilerini etnik kökenlerini ön plana çıkararak tanımlayan ve kendilerine verilmiş en büyük hak olan ''BU GÜZEL ÜLKENİN, TÜRKİYE'NİN VATANDAŞI OLMAK HAKKINI'' bir kenara iterek, etnik köken üzerinden ırkçılık yapmayı tercih eden bu kitle, bu ülkeye ne vermiştir ve bu sapkın anlayışla ne verebilir?"
Bu soru biz Türkiyeliler için sağcı Almanlardan sürekli duyduğumuz "Türkler bu ülkeye ne vermiştir?" sorusunun aynısı. Sağcı Almanlar Türklerin bu ülkeye hiç bir şey vermedikleri gibi işlerini, evlerini, kadınlarını, ellerinden aldıkları, tembellik yaparak sosyal kasalarını boşalttıkları propagandasıyla Alman halkını yanlarına çekmeye çalışıyorlar. Aynı propogandayı ABD de Ku Klux Klan lar, Fransada Le Pen faşistleri, İngilterede faşist holigonlar ve dünyanın bütün ülkeleründeki aşırı sağcı ve faşistler kendi azınlıklarına karşı yapıyorlar ve onlardan kendi uluslarının köleleri olmalarını istiyorlar. Ben bütün ülkelerin faşistlerine şu sorunun sorulmasını istiyorum: "onlar kendileri kendi azınlıklarına neler veriyorlar?" Zorla dayattıkları "güzellikleri" örneğin bizde Alevi köylerine Cami yapıp imam atamak gibi (bir güzelliği) ve bunun red edilmesini suç olarak görüyorlarsa bu cami yapımı ve imam atanmasına karşı direnme "küstahlığını" ben de yaparım. Zaten yapmazsam ya korkumdandır ya da kişiliksizleştirilmişliğimdedir. Böyle bir aşağılanmayı kabullenmeyi de aşağılık olarak sayarım.
Hangimiz düşünebiliriz, bizi okullarımızda her gün gelecek öğretmenler ayağa kaldıracaklar "sünnüyüm, dogruyum, çalışkanım..... Varlığım sünnü varlığına armağan olsun. Ne mutlu sünniyim diyene!!!" şiirini okutturacaklar. Kabullenebilirmiyiz? Hayır. Peki kürt topluluklarına gidip kürt çocuklarına "Türküm, doğruyum, çalışkanım..... Varlığım Türk varlığına armağan olsun.Ne mutlu Türkim diyene!!!" dedirtilmesinin doğruluğunu neden savunacağız. Bu çocukların tıpkı Alevi cocuklarına din dersi adı altında sünnülik dersleri verirken yokedilen özgüvenleri gibi özgüvenlerinin yok edildiğini nasıl görmezkikten gelebiliriz, bunu nasıl vijdanımıza sığdırabiliriz?
Tek şeyle: Din yada ırkçılık bağnazlığıyla.
Yazıda bunların yanında öyle gülünç iddialar varki onaylamak için ya ırkcı ya da aptal olunmalı:
"Kürtlere soruyorum; neden terör sizde?":
Terör her toplumun belasıyken terörü sadece kürtlere yıkmak kasıttan başka bir sey olmaz. Daha pkk ortada yokken 40 li yıllara kadar Koçgiri ve Dersim Alevi katliamlarinda (sadece isyancıların değil çocukların bile derelerde, mağralarda) 80 bin lere varan insanın yok edildiğini, 70 li yıllarda faşist çetelerin estirdikleri binlerce insanın canına mal olan, bu nedenle Alevi köy ve kasabalarının kendilerini korumak için silahlanmak yorunda kakldıklarını unutur veya bilmemezikten gelirsek yine vijdansızlık etmiş olmazmıyız? Kaldı ki bu ölenler pkk lılar gibi silahlı insanlar değil savunmasız insanlardı, hatta bebeler vardı içlerinde. Ayrıca Ergenekon sanıklarında birtakım Paşaların pkk ya karşı Fettullahçıları oluşturarak (daha önceleri de MİT in pkk yı oluşturduğu iddiaları vardır) nasıl cinayetler işlettiklerini kendileri ifadelerinde belirtmelerine rağmen, bunları görmemeye, bilmemeye kalkışmak, ülkenin sürüklendiği kirli bir savaştan vurgunlarını sürdürenlerin çarkına su dökmek değilmidir?.
Demirel lerimiz mi bu kavgayı körüklemedi, Türkeş lerimiz mi Çatlı larıyla, Ağca larıyla ve on binlerce militanlarıyla bu kavgayı körüklemedi? 12 Eylül generalleri mi, Çiller mi, Ağar lar mı bu kavgayı körüklemediler? Bunları görmemezlikten gelir ve sadece terörün "bizim ırkımızdan" olmayanını göstermeye çalışırsak vijdansızlık yapmış olmazmıyız? Terörü sadece terör örgütü pkk nın üzerine yükleyerek bu işten sıyrılmaya kalkmak ucuz bir milliyetçilik olmazmı? "beşik kertmesi sizde, kız çocuklarını başlık parası adetiyle adeta bir eşya gibi alıp-satmak adeti sizde"
Böyle bir iddiayı bu yazıyı kaleme almış ırkcı eğer gerçekten açık bir toplulukta yaşadıysa bilmemesinin mümkün olacağını düşünebilirim. Peki ama kendi köylülerimiz arasındaki köylülerimizin beşik kertmelerine, akraba evliliklerine (Köyümüzün yarısında fazlası kuzen evliliğidir) ne diye cevap verebiliriz?
İslam ülkelerinin büyük çoğunluğundaki bu rezillikleri (ne yazık ki bu Alevilere de bulaşmıştır) islamın içindeki bir ırka yükleyerek kendimizi temizleyebilirmiyiz?
Böyle bir deli saçmasına nasıl vijdanımızı susturarak doğru söyliyorsun diyebiliriz? "her türlü yasadışı işin altından çoğunlukla Kürtler çıkmakta, kapkaç sizde, gasp sizde, ''NAMUS CİNAYETLERİ'' sizde, kaçakçılık sizde, uyuşturucu ticareti sizde"
Gidin Türkiye ve Avrupa ülkeleri hapishanelerindeki istatistiklere bakın ve elinizi vijdanınıza koyarak karar verin. Çiller ve Ağar çetelerini, daha geçen hafta İrandan Türkiyeye uyuşturucu sokarken yakalanan ve aralarında yüksek rütbeli "Türk" subaylarını "Kürt" sayıyorsanız bir diyeceğim yok.
Eşitsizliğin olduğu ve özgürlüklerin yasaklandığı, köşe dönmenin ve çıkarcı olmanın kutsallaştırıldığı her toplumda (bu Türk Toplumu içinde geçerlidir) kriminalitenin olmayacagını düşünmek zaten aptallık olmazmı?
Bunları bilen mantıklı bir insanın "neden sadece siz yapıyorsunuz?" gibi bir sorusunda vijdan aranabilinirmi?
Ve daha buna benzer sorularla düşünce kapasitesi olmayan insanları kışkırtmak amacı taşıyan bu metni, eleştirmek için harcadığım zamana acıyor ve bu konuyu burada noktalıyorum.
Bundan sonra bu ırkcı faşist yazıyı ve buna benzer (başka insanları, toplumları, kadınları, sınıfları ve saldırgan olmayan bütün inançları aşağılayan, inciten) yazılar ve yazı sahipleri tartışılmaksızın siteden uzaklaştırılacaklardır.
Aşağıda ki metin de yazıyı yazan denilen kişinin kaynağı ile belirtilen açıklamasıdır:
Gazeteci Hakan Çelik mail mağduru
Eklenme tarihi: 11.10.2008 19:20:12 | Kaynak: Haber7 http://www.portta...141518.htm
Hakan Çelik, kendi adıyla internette dolaşan ve Bir Türk olarak Kürtlere soruyorum başlığını taşıyan yazının kesinlikle kendisine ait olmadığını açıkladı. Hakan Çelik, e- mail yoluyla yayılan yazının Türkler ve Kürtleri birbirine düşürme niyeti taşıdığını vurguladı.
Hakan Çelikin açıklaması şöyle:
Bir süredir internet sitelerinde dolaşan ve Bir Türk olarak Kürtlere soruyorum başlığını taşıyan yazı, haber ve forum grupları arasında hızla yayılmaktadır.
Söz konusu yazının benimle ve Ankara temsilcisi olarak görev yaptığım Posta Gazetesi ile kesinlikle ilgisi yoktur. Böyle bir yazı kaleme almadığım gibi yazıda geçen düşünceleri savunmam da mümkün değildir.
Yaşanan terör eylemlerinden Kürtlerin tamamını sorumlu tutan, ırkçı ve aşırı milliyetçi unsurlar taşıyan yazı olsa olsa iki halkı birbirine düşürmek isteyen kötü niyetli çevreler tarafından kaleme alınmıştır.
Kürt sorununun, Türkiyenin toprak bütünlüğü içinde demokrasi ve hukuk kurallarına uyularak çözülmesini savunan ve bu konuda yüzlerce yazı yazmış bir gazeteci ve televizyoncu olarak benim ve gazetemin adının kullanılarak böyle bir yazının internette dolaşıyor olmasını üzüntüyle karşılıyorum.
Benim ve kurumumla hiçbir ilgisi olmayan söz konusu yazının kontrolsüz bir şekilde internet ortamında yayılıyor olması, internetin, bilgilerin çarpıtılması
ya da fabrikasyon söylentilerin yayılması açısından nasıl korumasız bir yer haline geldiğinin bir örneğini oluşturmaktadır.
Kişilerin hak ve özgürlüklerini ihlal eden, güvenliklerini tehlikeye sokan haber ve bilgilerin kontrol edilmeden internete servis edilmesi, hepimizin yararlandığı bu mecranın güvenilirliğini tehlikeye sokmaktadır. İnternetin özgürlüğünü sonuna kadar savunan bir gazeteci olarak, interneti kullananları ve bu ortama bilgi ve görüntülerle katkı sağlayanları, internetin güvenilirliğine zarar verecek girişimlerden kaçınmaya davet ediyorum.
İnternet sitelerini, benimle hiçbir ilgisi olmayan bu yazıyı çekmeleri, forum ve iletişim gruplarını ise bu yazıyı e- mail yoluyla birbirlerine göndermemeleri konusunda uyarıyorum. http://www.haber7...agduru.php
Ana Menü
Home
Ana Sayfa
Üyeler İçin
Web Sitemizden
İletişim
Bugün: 0
Dün: 7
Bu Hafta: 0
Bu ay: 0
Bu yıl: 0
Son Üyemiz : Mustafa Basal
Çevrimiçi Ziyaretçiler: 1
Başlığı Görüntüle
YENİDEN MERHABA SEVGİLİ DOSTLAR
